Barış talepleriyle alanlara!
Fotoğraf: Envato
1 Eylül Dünya Barış Günü’ne birkaç gün kaldı. 1 Eylül’ün Dünya Barış Günü ilan edilmesinin üstünden 77 yıl geçti. Ve bu 77 yıl içinde dünyanın barış özlemi azalmadı, giderek arttı.
Çünkü, emperyalist-kapitalist ülkeleri yöneten güçler, dünyayı her yıl daha çok kaosun, çatışmanın, büyük çözümsüzlüklerin, iç savaşların içine sürükledi. Bu yüzden 1 Eylül Dünya Barış Günü ile sembolize olan barış talebi için mücadele, ilk ilan edildiği yıllardan başlayarak giderek daha anlamlı ve önemli hale geldi.
Hele de son yıllarda Suriye, Irak merkezli olarak İslam dünyasındaki gelişmelere ve dünyanın çeşitli köşelerindeki çatışmalara bakıldığında dünyanın, halkların 1 Eylül’de temsil olunan barışa, halkların kardeşliğine daha çok ihtiyacı olduğu daha açıkça görülüyor
Kuşkusuz barış mücadelesi, devasa bir mücadele olarak bir günlük gösterilerle, protestolarla üstesinden gelinecek bir şey değildir. Tersine barış mücadelesi, dünyayı kendi çıkarları doğrultusunda yönetmek, aralarındaki rekabeti çatışmalara, iç savaşlara, bölgesel savaşlara ve sonunda emperyalistler arasındaki savaşlara kadar götüren politikalarına karşı her gün süren, her ülkede kapitalizme ve emperyalizme karşı verilen mücadelenin önemli bir parçasıdır. Çoğu zaman da bugün olduğu gibi, bu mücadelenin en öne çıkan yanıdır.
Bu yüzden ilerici demokrat güçler, Türkiye’nin demokrasi güçleri, 1 Eylül’ü hep içeride ve dışarıda halkların kendi kaderlerini tayini üstünden bir barış mücadelesi günü olarak anlamışlardır.
Bu yıl da 1 Eylül Dünya Barış Günü, bir yandan emperyalizme ve bölge gericiliklerine karşı halkların kendi kaderlerini tayin hakkının savunulduğu, halkların kardeş olduğu, laik ve demokratik bir bölge için mücadelenin taleplerinin öne çıktığı bir gün olarak kutlanacaktır.
Önceki gün İstanbul Emek ve Demokrasi İçin Güç Birliğini oluşturan örgütlerin temsilcileri, 4 Eylül’de Dünya Barış Günü vesilesiyle bir miting çağrısı yaptı.
Yine emek demokrasi güçlerinin 1 Eylül’de İzmir’de, 3 Eylül’de de Ankara’da yapılacak mitinglerle barış taleplerini haykıracağı belirtiliyor.
Kuşkusuz ki; barış sorununun böylesi yakıcı olduğu koşullarda barış talepleri, sadece büyük kentlerde değil tüm ülke sathında toplantılar, yürüyüşler, gösteriler, mitingler... biçimindeki etkinliklerle yükseltilecek; Dünya Barışı Günü’nde onun temsil ettiği değerler göndere çekilecektir.
İçinden geçtiğimiz dönemin özellikleri dikkate alındığında, hiç kuşkusuz 2016 1 Eylül Dünya Barış Günü etkinliklerinde;
- Bölgeye müdahale eden emperyalistlerin bu müdahalelerine son vermesi, yabancı askerlerin ve savaş uçaklarının bölgeden çekilmesi, bölge gericiliklerinin Suriye ve Irak’a müdahalelerine son verilmesinin,
- Türkiye’nin Suriye’ye askeri müdahalesine son verilmesi, Suriye halklarının kendi kaderlerini tayin etmesine saygı göstermesi ve Suriye’ye rejim dayatmasına son verilmesinin,
- Bölgede askeri operasyonlara son verilerek Türkiye’nin kendi Kürtleriyle barışmasını esas alan, “Kürt sorununun demokratik çözümü” için adımlar atılmasının,
- OHAL’in kaldırılması ve demokratik hakların ve özgürlüklerin kullanılmasının önündeki engellerin kaldırılmasının,
- Toplumun dini esaslara dayalı “inşası” girişimlerine son verilerek inanç özgürlüğüne saygının, laik ve demokratik bir Türkiye için mücadelenin,
- Bölgede laik ve demokratik düzenlerin kurulması mücadelesinin taleplerinin öne çıktığı bir gün olacaktır; olmalıdır.
Gerek Türkiye’nin içinde bulunduğu bölge gerekse Türkiye’nin içinde bulunduğu koşullar, elbette barış mücadelesinin geçmiş yıllara göre daha da öne çıkarılmasını gerektirmektedir. Bunun bir gereği olarak da “Barış Günü” etkinliklerinin daha kitlesel, daha görkemli ve taleplerin daha yüksek sesle dile getirildiği bir gün olarak değerlendirilmesi daha fazla önem kazanmıştır.
- İsrail’in İran’a ‘meşru müdafaa’ saldırısını açıkça ilan etmesi ne anlama geliyor? 18 Nisan 2024 04:58
- Cumhur İttifakının enkazını kaldırmayı Erdoğan'a bırakan Bahçeli siyasete ayar verme peşinde! 15 Nisan 2024 06:35
- Ekmek, barış, özgürlük ve adalet için 1 Mayıs'ın kitlesel ve yaygın örgütlenmesi zamanı 12 Nisan 2024 05:00
- Halk iradesine yönelik girişimlere karşı ortak mücadele ihtiyacı 04 Nisan 2024 05:00
- Ülkenin siyasi haritasını değiştirecek önemde bir yerel seçim! 02 Nisan 2024 04:50
- Yalan, dezenformasyon, tehdit… Her yolun mübah olduğu bir seçim sürecinin sonuna gelirken 30 Mart 2024 05:00
- Özak Tekstil işçileri ve BİRTEK-SEN’in asıl suçu ne? 27 Mart 2024 05:05
- Seçime 1 hafta kala AKP ve Erdoğan emekçilerle karşı karşıya! 24 Mart 2024 05:20
- Yüz binler alanlardan seslendi: Barış istiyoruz ve biz buradayız! 21 Mart 2024 05:45
- Tek adam yönetimi ve Cumhur İttifakı’nda ‘seçimi götürmek’ için her yol mübahsa! 19 Mart 2024 12:00
- İçinde Gazze olan sorular bile yasaklanırken NATO’ya ve AB’ye selam ne anlama geliyor? 16 Mart 2024 05:05
- İşçi gazetesi, sınıflar mücadelesinin en ön cephesindedir 13 Mart 2024 05:15