20 Haziran 2016 00:51

Yabancıya sarıl emekçiye yüklen!

Yabancıya sarıl emekçiye yüklen!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Yabancının parasıyla da...
Şirketleriyle de... 
Aramız açılıyor.
Bu tabloya bakıp, ‘Ne ala, ekonomimiz ayakta duruyor’ diyebilir miyiz? 
Duruma bakalım.
İlk 500 şirket içindeki yabancı ortaklı şirket sayısı azalıyor. 2009 yılında 153 azalarak 125’e inmiş. 
Türk şirketlerine olan yabancı ilgisi son 12 yılın en düşük seviyesinde. 
Neden acaba?
Erdoğan’ı sevmedikleri için değil.
Türkiye ekonomisinin büyümesini kıskandıkları için hiç değil. 
İster yabancı ister yerli. Tüm sermaye grupları kârına bakar. 
Yabancı şirketler Türkiye’ye geliyordu çünkü... Türkiye gibi pazarı, ekonomisi gelişmekte olan ülkelerden pay kapmak istiyordu.  
İçerde bu potansiyel 2011 yılından beri azaldı. 
Türkiye’nin etrafı ateş çemberi, dışa da açılamıyor. İhracat geriliyor. 
E böyle bir ortama niye gelsin yabancı şirketler? 
Özetle yabancı şirketler kıskandığı için değil, Türkiye pazarı cazibesini kaybettiği için ilgisiz.
Yabancı sermayeli şirketlerin ‘sanayinin 1. liginden’ yani ilk 500 şirketten uzaklaşması bu yüzden! 

İÇ VE DIŞ POLİTİKA YANLIŞLARI

Ekonomik potansiyelin kaybedilmesinin dışında ikinci bir sebep daha var!
Hukukun üstünlüğü ve güçler ayrılığının hasar görmesi.
Yanlış anlaşılmasın! 
Yabancı sermaye gruplarının hukukun üstünlüğü ve güçler ayrılığı hassasiyetinin demokrasi duyarlılığıyla hiçbir ilgisi yok.
Kârlarından başka dertlerinin olmadığı çok açık.
Hassasiyetleri, hükümetin şirketler arasında eşit mesafe de durmama işini abartmasından!
Siyasal otoriter gücün aşırı merkezileşmesinin yarattığı endişeden.
İlk 500 içinde sanayi şirketlerinden yabancıların azalmasının yanı sıra... 2016’nın ilk 
4 aylık döneminde gördük ki gayrimenkul hariç doğrudan yabancı sermaye yatırımı azalıyor. Düşünün, sermaye için cennet kılınan (Örgütsüz, ucuz, taşeron, esnek bir emeğin yaratıldığı), bir ülkeye yabancı sermaye yatırım yapmıyor.
Bunun bir sebebi de güvenlik. 
Turist olarak dahi gelmekten çekinilen bir ülkede kalıcı bir yatırım yapmak, risk almak pek mümkün olmaz!
Buraya sıraladıklarımızın tümünün hükümetin politikalarıyla yakından ilgisi var.
Ayrıca Türkiye’de en çok yatırım yapan ülkelerin hepsiyle kavgalı bir dış politika var. Rusya, Irak, Suriye, Mısır. Hatta Avrupa. 
Yani dış politikanın ekonomik bedeli.

PAKET VE UZLAŞI ÇÖZÜMÜ MÜ?

Türkiye ekonomisi yabancı sermaye çıkışında da... Yabancı şirketleri ve ülkeleri kaybettiğinde de sıkıntı yaşıyor.
Burada sermaye çıkışına dikkat çekerken elbet de amacımız, ‘sermaye çıkışına üzülmek’ değil.
Hareket noktamız çok net! 
Yabancı sermayeyi kovan politikaların da... 
Onun geri gelmesi için hayata geçirilen uygulamaların da... 
Ülke emekçisine ağır bedeller ödetiyor olmasına dikkat çekmek. 
Yatırım ortamının iyileştirilmesi için yeni paket açıklandı. Paketi uzun uzun, madde madde değerlendirmeyi başka bir yazıya bırakacağımızı belirtip şimdilik şu kadarını söyleyelim: Emekçiye yeni vergi ve ağır çalışma koşulları yolda! 
Rusya’ya yeniden ‘zeytin dalı’ uzatıldı. Bunun sermaye birimiyle, tıkanan ekonomiyle yakından ilgisi var. Bu gelişme de dış politikadaki yanlışlardan dönüldüğü anlamına gelmiyor. Boş diklenmeler yerine barışçı ve gerçek anti emperyalist politikaların öneminin arttığını gösteriyor. (Ayrıca Rusya’ya uzatılan ‘zeytin dalı’nın ekonomi politiği ve gerçek bir anti emperyalizm ihtiyacı üzerine bir yazının yazılması da farz oldu). 
Hükümet birçok sektörü hızla harekete geçirdiği, para çok hızlı döndüğü, rant çok hızlı cebe indiği için inşaata yükleniyor. Bunun sonucu olarak da sanayii geriliyor. 
Bu çark dönsün, rant beslensin diye emek sömürüsü artıyor. Süreç aynı zamanda yabancı sermaye bağımlılığını da artırıyor. Bunun sonucu olarak da, ‘yabancı sermaye gelsin’ diye emek iyice köleleştiriliyor! “Yabancıya sarıl, emekçiye yüklen” politikasını görmek lazım.
Rusya’ya ‘zeytin dalını’ alkışlarken, yeni yatırım paketini ‘müjde’ diye karşılarken işte bunları tartışmak lazım!
Tartışacağız!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...