07 Temmuz 2016 00:52

Vicdan

Vicdan

Fotoğraf: Envato

Paylaş

“Arka Bahçe” şiirinde Birhan Keskin,
“Birbirine dolanan hayaller yumağıdır hayatımız
kim karar verebilir 
birbirine dokunan taş ve su hakkında, 
kimin kimi ayakta tuttuğuna, 
ve günün aslında kumdan, 
tuzdan ve ışıktan oluşmadığına?” der.

Çoook düşündürücü, müthiş dizeler, değil mi?

Şöyle şeyler olmuştu geçen bir iki hafta içinde, düşünelim, derim ben: 

Şebnem Korur Fincancı’yı, Erol Önderoğlu’yu, Ahmet Nesin’i, dayanışma amacıyla birer gün için üstlendikleri Özgür Gündem gazetesi genel yayın yönetmenliği nedeniyle tutuklamışlardı.

Çünkü egemen sistemin duyulmasını, bilinmesini istemediği haberleri ve yorumları yayımlamışlardı.

Hani, herkesin “hakikati bilme hakkı” var ya, hani bu hak ifade özgürlüğü hakkının bir parçasıdır ya,  BM İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin 19 ve BM Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin de 19 ve AİHS’nin 10. maddesinde yer alan…

Oydu suçları. İfade özgürlüğü hakkını kullanmak. Bu hakkı kullandığı için yaptırımlara maruz kalanlarla dayanışmak ve haklara ve özgürlüklere sahip çıkmak!..

Konuyu görüşmek için TİHV’de toplanmıştık. İHOP Koordinatörümüz Feray Salman, “Vicdan zorbalığa karşı” pankartı açalım, ya da bu slogan altında-sloganın telif bakımından hukuken bir sakıncası yoksa- etkinlikler yapalım, girişimlerde bulunalım” demişti.

“Vicdan  Zorbalığa Karşı Ya da Castellio Calvin’e” Stefan Zweig’in ünlü eseri. Can yayınları 2014 ve 2016 yılında yayımladı. Zehra Kurttekin çevirmiş. Kitabın kapağın üst ön yüzünde şöyle yazar: “Hakikati aramak ve onu kendi düşündüğü gibi ifade etmek asla suç olamaz Sebastian Castellio 1551”

Nasıl?

Bu kitap bir monografi. Diktatörlüğe, diktatörlere yöneltilen bir eleştiri.

Arkadaşlarımız tutuklandılar;  sonra serbest bırakıldılar, 10 günlük tutsaklık günlerinden sonra.

Bir de “Hurşit Külter nerede?” diye bir soru var, insan hakları savunucularının sorduğu.

Kaybedilme vakası ile karşı karşıya olduğumuzu düşündüren. İnsan hakları savunucuları somut soru soruyorlar. Çok gerçekçiler. Hurşit Külter nerede?

Demokratik bir ülkede, insanlar kaybedilmez. Ama ’90’lı yıllarda -evveliyatı çok daha gerilere giden- bir pratiği var kaybetmelerin.

Acı yaşanmıştır ama yüzleşme yaşanmamıştır ve kaybedileme riski daima vardır. O nedenle, Galatasaray Lisesi önünde hak savunucusu Cumartesi İnsanlarının, Batman ve Diyarbakır’da da son 6 yıldır sürdürülen kayıp yakınlarının oturma eylemleri son derece hakikatli eylemler.

Onlar soruyordu yıllardır: Kayıplar nerede, akıbetleri açıklansın, sorumlular aransın, bulunsun, soruşturulsun, yargılansın ve cezalandırılsın…

Geçmişte yaşamak değildi bu istemler, hareketler.

Adalet beklentisiydi. Gelecekte tekrarlanma tehlikesine karşı hem hakikati bilme çabası hem de cezasızlığa karşı bir mücadele idi. Hurşit Külter nerede?

Bir sorundan daha söz edelim, düşünmemiz gereken: Tam da bu günlerde yine sivillere yönelik bir katliam yaşandı, Atatürk Hava Limanında.

Bombalar patladı. Okuyucular biliyor bizim tavrımızı. Kim olursa olsun karşı çıkıyoruz bu tür eylemlere. IŞİD’i işaret etti devlet yetkilileri.Yine hiç istifa yok.

Ne rütbesiz bir güvenlikten sorumlu memur, ne amir ve ne de bakan, başbakan…

Bütün bu olup bitenler hem ülke içindeki hukuk düzeni ile alakalı hem de etik ilkeler ile.

Vicdan bunun merkezinde yer alır. Hukuk vicdanı dışlamaz, içerir. Ama hukuk ile salt yasaları kastetmiyoruz. Zalime zalim demek, zulme son ver demek ve demenin ötesine geçip tavır almak vicdan meselesidir.

Vicdanın zorbalığa karşı çıkışı, hukukun işlevini yitirdiği ya da egemenin baskı aracı haline geldiği anlarda/zamanlarda insanlığımızı hatırlatır bize. Hangi coğrafyada yaşandığının önemi yok.

İnsancıl hukukun en önemli kaynaklarından olan 1949 tarihli Cenevre Sözleşmelerine ek 2 No’lu Protokol’ün (1977) “Giriş bölümünde, insanları koruyacak hukuk kuralının bulunmaması durumunda da, insanların insanlık ilkelerinin ve kamu vicdanının koruması altında olduğu vurgulanır.

İnsanlık ilkelerinin ve kamu vicdanının koruması altında olmak…

Vicdan böyle bir şeydir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...