Gündem Çocuk
Fotoğraf: Envato
Bir yargısız infaz sonucu, Gündem Çocuk, hayatımızdan çıktı, gitti...
Son sözlerini işittik. Çağrıydı aslında:
“677 sy. KHK ile Gündem Çocuk Derneği de kapatılmıştır. Öyle ya da böyle, biz biliyoruz, çocuklar için daha iyi bir dünya mümkün! Yola devam!”
2005 yılından beri çocukların insan hakları için çalışıyorlardı.
Maruz kaldıkları muamele haksız ve acımasızdı. Vedaları acı oldu…
İnsan hakları savunucusu, bireysel olarak ya da başkalarıyla birlikte insan haklarını korumak ve geliştirmek için çalışan kişilere verilen bir addır.Gündem Çocuk çok değerli emekleriyle hak savunucularının yarattığı bir oluşumdur.
Hükümet topuk selamı verdiği militarizmin talebi doğrultusunda gereğini yapmıştır.
Militarizm sivil toplumu izlemekte, rapor etmekte ve hükümetten ricada bulunmaktadır. Sivil otorite gönüllü olarak bu ricaları yerine getirmektedir.Bütün bir Cumhuriyet tarihi boyunca olduğu gibi…
Dolayısıyla mesele çok nettir. Demokrasilerde sivil otoritenin üstünlüğü kabul edilir. Fakat bir sorun var, gözden kaçmasın: Sivil otorite militaristleşmişse, ihlallerde suç ortağı haline gelmişse, ne yapacağız?
Gündem Çocuk’tan hak savunucusu arkadaşlarımız, askerin, polisin, hükümetin sorumlu olduğu ihlalleri rapor ediyorlardı. Yargısız infaza maruz kaldılar.Yürütme gücü, yargı yeri
ne geçerek, “terör”dedi, hukuk literatüründe olmayan uyduruk “iltisak” dedi, “irtibat” dedi, şahitsiz,delilsiz, yargısız, infaz etti Gündem Çocuk Derneği’ni…Acımasızca …
Tam da Gündem Çocuk konuşulurken, Gündem Çocuk’un çalıştığı çocuğun insan hakları sorununun başka boyutu gündeme geldi: Çocukların cinsel istismarı, tecavüz suçu ve bunun affının gündeme gelmesini kastediyorum.
Açıklamalar vahim ve temel bir mesele ile ilgili. İşin kriminal boyutu elbette çok önemli ama ideolojik boyut ve elbette insan hakları boyutu temeldir.
Efendim, dediler ki “kültürümüzde var!” Dini referanslardan bahsedenler de oldu, açık ya da ima ile…Halbuki bu mesele dinle,kültürle yaklaşılacak bir mesele değil. Mesele 3 bin mahpusun affı meselesinin ötesinde, temel bir konuda yol ayrımı konusudur. İnsan haklarının evrenselliği ile ilgili ve laiklikle ilgili bir mesele.
Evrensellik - görelilik meselesinde“bizim kültümüzde var” anlayışı göreliliği gündeme getiriyor.Şöyle demek lazım:Birden(1) 18’e kadar ya da 18’den bire(1) kadar sayarsın, bu aralık, çocuktur.Kutuplarda da böyledir, 1-18 aralığı, sağda da solda da böyledir.
Bu somuttur ve bilim ile alakalıdır.Din ile kültür ile alakalı bir konu değildir.Laiklik dediğimiz konu din ve devlet işlerinin ayrılması değil, hukuk normunun din ve kültüre göre oluşturulmaması konusudur.
Peki neye göre oluşmalı hukuk normu? Cevap verelim: İnsan haklarına göre…Laiklik budur. Çocuğa tecavüz yasası değişikliği işte bu ”kültürümüzde var” diyenlerin ideolojik saldırısıdır. Kriminal değil,ideolojik bir saldırıdır.
Haklarımızın ve özgürlüklerimizin güvencesi olacak ve devlet - toplum düzenini düzenleyecek olan hukuk kurallarının neye dayanması gerektiği ile ilgili bir konudur.
Hukuk normu neye dayanmalı? Dine-kültüre mi?Ya da başka bir şekilde soralım soruyu: Dinsel/kültürel normlar mı hukuk normlarının yerini almalı?
Tekrar soralım kendimize: Hukuk normu neye dayanmalı?
Dine, inanca,kültüre mi, yoksa din ve inancı, kültürü de güvence altına alacak olan insan haklarına mı?
- Sonrası... 22 Haziran 2023 04:20
- İnsan hakları standartları ve değişim 15 Haziran 2023 04:10
- İnsan haklarının korunması sorunu 08 Haziran 2023 04:21
- Yeni bir güne uyanabilmek: Yaşamak! 01 Haziran 2023 04:21
- AYM kararlarına uyum ve uygulama sorunu 25 Mayıs 2023 04:22
- PKK ve ETA'nın savaşı ve aileler 18 Mayıs 2023 04:19
- Yeşil Sol Parti Çankaya'dan: Sekiz paragrafta atılacak devrimci adımlar 11 Mayıs 2023 04:41
- AİHM kararlarına uyum göstermek 04 Mayıs 2023 04:19
- Hukukun üstünlüğü ve demokrasiye saygı ihtiyacı 27 Nisan 2023 04:21
- Devletin savaş harcamaları üzerine 20 Nisan 2023 04:18
- Cumartesi Annelerinin toplanma özgürlüğü, polis ve Anayasa Mahkemesi 13 Nisan 2023 04:01
- Yeni dönem mi? 06 Nisan 2023 04:21