23 Haziran 2016 00:53

Özgür Gündem yayın yönetmenliği

Özgür Gündem yayın yönetmenliği

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Özgür Gündem gazetesinin yayın yönetmenliğini, dayanışma amacıyla birer gün yapan Şebnem Korur Fincancı, Erol Önderoğlu ve Ahmet Nesin, 20 Haziran günü tutuklandılar.

İnsan hakları savunucusu, bilindiği gibi, insan haklarını korumak ve geliştirmek için, bireysel olarak ya da başkalarıyla birlikte çalışan kişi demektir. Tutuklanan arkadaşlar insan hakları savunucusudurlar.

Özgür Gündem’e yönelik, dolayısıyla basın ve ifade özgürlüğüne yönelik baskılara karşı dayanışma amacıyla, şimdiye kadar 49 kişi gönüllü olarak, birer gün genel yayın yönetmenliği görevini üstlendiler. Sırada 100’den fazla gönüllü var.

İnsan hakları örgütleri açısından ve ifade özgürlüğünün ve yargı pratiğinin ne olduğuna ilişkin ise şunlar söylenebilir:

1996 yılında esir askerleri almak için “Kuzey Irak”a gitmişti İHD Genel Başkanı Akın Birdal, Mazlum Der Genel Başkanı İhsan Arslan ve  insan hakları savunucuları. Sonra gözaltına alındılar, DGM Savcıları tarafından verilen talimatla.

Bu bir ilkti.

Biz o zaman bu büyük gözdağını anlamıştık.

İHD Genel Başkanı dokunulabilir bir kişi haline getiriliyordu.

Sonra çok acımasız bir şekilde dokundular da.

Suikast ile, kurşunlar ile...

1999 yılında, yani bundan 17 yıl önce, yine böyle  haziran günlerinde, hapse yollandı İHD Genel Başkanı. Tutuksuz yargılanıyordu ve hüküm kesinleşmişti. İnfaz için hapishane yolu gösterildi.

Türkiye AB’ye aday ülke falan da değildi.

17 yıl sonra, Sevgili Yavuz Önen’in, TİHV’de 21 haziran günü düzenlenen basın toplantısında işaret ettiği gibi, başka bir ilk yaşandı.

Hüküm olmaksızın, daha soruşturma evresinde, tutuklandı TİHV Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı.

Her iki insan hakları örgütünün başkanı da Kürt sorunundan kaynaklı savaş /çatışma ortamı ve ifade özgürlüğü sorunu nedeniyle,  özgürlüklerinden yoksun bırakıldılar.

17 yılı bilerek telaffuz ediyoruz. Hep söylenir oldu ya ’90’lı yıllar.

Aralık ’99’da Türkiye AB’ye aday ülke oldu. Nice yasalar değişti: 9 uyum paketi, 70 yasada yüzlerce madde değişikliği, 70 civarında yeni yasa…Bunlar zihniyet değişikliğine yol açmamış belli ki. Bu konu üzerinde çok ciddi düşünmek, tartışmak gerek.

En önemlilerinden birisi de ne biliyor musunuz?

’90’lı yıllardan beter bir yargı pratiği sergileniyor.

Kimsenin hukuki güvenliği yok. Düşünün ’90’lı yıllarda tutuksuz yargılamalara konu olan pek çok eylem, fiil bugün tutuklama ile sonuçlanıyor. Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı, adil yargılanma hakkı yok ediliyor.

Şebnem, Erol ve Ahmet arkadaşlar hem kendi hakları olan ifade özgürlüğü için hem de bizim, herkesin özgürlüğü için eylemde bulundular.

Eylemleri neydi? Dayanışma!

İfade özgürlüğü içim, basın özgürlüğü için dayanışma.

Dolaysıyla Terörle Mücadele Yasası açısından bir özel kast aranmak gerekirse ki gerekir -atılı suçlar özel kastı gerektiriyor- bu özel kast, dayanışma olabilir.

Tıpkı, Şanar Yurdatapan’ın öncülüğünde gerçekleşen sivil itaatsizlik eylemlerinde olduğu gibi… İfade özgürlüğü için, yayımlanmış ve suç olduğuna karar verilen yazıların, ifade özgürlüğünü korumak ve ifade özgürlüğüne saygı için tekrar yayımlanması gibi. Hiç katılmadığımız düşüncelerin yayımlanması gibi.

Değerli hak savunucularının bir an önce özgürlüklerine kavuşmaları dileğiyle…
 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...