27 Kasım 2016 00:23

Kahveden hapishaneye

Kahveden hapishaneye

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Aziz Nesin’in hacı pasaportuyla yurtdışına kaçmak üzere olduğunu ve İskenderun’da yakalandığını, yazdı gazeteler. Bu haberi tutuklu koğuşunda okuyan Mehmed Kemal için bütün şifre çözülmüş oldu.

Mehmed Kemal hiç tanışmadığı Aziz Nesin’le gizlice irtibat kurduğu gerekçesiyle tutuklandı.

Aziz Nesin, İstanbul’da yayınlanan Tan’da fıkralar yazarken Mehmed Kemal gazetenin Ankara muhabir yardımcısıydı. Aynı gazetede çalışıyorlardı ama tanışmamışlardı. Hatta Sabahattin Ali, “Arada mizahi şeyler bulursan bize gönder,” demişti Marko Paşa zamanında Mehmed Kemal’e. Marko Paşa’ya da ara ara yazıp çizerdi Mehmed Kemal ama Aziz Nesin’le yüz yüze gelmişlikleri yoktu. Başka kentlerde yaşıyorlardı nihayetinde.

1945-50 arası, herkes için zor geçen yıllardı. TKP kovuşturmaları durmak bilmiyor, kimin nerede, ne zaman tutuklanacağı belli olmuyordu. Meşhur 1951 tevkifatı geçen yılları aratacaktı herkese ama oraya giden yolda hukukun çarkları az da olsa işliyordu. Tutukevinden çıkan askere gidiyordu zaten, kimin kimi görecek zamanı vardı ki üstelik.

İskenderun’da askerlik yapan Mehmed Kemal, çarşı iznine çıktı o gün. Öğleden önce kışladaydı, izin kâğıdını alıp çarşının yolunu tuttu öğleden sonra. Bir kırtasiyeden zarf ve kâğıt alarak mektup yazdı kahvede. İşte başına ne geldiyse oraya gittiği için geldi.

Bahçelikahve’de oturanlar arasında Aziz Nesin de vardı. Mehmed Kemal bir masaya sığınıp mektup yazarken, kahve sakinleri arasında Aziz Nesin’in olduğunu bilmesine olanak yoktu; yukarıda yinelendiği gibi tanışmamışlardı.

İskenderun’a gidince oradaki arkadaşlarından birini bulup çay içmek için Bahçelikahve’ye gitti Aziz Nesin. Hafiyelerin bir kısmı Mehmed Kemal’in bir kısmı da Aziz Nesin’in peşinden girdi kahveye. “Ha şimdi yakalayacağız,” diye kenara köşeye ilişip beklediler ama ikilide en ufak bir temas yoktu; tek kelime konuşmadıkları gibi, göz göze bile gelmediler.

Bir ara tuvalete gitti Aziz Nesin, çıkıp arkadaşının yanına oturduktan sonra da Mehmed Kemal girdi tuvalete. “Kesin orada not bırakmışlardır birbirlerine,” diye didik didik etti Bahçelikahve’nin tuvaletini hafiyeler. Sonuç yok.

Kışlada tutuklayıp üstünü başını bir güzel aradılar Mehmed Kemal’in. En ufak bir ip ucu bulamayınca soruşturma çığırından çıktı.

Aziz Nesin de İskenderun’da tutuklanıp İstanbul’a getirildi apar topar ama gazetelere hacı pasaportuyla yurtdışına çıkacağı haberini yazdılar ballandıra ballandıra.

Sorgu yargıcı çarşı izninde neler yaptığını sordu Mehmed Kemal’e bir bir. Acılı Kuşak kitabından aktaralım Mehmed Kemal’in:
- Aziz Nesin’i tanır mısın?
- Adını bilirim ama, yüz yüze hiç gelmedim.
- Nasıl olur?
- Basbayağı… Adını bilirim, yazılarını okudum. Bugüne dek hiç yüz yüze gelmedim.
- Geçen cumartesi neredeydin?

(…)

- Zarf kâğıt aldım mektup yazdım kahvede.
- Hangi kahveydi orası?
- Bahçelikahve…
- Orada Aziz Nesin’i görmedin mi?
- Aziz Nesin İskenderun’da mı ki?
- Elbette, cumartesi günü İskenderun’daydı.
- Ben görmedim.
- Hem de Bahçelikahve’deydi.
- Orada olsa da, tanımadığım için konuşamam ki.
- Hele hele…

Birileri Aziz Nesin ile Mehmed Kemal’in görüştüğüne, notlaştığına, irtibat kurup vatanı yıkmak için birlikte gizli işler çevirdiğine çok emindi. İstihbarat raporları ikilinin kahvede görüştüğünü yazmıştı. Bir sigara yakıp dumanı göğe savuran sorgu hâkimi Mehmed Kemal’i tutuklayıp askeri hapishaneye gönderdi.

Günler geçip gitse de bir daha sorguya çağırılmayan Mehmed Kemal, kışlanın hapishanesinde tutukluydu. Bir yolunu bulup istediği gazetelere kavuşunca, Aziz Nesin ile ilgili haberleri okuma fırsatı oldu. Meselenin iç yüzünü tutuklu koğuşunda anladı Mehmed Kemal.

Polisiye serüven sadece Sansaryan Han’da olacak değil ya, Fransızlardan kalma İskenderun kışlasında da devlet işbaşındaydı.

Aldıklarında sormadıkları gibi, bıraktıklarında da bir şey demediler Mehmed Kemal’e. Çok sonra bir araya geldiklerinde tutuklanma hikâyesini anlattı ama Aziz Nesin anımsamıyordu olan biteni. Nasıl anımsasın, başından o kadar tutuklama geçmişti ki, hangisinin nerede olduğunu aklında tutmuyordu belli ki…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa