24 Ağustos 2016 00:59

‘Cerablus operasyonu’yla nereye varılabilir?

‘Cerablus operasyonu’yla nereye varılabilir?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Antep’te sokakta yapılan “kına gecesi”ne yapılan kanlı IŞİD saldırısı, arkasından Türkiye topraklarına (Gaziantep'in Karkamış ilçesi) yönelik İŞİD’in yeniden havan topu atışlarına başlamasının gerilimi sürerken, Ankara da yoğun bir diplomasi trafiğine sahne oluyor.

Son günlerde Rusya-İran ekseninde yapılan yoğun diplomatik görüşmelerden sonra ABD ile de yüksek düzeyde görüşmeler başlatıldı. 

ABD ile Fethullah Gülen’in iadesi ile ilgili görüşmeler çerçevesinde dün ABD Adalet Bakanlığı yetkililerinden oluşan ilk heyet Ankara’ya geldi. Bugün de ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden Ankara’da olacak. Ayrıca AB’den, Türkiye raportörü ve dış ilişkiler sorumlularının bulunduğu bir heyetin de Ankara’ya gelmesi bekleniyor. 

Yine dün, Kürdistan Federe Devlet Başkanı Mesut Barzani de Ankara’daydı. Cumhurbaşkanı ve Başbakan ve Dışişleri Bakanıyla da görüşen Barzani Meclisi de ziyaret etti. 

Bu diplomatik görüşmeler sadece darbe girişimi sonrası Türkiye’sinin ilişkilerini yenilemek için giriştiği olağan sayılacak görüşmeler değil. Ama bu diplomasi trafiğinin bir yanı FETÖ ile bağlantılı olsa da  görüşmelerin sıcak yanının büyük ölçüde Cerablus’a yönelik ve ÖSO eliyle yürütüleceği belirtilen bir operasyonla bağlantılı olduğu da bir gerçek.  

‘CERABLUS OPERASYONU’NU TÜRKİYE Mİ ORGANİZE EDİYOR?
Hükümet cenahından bir zamandan beri “Suriye politikasında ciddi değişiklikler yapılacağı”na dair açıklamalar yapılıyordu. Ama bu politika değişikliğinin hangi doğrultuda olacağı tartışma konusuydu. Son birkaç günü kapsayan Cerablus ve Menbic’e yönelik sınıra yerleştirilen obüslerle başlatılan atışlar ve bu çerçevede yapılan tartışmalar Suriye politikasının hangi doğrultuda değişeceğini herkes için görülür hale getirdi.

IŞİD’in Gaziantep’te yaptığı bombalı saldırıdan sonra Cerablus’taki IŞİD mevzilerine yönelik top atışlarıyla birlikte, sanki IŞİD’e yönelik top atışlarını dengelercesine Menbic’teki YPG mevzilerine yönelik obüs atışları başlatıldı.

Ama ne var ki, Azez-Cerablus hattında olanlar bundan ibaret değil.

Çünkü; ÖSO’ya bağlı güçlerin birkaç günden beri Cerablus yakınlarında IŞİD’le çatışmaya başladıkları, “Beş bin kişiden oluşan bir ÖSO gücünün” Cerablus’u IŞİD’den almak için harekete geçtiği belirtiliyor. ÖSO ile IŞİD arasındaki son günlerdeki çatışmaların bu operasyonun ön çatışmaları olduğu biçiminde değerlendiriliyor.

Cerablus’u IŞİD’den alması beklenen bu operasyonun ÖSO tarafından gerçekleştirileceği, Türkiye’nin bu ÖSO gücüne özel kuvvetlere bağlı kimi birliklerin yanı sıra sınırdaki obüslerle ve mümkün olursa da hava gücüyle de destek vereceği belirtiliyor.

Cerablus’a yönelik operasyonun Türkiye tarafından organize edildiği, Rusya ve ABD’ye bu konularda bilgi verildiği de gelen haberler arasında.

‘CERABLUS OPERASYONU’NDAN NE BEKLENİYOR?
Böylece Türkiye, Cerablus’un ÖSO tarafından kurtarılmasından sonra; 

* IŞİD’i Türkiye sınırlarının uzağına iterek, IŞİD’in sınır sızmalarını önlemeyi,

* Türkiye’deki sığınmacı Suriyelileri Cerablus’la Türkiye sınırı arasına yerleştirilerek (tampon bölge gibi) sığınma sorununu çözmeyi, 

* Ama daha da önemlisi Azez-Cerablus arasına ÖSO’yu sokarak, “Kürt koridorunun tamamlanmasını önlemeyi” amaçlamaktadır.

