15 Eylül 2016 01:00

Kör savaş ve KHK devleti

Kör savaş ve KHK devleti

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Öcalan, sürmekte olan çatışma-savaş-durumunu “kör savaş” olarak nitelendirmiş:
- Kimse kimseyi yenemez, savaşı durdurmak, sorunu 6 ayda çözmek mümkün demiş.
Öcalan’ın kardeşinin aktardıkları bunlar. Sorun da Kürt sorunu ve Öcalan bu sorunu 100-200 yıllık bir sorun olarak gördüğünü söylemiş.
Keşke çözüm sürecine dönülebilse.. Keşke silahlar sussa…
Biz bütün savaşları reddeden bir anlayışı savunuyoruz.
Temiz savaş yoktur. Bütün savaşlar kirlidir. Bütün savaşlar “kör”dür. O nedenle de insancıl hukuk (savaş hukuku) diye bir hukuk var. Sınırlandırma yaklaşımıdır bu.
Savaşı “insanileştirme (!?)” çabası.
İnsancıl Hukuk, savaşanlar, kendilerine göre, hangi yüksek amacı güttüğünü söylerse söylesin (bağımsızlık, eşitlikçi sosyal düzen, devrim, dini-inancı hakim kılmak vb.), “Şu şu hareketleri, insana, doğaya karşı yapamazsınız” der.
Savaşın “haklı savaş”olup olmadığıyla ilgilenmez.
Bunun için uluslararası ölçekte geçerli kurallar konmuştur; denetim mekanizmaları oluşturulmuştur, yargı kurumlar kurulmuştur.
Evet, kirli, kör olan savaş olgusuna sınırlama çabalarıdır bunlar.
Öcalan’ın söylediği olguya dönecek olursak… Biz savaş ile barış ve demokrasi ilişkisini kuranlardanız. Savaşı durdurmak, barış antlaşmasına adım atmak ve bunu sürdürmek hele sonuçlandırmak, bunu Erdoğan-Yıldırım liderliğindeki AKP yaparsa, bu son derece demokratik, çok büyük bir adım olur.
Barış, demokrasinin temellerinin ta kendisi olacaktır. Nice aşamaları, katmanları var, süreç olarak görmek lazım meseleyi. Biz meseleye hak eksenli olarak bakanlardanız.
Şöyle:
İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin 1. maddesi, tüm insanların haklarda ve onurda eşitliğini vurgular. Anahtar madde ve anahtar bir kavram var: Haklarda ve onurda eşitlik! Sadece haklarda değil. Dikkat lütfen. İkinci bir maddeyi de, 28. maddedir bu, anımsayalım.
Hepimizin, Türk, Alman, İngiliz, Çinli, Arap veya Kürt, Bildirge’de yer alan haklara ve özgürlüklere dayalı bir uluslararası düzene ve elbette her bir ülkede sosyal düzene hakkımız var. Bir de İkiz Sözleşmeler’de (1966) vurgulandığı gibi, bütün halkların kendi kaderlerini tayin hakkı var. Daha önce bu köşede yazmıştık, federal sistem ya da demokratik özerklik tartışmaları, talep ve  önerileri de iç self determinasyon anlamına gelir.
Savaş varsa, bizim insan hakları belgelerindeki düzene kavuşabilmemiz için, savaşı durdurmamız, ortadan kaldırmamız lazım.
Nedenlerine bakarak yapmamız lazım.
Bunun için de önce durmamız ve düşünmemiz lazım. Şöyle bir nefes almak gibi… Çatışmasızlık, şiddetsizlik haline dönelim.
Silahlar sussun. Sonrası diyalogdur, masadır, konuşmak, tartışmaktır. “Dolmabahçe mutabakatıydı, değildi”, kısır tartışmasına dönmeye gerek yok. Mutabakatlar yeniden oluşur, adları değişir, katılımcıları değişir, sözlerimiz, laflarımız değişir. Hedef barış olduktan sonra, mesele değil bunlar. Hayat dinamiktir ve formatlar-dengeler her defasında yeniden oluşur ve kurulur.
Bir olumluluğa tekrar işaret etmeliyiz. Bir Kanun var.
Adı, “Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun” dur.
Resmi Gazete’nin 16 Temmuz 2014 tarihli sayısında yayımlanmıştır. Bu Kanun, 10 Temmuz 2014 tarihinde kabul edilmiştir. 6551 sayılı Kanun’dur kısaca.
Bir de bu Kanun’a dayanarak Bakanlar Kurulunun aldığı karar var: “Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Kapsamında Yürütülecek Çalışmalara İlişkin Esaslar” başlığını taşıyor.
01 Ekim 2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Hükümete hatırlatmakta fayda var.
KHK devletinden demokratik hukuk devletine dönüşün anahtarlarından en önemlisi de,
-geçmişte olduğu gibi-  bu meseledir diye düşünüyorum.
Geçici denilen OHAL 1987-2002 tarihleri arasında 15 yıl sürdü. Yeni OHAL dönemini ve KHK’leri aşmanın yolu etkili barış ve demokrasi mücadelesi vermekten geçiyor.
Sonuç olarak, barış ve demokrasi meselesi ile Kürt meselesi iç içe geçmiş durumdadır.
İnsan hakları ilke ve değerlerine dayanarak çözülür bu mesele…
Silahla, şiddetle değil, akıl ile…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa