01 Ekim 2016 00:50

BM Genel Kurulu mu 27. Muhtarlar Toplantısı mı…

BM Genel Kurulu mu 27. Muhtarlar Toplantısı mı…

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Neymiş efendim, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM Genel Kurulunda katıldığı toplantıda salon boş ve sönük geçmiş…
Bazıları hâlâ evirip çevirip bunu konuşuyor.
Boş koltuklara, düz duvarlara seslenmiş…
Siz onu boş verin, dönüp 27. muhtarlar toplantısına bakın!
O nasıl fırtınaydı öyle, o nasıl coşkuydu…
Önceki günkü 27. muhtarlar toplantısı başka bir tablo sunuyordu.
Bunu görmeyen gözler kör olsun!
Duymayan kulaklar sağır…
Hiç kimse BM Genel Kurulunu kıstas kabul etmesin, Türkiye’nin gerçeğini görmek isteyen herkes yüzünü Saray’daki 27. muhtarlar toplantısına çevirsin.
TBMM’de 550 Milli Milletvekili olmasa da Muhtarlar Milli… 
Bir alkış tufanı, bir muhabbet, bir sevgi gösterisi, bir duygu seli, bir…
İnsan ne diyeceğini, nasıl tarif edeceğini bilemiyor…
Nereye sığdıracağını kestiremiyor…
Cumhurbaşkanı da nasıl mutluydu…
Hele aralara girip edilen övgü sözleri yok mu, insanın o sahneleri tekrar tekrar izleyesi geliyor. 
Onların toplantıları zaten soğuk, cansız, ruhsuz…
Onlar, hâlâ “dünyanın beşten büyük” denklemini çözmeye çalışmaktan başlarını kaldırıp, 1000 odalı Cumhurbaşkanı Sarayı’nın toplantı salonlarından birinden kopan alkış tufanına, canlılığa, alınan kararlara, muhabbete kulak versinler.
Onların kararlarının nasıl alındığını herkes biliyor. Bir de buraya baksınlar, kararlar nasıl alınıyor, OHAL nasıl uzatılıyor, televizyonlar nasıl susturuluyor, gazeteler nasıl kapatılıyor… Oy birliğiyle karar almak nasıl bir şeymiş görsünler.
Bir günde tam 12 televizyon, 11 radyo “tık” diye susturuluverdi.
Buraya baksınlar, 27. muhtarlar toplantısına baksınlar ve ders alsınlar, sadece ders almakla kalmasınlar kitap yapsınlar, film yapsınlar, belgesel yapsınlar, okusunlar, okutsunlar, tez konusu yapsınlar…
Demokrasi neymiş, tabanın söz ve karar hakkı ne demekmiş görsünler öğrensinler…
TBMM zaten bombalandı, orayı açmaya da gerek yok, yasama yürütme yargı… Bu icatların da günümüzün, hele de Türkiye’nin sorunlarını çözmekte yetersiz kaldığını hâlâ anlamadılar…
Muhtarlar mahallenin temsilcileridir, görsünler ki her mahallenin, Türkiye’nin mahallerinin temsilcileri nasıl da el üstünde tutuluyor, nasıl da 27. defa Saray’da konuk edilip Cumhurbaşkanı ile yemek yiyorlar…
27. muhtarlar toplantısında oya sunulup tüm muhtarları alkışlarıyla coşku ne ki, huşu mu desem ne desem o kendinden geçmiş rahatlık içinde ne güzel kararlar alınıyor.
“OHAL 3 ay değil, 12 ay bile uzatılabilir” sözleri Saray’ın altın varaklı camlarını aşağı indirecek kadar şiddetli alkışlanmadı mı?
Ee… 
Neymiş efendim BM Genel Kurulunda boş koltuklara konuşulmuş…
Bunun hiç önemi yok…
Hem orada tüm dünya liderlerini bir güzel uyarmadı mı, FETÖ Terör Örgütünün onlarca ülkenin altına dinamit yerleştirdiği açıkça söylemedi mi… Oralarda da darbenin elinin kulağında olduğunu artık onlar anlamayacaklarsa kendileri bilir…
Öyle darbeyi haber verdi diye omuzlarını sallayarak dolaşan Putin bile yarın neyle karşılaşacağının farkında olmasa gerek…
Önemli olan BM Genel Kurulu salonunun boş ya da dolu olması değil… Nasıl konuşulduğu önemli… 
Üstüne üstlük ABD dönüşü Reza Zarrab savunulup ABD adaleti yerden yere vurulmadı mı?
 “Neticede bizim vatandaşımız olduğu için, hukukunu aramak zorundayız” diyerek; “Kaldı ki gerek Adalet gerek Ekonomi Bakanlığımızın yaptıkları çalışmalara göre, bu kişinin bir suçu da bulunmuyor. İran da aynı şeyi söylüyor. Ancak buna rağmen bu kişi 6 aydır ABD’de tutuklu” diyerek, ABD’de işlerin nasıl yürüdüğünü açıkça söylemedi mi?
Davanın savcısının FETÖ’nün adamı olduğu Baden’e söylenirken onun şaşkınlığını görmeliydiniz… ABD’nin nasıl bir tehlike ile karşı karşıya olduğu da bir güzel anlatılmadı mı? ABD’nin ikinci adamı Baden “Bunları bilmiyordum” demiş mi dememiş mi?
Siz boş verin BM Genel Kurulunu, asıl 27. muhtarlar toplantısına bakın, bakın ve (Eğer böyle devam ederse) Türkiye’yi nasıl bir geleceğin beklediğini şimdiden görün!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa