09 Eylül 2016 01:00

İki imamdan bir uygarlık çıkmıyor

İki imamdan bir uygarlık çıkmıyor

Fotoğraf: Envato

Paylaş

15 Temmuz İmam Gülen darbesinden İmam Erdoğan eğitime, bilime, uygarlığa dair ne ders çıkardı diye sorarsak, hiç de olumlu bir sonuç çıkarmadı, aksine tüm boşlukları dincilikle, mezhepçilikle doldurmaya çalışıyor, okul ve üniversitelerde eleştirel özgürlükçü öğretmen ve akademisyenlere, fen öğretiminden tarihe kadar düşmanlık artmış bulunuyor. AKP ve Erdoğan fizikten, kimyadan, sosyolojiden ne ister, Onur, Aysun, Kemal ve daha nice bilim ve sanat bu topraklarda yeşersin diye çaba gösteren fedakâr hocalarımızdan ne ister? Bunlar en darbe karşıtı hocalarımız değil mi? AKP’nin kurucuları, darbecilerle, 12 Eylülcülerle, 1402’cilerle, YÖK’çülerle anlaşıyor da bir tek anlaşamadıkları iktidarlara eleştirel yaklaşanlar.
Türkiye ne yazık ki talihsiz bir ülke. Bir imam darbe yapmaya kalktı, öbür imam darbe girişimini kendi karanlık ideolojisi için fırsata çevirmeye, iktidarını perçinlemeye, muhalifleri yok etmeye dönüştürüyor.
Erdoğan ve AKP zihniyeti akla bilime kapalı
İki imamlar ne yapsanız görmüyor, duymuyor, anlamıyor. İstanbul sokaklarında bilboardlara yapıştırıldığı üzere “Göklerden gelen karar” ile hareket ediliyor ki, aynı şey Gülenciler için de geçerli, onlar da “takdiriilahi” diyor. “Vahiy bilgisi” ancak imanla ilgili, akla veya bilime ilişkin değil, AKP anlayışı iktidara ilişkin ancak ideolojik dünyası ile yaşama dair olan arasında örtüşmeden çok kopuşmalar var.
Zaten dinler de “uhrevi” ve “dünyevi” ayrımı yapıyorlar ve dünyevi olanı küçümsüyorlar.
İslam teolojisi (ilahiyat) “Her şey hakkında tefekkür edilebilir ancak Allah hakkında edilemez” diyor. Yani üzerine düşünülemeyecek, ne ve nasıl olduğu “vahiy bilgisi” (bildirilen) dışında mümkün olmayan, düşünme yoluyla bilemediğimiz bir varlık alanı Tanrılara dair olan, ona ancak iman edilebiliyor.
Dini nosyonla dolmuş, akşam sabah din ve “vahiy” bilgisiyle, kutsal kitaplarla, nübüvvetle (peygamberlerin hayatı, hadis, sünnetle) meşgul olan zihinler akıl ve bilimle pek örtüşmüyorlar, olanı da, gerçeklik algısı da giderek bozuluyor.
Erdoğan ve AKP’nin kafası müteahhitliğe iyi basıyor, para banka işlerine iyi basıyor, arsaya nemaya iyi basıyor, dini kodlara iyi basıyor, kitlelere geleneksel ve basit jargonla iyi hitap ediyor, ancak bilim ve mantık dünyası, okuryazarlığı, felsefe ve sanat anlayışı, teknik kavrayışı ne yazık ki kıt bir zihniyet.
Niyet sorgulaması yapmıyorum, diyelim ki Erdoğan ve AKP Türkiye ve Ortadoğu’yu yukarı taşımak istiyor, İslam tüm dünyanın taşıyıcısı olsun istiyor, ancak bunu Sıbyan-mahalle mektebi ile, din dersleri, imam hatiplerle, tarikatlarla cemaatlerle yapabileceğini zannediyorsa, işte burada kafa çekmiyor, mantık ve zihin basmıyor.
Dini bakış bilimsel bakıştan farklı
Farabi, bin yüzyıl önce kötü felsefe dini, kötü din felsefeyi bozar diyordu da (kaliteli din ve felsefenin uzlaşacağını varsayıyordu da) sorun daha da zorlu bulunuyor. Hem çok dindar hem çok bilimsel olalım, ancak bu ikisinin bakış-zihin kodları ne yazık ki çok da örtüşmüyor. Bilim ve felsefenin dini dışlayıp dışlamamaya bir gereksinimi yok ama dinin sıkıntıları var.
Apriori ve aposteriori sorunu ki, birincisi olgu ve olayları baştan belirlenmiş, insan duyu ve aklına aşkın kabul ederken ikincisi doğaya, insana, akla ve araştırmaya içkin görüyor.
Bilimin felsefenin sorgulayıcı kavrayışı ile dinin verili olanı olduğu gibi kabullenici uydumcu yaklaşımı arasında, özellikle de sorgulamaya olumsuz yaklaşımı arasında zıtlık var. Bilim ve felsefe sorgulamadan vazgeçemeyeceğine göre dinin akla ve bilime uyarlanması gerekiyor ki bu da dinin özüne ters bir durum (Dileğim keşke örtüşebilseler, ama din kendi iddia ve kabullerinden bir şeyler vermeden böyle bir örtüşmeye hazır değil.)[RTF bookmark start: _GoBack][RTF bookmark end: _GoBack]
Ne yazık ki Erdoğan ve AKP ile akıl ve bilim yalan. 15 Temmuz “göklerden gelen karar” ile, takdiri ilahinin esirgemesiyle atlatıldı, gerisi yalan.
Şimdilik darbenin birinci kısmı atlatıldı da Türkiye, AKP ve Erdoğan’ı nasıl atlatacak, bilim ve demokrasi evresine nasıl ulaşacak, bunun için acilen ve ciddiyetle politikalar üretmemiz gerekiyor. Yoksa takdiriilahi mi bilmem ama AKP zihniyeti Türkiye’yi medeniyetler âleminde değil Suudi şeyhlerin-aşiret erkinin kadın ve bilim düşmanı konumuna yakın bir yerlere layık görüyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...