26 Eylül 2016 01:00

'Ne mahkemesi ya'!..

'Ne mahkemesi ya'!..

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Fethullah Gülen. ABD, Pensilvanya’da yaşıyor. Cemaat olarak bildiğimiz, şimdilerde “FETÖ” namıyla maruf “örgüt”ün başı.
15 Temmuz darbesini birlikte yaşadık. Darbeciler acımasızdılar; hatta anlamsızca ya da haksızlıkları kolay anlaşılsın diye Meclisi bile bombaladılar! Gülen, bu darbeyi de düzenlediği iddia edilen örgütün başı.
“İddia” diyoruz; çünkü henüz MİT ve Hükümet kaynaklarından sunulan iddialar dışında, bilgi yok. Darbeyi yaşadık, biliyoruz, ancak örgütleyenler kimler, başlarında kim var, henüz söylentiler durumunda. Örneğin Gülen adı veriliyor ve ortada kimi zaman “Genelkurmay” kimi zaman “Hava Kuvvetleri İmamı” olduğu söylenen “karanlık” bir Adil Öksüz adı dolaşıyor, o kadar. Oysa yüzlerce general, albayın… katıldığı –yine– söyleniyor, ama MİT ve Hükümet kaynaklarından bile “cunta başı şuydu”, C.Bşk. Bşbk. ve Gnkr.Bşk. “şunlar şunlar olacaktı” denmedi, denmiyor. Söylenti bol, ama gerçek bilgi ve hele yargıdan geçerek hukuken onaylanmış bilgi yok!
Ama söylenti gibi uygulama da bol!
Sadece “FETÖ” ve “Darbenin 1 Numarası” iddiasıyla, evet iddiasıyla, ABD’den Fethullah Gülen istenmekle kalınmıyor. Şimdiden binlerce mağdur yaratılmış durumda. Star “itiraz terörü” adı taksa da, çoktan itiraz kuyrukları oluştu ve AKP cenahında bile tartışılıyor “mağdurlar”. Nasıl tartışılmasın? Şu sendikanın üyesi olmak “delil” sayılarak binlerce öğretmen açığa alınmış durumda. Haydi, Aktif-Sen dershanelerin kapatılması sürecinde kurulmuştu ve “Cemaat” bağlantılıydı diyelim, ya Eğitim-Sen üyesi binlerce öğretmenin açığa alınmaları hangi delile dayandırıldı? Mahkemelerin hali içler acısı olsa bile bir mahkeme kararı da olmadan, MİT ve AKP il ve ilçeleri mahkeme yerine geçirilerek, öğretmenler hal yoluna gidildiler.
Ya da Bank Asya’da hesabı olmak veya para yatırmak “delil” kabul edilip binlerce kişi görevden uzaklaştırılıp gözaltına alındı, hatta tutuklandı. Oysa öğretmenlerin üye olduklarındaki sendika gibi, hesap açanların açtıklarındaki banka da tamamen yasaldı ve hatta örneğin Diyanet müftüler gibi memurlarına bu bankayı kullanma talimatı vermişti. Sonra “delil” sayıldı! Kim saydı –mahkemeler mi? Hayır! Keyfe keder sayıldı, MİT ya da en üstte “reis”; siyasetten öyle kararlaştırılmıştı, uygulama da hukuka gerek duyulmadan öyle yürütüldü.
CHP’de bile keşfedilip görevden alındı “FETÖ iltisaklılar”! PM üyeleri bile. Bir tek AKP’de aranıp bulunmadılar henüz! Hem de yılların ortaklığına, ne istedilerse verilmesine, hem de parsel parsel verilmesine rağmen!
Bir darbeden dönüldüğüne göre görevden alınıp gözaltı edilen ve tutuklananlar arasında mutlaka darbe ile ilişkili olanlar da olmalıdır. Hayal görmedik çünkü, darbeyi yaşadık. Ama kimin darbeci kimin darbeci olmadığını kim kararlaştıracak? MİT mi, AKP yönetimleri mi, “reis” mi –kim? Yoksa mahkemeler mi?
Şimdi OHAL ve KHK’ler, mahkemesiz yargıç gibidir. Yakalamış, yargılamış, bir asmadığı kalmıştır! O da istenmiş, “idam.. idam” denmiş, ama henüz yetkisi elde edilememiştir! Tam “fırsat bu fırsattır” denmiş, yürünmektedir! “Allah’ın lütfü” fırsata çevrilmiştir.
ABD’den de “darbenin şefi” denip F. Gülen istenmekte; orası Türkiye olmayıp söz geçirilemediğinde, –bir başka yazının konusu olacak– eleştiriler yükseltilmekte, anti-Amerikancılık pirim yapmaktadır.
Emperyalizmini suçlayalım, ama öyle yapılmamakta, adamlar “mahkemelerimiz karar verecek” dedikçe “Siz bizden terörist istediniz, verdik. Ben de senden terörist istiyorum. MGK’mızın stratejik belgesine kaydolmuş bir teröristi istiyorum. Ama siz hala direniyorsunuz. Neymiş? Mahkeme. Ne mahkemesi ya? Teröristin ne mahkemesi olacak ki?” denmektedir! Ama bu “Orman Kanunu”dur ve hayatım boyunca emperyalizmle mücadele etmiş ben bile böyle bir anti-Amerikancılıkta yokum!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...