14 Eylül 2016 00:51

Kayyum meselesi

Kayyum meselesi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

12 Eylül darbesinin ilk icraatlarından biri belediye başkanlarını görevden alıp, yerlerine emekli ve muvazzaf albayları atamasıydı. 36 sene sonra yine belediye başkanları görevden alınıp vali veya kaymakam yardımcıları yerlerine atandı.

12 Eylül rejiminin demokrasi ve hukuk devleti iddiası olmadığı için darbecilerin belediyelerle ilgili tasarrufunu hukuken eleştirmek gereksiz. Fakat, AKP Hükümeti darbeye karşı demokrasinin bekçisi ve hukukun savunucusu olarak satmaya çalışıyor kendini. Bütün dünyaya da demokrasi dersi verme iddiasında. O zaman, demokrasi ve hukuk açısından kayyum atama işini biraz tartışalım.

Belediye başkanlarının görevden alınıp, yerlerine vali yardımcısı, kaymakam yardımcısı atamanın mevzuatta bir yeri yok. Yani, bu işlemi şu kanuna göre yapıyoruz diyemezler. Herhangi bir belediye başkanı bir suç işlemişse yargılanır. Tıpkı, bir zamanların İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan’ın yargılandığı gibi. Belediye başkanı yargılanırken de görevden alınamaz, tıpkı Erdoğan’ın yargılanırken görevden alınamadığı gibi. Belediye başkanı yargılama sonunda mahkum olursa ve aldığı ceza belediye başkanı olmasına engel ise o zaman belediye başkanlığı düşer ve Belediye Meclisinden kendisinden sonra gelen üyesi yerine geçer.

Bir belediye başkanı hangi sebeple yargılanabilir? Belediye başkanı olarak yaptığı işlemlerle suç işler. Bunu İçişleri Bakanlığı müfettişleri inceler ve yeterli kanıtlar varsa hakkında kovuşturmaya yer olduğuna dair karar verilir, itiraz prosedürü tamamlandıktan sonra dosya savcılığa gönderilir. Ya da mali konularda yaptıkları suç kapsamına girer, bu durumda da Sayıştay denetçileri soruşturma yapar ve bir öncekine benzer yollardan konu savcılığa gider. Bir diğer yol da belediyenin işleri olmayan bir fiili suç olarak değerlendirilir ve savcılık doğrudan hakkında dava açar.

OHAL Kanunu’na dayanarak belediye başkanlarını grevden alamazsın. 

Neden?

Çünkü, Anayasa’ya göre OHAL Kanunu ile ancak OHAL gerekçesi çerçevesinde KHK’ler çıkarabilirsin. OHAL ilanındaki gerekçe ise FETÖ tarafından darbe girişiminde bulunulması ve darbe tehlikesinin devam ettiği iddiasıdır. Görevden aldığın belediye başkanlarından sadece dördünü FETÖ ile ilişkilendirmişsin. 24 Belediye başkanının FETÖ ile ilgisi olduğunu söyleyemiyorsun. Kaldı ki, belediye başkanlarının FETÖ ile bir irtibatı olsa dahi KHK ile onları görevden alamazsın. Seçilmiş bir kamu görevlisidir. KHK ile görevden aldığın ya da görevden uzaklaştırdığın memurlarla aynı statüde değildir. İlla görevden uzaklaştırmak istiyorsan, idari soruşturma açılır bir suçu varsa ve idari soruşturma sırasında yine mevzuattaki koşullar oluşmuşsa geçici olarak, soruşturma sürerken açığa alınır. 

28 belediye başkanının görevden alınmasının sözde gerekçesi terör örgütlerine yardım ve yataklık etme. Yukarıda yazdığımız gibi zaten OHAL kapsamında olmadığı için 24 belediye başkanını bu gerekçe ile görevden alamazsınız, ama bu gerekçe ile 4 belediye başkanını görevden alıyorsanız, niye FETÖ’ye mevzuata aykırı olarak arsalar tahsis ederek yardım ve yataklık eden Ankara Büyükşehir Başkanı Melih Gökçek’i görevden almıyorsun? İstanbul, Kayseri, Konya vd. belediye başkanlarını görevden almıyorsun? Demek ki, görevden alma gerekçen de samimi ve gerçek değil.

Peki, DBP’li yüz belediyenin yirmi sekizi mi PKK’ye yardım ve yataklık ediyor? Bunlar hakkında elinde kanıtlar var da diğerleri hakkında yok mu? 

Peki, OHAL kalktığı zaman ne olacak?

Yoksa, OHAL’i sürekli uzatmayı mı düşünüyorsun? OHAL, olağan hal mi olacak?

İşin demokrasi yönünü ise tartışmaya bile gerek yok. Cumhurbaşkanı Erdoğan her konuşmasında aldığı oyları öne sürerek millet iradesinden söz ediyor. Ve, millet iradesini yasaların dahi üzerinde görüyor. Millet iradesine dayanarak kendini fiili ve partili başkan ilan ediyor. Peki, görevden aldığı belediye başkanları halkın oyları ile başkan olmadı mı? Orada millet iradesi yok mu?

İzah edilmesi mümkün değil.

Önceki darbelerin failleri yargılanamadı. 15 Temmuz darbesi faillerinin yargılanıp, yargılanamayacağını önümüzdeki günler göreceğiz. Fakat, Türkiye’de darbelerin failleri yargılanacaksa, bir gün OHAL darbesinin failleri de yargılanacak. Çünkü, diğerlerinin yargılanıp, en sonuncusunun yargılanmaması mümkün değil.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa