21 Ekim 2016 01:00

Birleşen yollar

Birleşen yollar

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Başlık romantik bir aşk hikayesini çağrıştırsa da burada anlatılacak olanlar bütünüyle farklıdır. Konumuz şudur; Bahçeli ve Perinçek’i Erdoğan’ın yolunda birleştiren nedir? Biri parlamentoda tek adamlığa gidecek bir yola özenle taşlar döşerken, diğeri “Tayyip Erdoğan diktatörlüğü” üzerine nutuk atanlar-ın-, aslında ABD güdümlü kuvvetlerin iktidar planlarında görev yaptığını” ilan ediyor. Tabii bütün bunların temellendirilmemiş, soyut bir ABD karşıtlığı üzerinden anti-emperyalizm, “FETO” karşıtlığı üzerinden “ortaçağ ilişkilerinden kurtulma” masalları eşliğinde piyasaya sürüldüğüne dikkat çekmemiz gerekiyor.
Bahçeli’nin hesabı açıktır. Referanduma giden yolu açacak, referandumda başkanlık sistemine karşı olduğunu açıklasa da nasıl olsa bu durumu değiştirmeyecek, böylece başkanlık sistemi gerçekleşmiş olacaktır. Bu onun açısından devletin bekasını öne çıkaran stratejik bir adımdır. 7 Haziran seçimleri ardından aldığı gerici tutumla Kasım seçimlerinin önünü açmış, AKP’nin savaş terörü ile yeniden tek başına çoğunluğu sağlamasına yardım etmişti. Bu da kendi kayıbı pahasına devletin bekasını öne çıkaran bir tutumdu. Başkanlık sistemi gelince nasıl olsa bir “başbuğ”a da sıra gelir!
Perinçek ise açıkça şunu yazmaktadır, “Terör Koridorunda ABD ile cephe cepheye gelmiş bulunuyoruz. O cephede Tayyip Erdoğan karşı tarafta değil, Türkiye tarafındadır.” (Demokrasinin özü ortaçağ ilişkilerinden kurtulmaktır Aydınlık 19. Ekim) Bu yazının yayınladığı günlerde ABD “Fırat Kalkanı”ndaki başarıları nedeniyle Türkiye’yi tebrik ediyordu. Sadece tebrik mi? İncirlikten kalkan ABD uçakları “IŞİD hedeflerini” vuruyorlardı. Perinçek’in çağrısı da halkın bu operasyona destek olmasıdır. Ama İncirlik’te sadece ABD mi var? Almanlar da yerleşti ve diğerleri de sırada. Çok tutarlı bir anti-emperyalizm değil mi? Okur, ülkede faaliyet gösteren ABD ve diğer emperyalist ülkelerin tekellerini vb daha hiç işin içine katmadığımıza dikkat etmeli. Eski Şili diktatörü Pinoşeyi “üç dünya teorisi” nedeniyle destekleyenler, yeni diktatörü niye desteklemesin?
Bahçeli milliyetçilikten gitmektedir ve bu tür milliyetçiliğin ülke tarihinde özellikle ABD emperyalizmi hizmetinde oynadığı uğursuz rol çok iyi bilinmektedir. 1960’ların ortasından itibaren halkın anti-emperyalist, anti-faşist uyanışının bastırılmasında bu tür milliyetçilik önemli bir rol oynamıştı.Halk hareketi erken bir dönemde “milliyetçilik” zehriyle bölünmüş, ilerici gençliğin üzerine kontr-gerilla yetiştirmesi sivil komandolar salınmıştı. Bugün de MHP’nin kendisi olmasa da fikri iktidardadır. Baştaki aktörlerin birini yerinden alıp, diğerini yerleştirseniz bugün olup bitenler fazla bir değişikliğe uğramayacaklardır.
Peşine takılınan “sahada da olacağız, masada da olacağız” demektedir. Hedef Irak ve Suriye’nin kaderi üzerinde söz sahibi olmaktır. Ama dünyanın belli başlı büyük emperyalist güçleri bölgeye toplanmış durumdadır. Masaya oturma hevesinin masanın üzerinde olmaya dönüşmesi arasında uzun bir yol yoktur. Son Osmanlılarda imparatorluğu kurtarma, olabilirse yeni bir şeyler kapma hevesiyle yanıp tutuşmuşlardı. Bu heves Sevr ile noktalandı. Emperyalist güçlerden şunun ya da bunun safında olmak bu durumun özünü değiştirmeyecektir.
Gerçekler apaçık ortadadır: Bugün Ortadoğu yeni bir paylaşıma ev sahipliği yapmaktadır. Uluslar, dinler, mezhepler acımasızca yeni boğazlaşmalara sürüklenmektedir. Ülkeyi yöneten egemen sınıflar bu boğazlaşmanın içine bodoslama dalmaya çok heveslidir. Ama Türkler ve Kürtler bu ülkenin halkı, işçi ve emekçileri, ülkeyi böyle bir kargaşanın içine yuvarlanmaktan kurtarabilirler. Eşit haklara dayanan, demokratik, laik bir ülkeyi yeni baştan kurabilirler. Türk ve Kürt işçi ve emekçileri bu atılımı gösterebilirlerse, bu Ortadoğu’nun diğer halkları içinde bir umut ışığı olacak, müdahaleci güçlerin bölgeden kovulması sürecini hızlandıracak, bölge gericiliklerine ciddi bir darbe vuracaktır. Ne kadar güç, acılı ve sancılı olsa da tarihin çarkı bu yöne doğru dönecektir. Gericilerin yollarını birleştiren olaylar ve gelişmeler, sonunda halkların onlara karşı güçlerini birleştirmelerine yol açacaktır. Bundan hiç kuşku duymamak gerekiyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...