09 Ağustos 2016 01:00

Ücret tespitinde sadece bordro dikkate alınmaz

Ücret tespitinde sadece bordro dikkate alınmaz

Fotoğraf: Envato

Paylaş

SORU: İşveren, ücretlerimizi gününde ödemiyor. Son dört aydır da doğru düzgün maaş vermiyor. Bu yüzden iş sözleşmesini feshetmek istiyoruz. Ama aldığımız ücret de bize tam olarak ödenmiyor. Bir kısmını elden veriyor, asgari ücret kısmını da bankaya yatırıyor. Bu durumda açacağımız davada ücretimizin daha yüksek olduğunu ispatlayabilir miyiz? Yoksa asgari ücret üzerinden mi ücret alacağız?

CEVAP: Ücretlerin miktarının ispatı çoğunlukla iş davalarında önemli bir sorun olmaktadır. İş sözleşmesinde ücret miktarı açıkça kararlaştırılmadığı durumlarda, ücret miktarı Borçlar Kanununun ilgili hükmüne göre, yani örf ve adete veya toplusözleşmelere göre belirlenmektedir. Yargıtay, iş sözleşmesinde ücret miktarının kararlaştırılmadığı veya ücret miktarının düşük gösterildiği durumlarda tanık beyanları ve işyeri kayıtlarının incelenmesinden de sağlıklı bir sonuca ulaşılamadığı takdirde emsal işlerde çalışan işçilerin ücretlerine göre ücret miktarının belirlenmesi gerektiği şeklinde kararlar vermektedir. Bunun için yargılama esnasında işçini çalıştığı işkolunda örgütlü bulunan sendikalara veya varsa işçi dernekleri ve örgütlerine yazı yazarak emsal ücret araştırması yapmaktadır.  
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, ücret miktarının iş sözleşmesinde kararlaştırılmadığı veya eksik gösterildiği durumlarda, işçinin kişisel nitelikleri, hizmet süresi, unvanı, yapılan işin niteliği gibi özellikleri belirtilerek, bu vasıftaki bir işçinin alabileceği ücret miktarının ilgili meslek odası veya meslek kuruluşundan sorularak bu sonuca göre, karar verilmesi gerektiğini ifade etmektedir.
Yargıtay, ayrıca kalifiye bir işçinin asgari ücretle çalıştığını gösteren imzalı ücret bordrolarına itibar edilemeyeceğine ve emsal ücret araştırmasının yapılması gerektiğine yönelik de kararlar vermektedir. Bu karara göre, kıdemli ve nitelikli bir işçinin bordroda imzası olsa bile asgari ücretle çalışmasını hayatın olağan akışına aykırı bulunmaktadır.
“Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.” (Yargıtay 9.HD. 18.0.2014 tarih, 2012/18619 E, 2014/20223 K.)
Dolayısıyla, ücretin miktarının tespitinde sadece bordro değil, diğer yazılı ve sözel deliller de dikkate alınmaktadır.
İş sözleşmesinin temel edimlerinden bir olan işçinin ücretinin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi işçi açısından haklı fesih sebebidir ver bu durumda kıdem tazminatına hak kazanır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...