Burada söylenenler Hükümet tarafından henüz resmen  ilan edilmiş değil ama medyada yer alan bu haberler yalanlanmış da değil.

Dahası Başbakan Binali Yıldırım’ın, bu haberler üzerine “Türkiye’nin güneyinde bir ‘Kürt oluşumu’na ve başka türden ‘oluşumlara’ da izin verilmeyeceği”ne dair yaptığı açıklama da açıkça göstermektedir ki, Türkiye’nin Cerablus’un IŞİD’den kurtarılması konusundaki gayretlere destek vermesinin nedeninin Cerablus-Azez arasında bir ÖSO bölgesi oluşturulmasıdır.

Böylece bir kez daha görülmektedir ki, Türkiye’nin Suriye politikasının esası, Kürtlerin Rojava kantonlarının oluşturduğu özerk kantonların ve Suriye’de Kürtlerin kendi kaderini tayin hakkını kullanmasının önlenmesidir. Çünkü Türkiye, Suriye’de Kürtlerin özerk bir konuma sahip olmalarını, “ulusal güvenliğine tehdit” olarak görmektedir.

CERABLUS’U ÖSO KURTARABİLİR Mİ?
Bu gerekçe, (Bahane demek daha doğru olur) bölgedeki kendi çıkarlarının peşinde koşan tüm emperyalistler ve bölge gericiliklerinin Suriye’ye (ya da başka ülkelere) müdahalelerinin başlıca bahanesidir.

Türkiye de bugün bu bahaneyi kullanıyor ve böylece Türkiye Suriye’de halkların bir arada nasıl yaşayacaklarına karar vermelerini reddederek, kendi “ulusal güvenliği”nin ihtiyaçları doğrultusunda rejim dayatmaktadır. Hal böyle olunca da Türkiye’nin müdahaleleri Suriye’deki iç savaşa son veren ve Suriye krizine barışçıl bir çözüm bulmayı değil de iç savaşın daha da derinleşmesine yol açan müdahalelere dönüşmektedir. Bu girişimlerin Suriye krizinin çözümüne bir yardımı olmadığı gibi Türkiye’nin de orta ve uzun vadedeki çıkarlarıyla uyumlu olduğu da çok tartışmalıdır. Çünkü Suriye’de sorunun Suriye halklarının gönüllü birliğini sağlayacak biçimde çözülmesi Türkiye’nin de çıkarınadır. Aksi, Türkiye’nin de Suriyelileşmesi olacaktır!

Tartışmanın somut yanına gelince; Türkiye’nin inisiyatifiyle geliştirildiği (muhtemeldir ki Suriye’deki diğer güçlerin de zımni onayını alan) anlaşılan Cerablus operasyonunun, bugüne kadar girdiği askeri operasyonları yüzüne gözüne bulaştırmakla ünlenen ÖSO’nun Cerablus’da ne kadar başarılı olacağı da çok kuşkuludur. Ayrıca ÖSO içindeki kimi grupların Rusya ve İran tarafından terörist olarak görüldüğü de burada sorun teşkil edebilecektir. 

Dahası, ÖSO’nun başarısızlığının Suriye Irak’ta iyice köşeye sıkışan IŞİD’in motivasyonunu yükseltici olacağı da bir gerçektir. Ama ÖSO’nun görünümü altında Türkiye’nin özel kuvvetlerinin, sınır topçularının ve hava desteğinin asıl gücü oluşturacağı bir operasyon yapılacaksa, böyle bir operasyonun ne Rusya-İran-Suriye, ne ABD, hatta ne de pek çok Arap ülkesi tarafından hoş karşılanacağı da apaçıktır. Ki, bu Türkiye’nin Suriye politikasını yenileme arayışlarına da darbe olacaktır! 

Bu yüzden de AKP Hükümeti, “yanlış Suriye politikası”ndan döner görünürken Suriye bataklığına daha fazla gömüleceği bir yere doğru savrulduğunu gösteren girişimler yapmaktadır.

Tabii burada Cerablus’a yönelik bir Türkiye organizasyonu operasyona göz yumanlar, “Bu operasyon başarılı olsun diye mi yoksa olmasın diye mi göz yummaktadır?” bu da yanıtı açık bir soru değildir.   

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...