02 Kasım 2016 00:17

Hakimler meselesi

Hakimler meselesi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Başbakan ve şurekası ha bire Almanya’nın birleşmesinden örnek getiriyor…500 bin kişinin işine son verilmiş, bu gerçekleştikten sonra…
Doğru mu, abartma mı bilmem.
Ama bu aslında “Kıpti sırkatin” söyler örneği!
Almanya birleştiğinde, Doğu Almanya kökten bir rejim değişikliğine girdi.
Totaliter sistemden demokratik parlamenter bir sisteme bir geçiş yaptı.
Peki 15 Temmuz’da ne oldu?
Acaba bir rejim değişikliği oldu da haberimiz mi yok!
Amatör, on bin şüpheli yanı olan bir darbe girişimi engellendi...
Şimdi üzerinden efsaneler üretiliyor…
Anlat da anlat…
Efsaneler, kitaplar üret, Amerika’da konferans turları düzenlet kimi şahsiyetlere…
Kürtler, barış savunucuları kaç şehit verdi…
Salt samimi olduğunuz cihatistlerin bombalamaları ile…
Hadi yerle bir ettiğiniz tarihi kentleri saymayalım.
***
Almanya da bütün yargı mensuplarının işine son verildiği doğru…
Totaliter bir sistemin adaleti devam edemeyeceği için…
Peki 15 Temmuz’da totaliter bir sistem mi çöktü, haberimiz mi yok?
Yoksa fırsattan istifade totaliter bir sistem mi kurulmaya çalışılıyor?
Almanya’nın hukukçu açığını kapayacak yeteri kadar tahsilli insanı var.
Ama mesela Bulgaristan’da bu yapılamadı. Bir Batı Bulgaristan olmadığı için, yeteri kadar hukuk eğitimi almış kişi olmadığı için.
Ne yapıldı?
Evrensel hukuk ilkeleri, insan hakları sözleşmeleri, adil yargılama usulleri vb. üzerinden hakim ve savcılar eğitimden geçirildi. Sınavdan geçti hepsi. Yeterlik alan görevine devam etti.
Türkiye’de hakim ve savcıların bağımsızlığı öteden beri sorun. Daha önce devlet ideolojisine ant içiyorlardı. Sonra cemaatlere bağlılık öne geçti. Ardından cemaatlerin cemaatleri tasfiyesi evresine gelinildi.
Yıllar önce Uluslararsı Ambudsmanlar Birliğinin kitabını yayımladık. Acaba kaç hukukçu okudu? Allah’a malum! Bildiğim çevirmeni, Cemaatçiler tarafından KCK uyduruk davası kapsamında 2 buçuk yıl hapiste tutuldu. Peki Cemaatçiler hapse girdi de ne oldu? Benim de legal, parlamentoda grubu olan bir partinin siyaset akademisinin açılış seramonisine katıldığım için, “yardım ve yataklıktan” yargılandığım,  KCK İstanbul davasının hakimi savcısı hapiste, tutuklayan polis hapiste. Ama KCK davası devam ediyor; bundan yargılanan kişilerin seyahat özgürlüğü ellerinden alınıyor ki bunu Cemaatçiler bile yapmamıştı ve davanın açılmasına olur veren zat da devletin başında… Bu düzmece davalar devam ettiğine göre yasal ve siyasal sorumluluk bu muhterem zatta!
Maşaallah, zaten kırk yıllık gazetecilik hayatımızda, askerinden siviline, Kemalistinden, cemaatçisine, laikinden dincisine ülkücüsüne, az sözde hukukçu ile tanışmadık. Ama bu ağır koşullar altında bile, sürgünü, siciline kötü not düşülmesini göze alıp evrensel hukuk ilkelerine bağlı kalmaya çalışan hakim ve savcılara da tanık olduk. Zaten düşünce ve yayınlama özgürlüğü için kavgamızı ödediğimiz bedellere karşın, başka türlü nasıl sürdürebilirdik ki?
Ve şimdi imtihanla biata gönüllü yeni kadrolar alınıyor hukukçu açığını kapamak için. Bulgaristan’da olduğu gibi bu yeni kadroların evrensel hukuk ilkeleri ve insan hakları eğitiminden geçirildiğine ya da geçirileceğine pek ihtimal vermiyorum.
Şeriata referansların yapıldığı bu ortamda.
Diyarbakır KCK davasında tam dört buçuk yıl hapiste tutulan İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı, Avukat ve Yazar Muharrem Erbey’in hesabını kim verecek?
Hadi bütün isimleri saymayayım.
Zaten Kürt illerinde, sivil siyasetçilere yönelik, uygulanan vahşet nedeniyle Cemaatçileri bile aratan operasyonlar devam ediyor.
Kime neyi anlatıyoruz ki?
Her cuma bir darbe!
Ne istediniz yahu “Evrensel Kültür”den? Ne istediniz “Tiroj”dan, “Özgürlük Dünyası”dan?
Özgür Gündem için mahkeme yetmedi, bir de OHAL ile kapattınız. Ne olur ne olmaz… Öyle ya mahkeme ya cayar ise kararından.
28 Şubat’ın 1000 yıllık saltanatı uzun sürmedi.
Sizinki de sürmeyecek!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...