17 Haziran 2016 00:55

İşçi sınıfı, güncel ve tarihsel

İşçi sınıfı, güncel ve tarihsel

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Son bir kaç gün uluslararası işçi sınıfının güncel ve tarihsel mücadelelerinin çakıştığı günler oldu. Fransız işçileri kendileri üzerindeki sömürü koşullarını ağırlaştıran, sermayeye tam bir keyfiyet tanıyan yeni iş yasasına karşı mücadelelerini sürdürüyorlar. 14 Haziran’da Paris milyonlarca işçinin gösterisine ev sahipliği yaptı, grev ve gösteriler halen devam ediyor. Diğer yandan Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde istisnai bir yeri olan 15-16 Haziran direnişinin 46.yıl dönümü de aynı tarihlere denk geldi. 

Uluslararası işçi sınıfının sosyalizm dahil, geçmiş kazanımlarını uluslararası sermayenin birleşik saldırıları ile kaybetmesi, kapitalist emperyalist sistemin geçici bir zafer kazanması, işçi sınıfına karşı ideolojik, siyasi, ekonomik saldırıların yoğunlaşmasını da beraberinde getirmişti. Emperyalist sermaye doğrudan doğruya işçi sınıfının ekonomik ve sosyal kazanımlarına karşı saldırıya geçmiş, bu saldırı ideolojik planda “İşçi sınıfının yapısının değiştiği”, “Kapitalizmin eski kapitalizm olmadığı” tezleri ile genişletilerek yoğunlaştırılmıştı. Emperyalist ideologlar, onların çöplüğünde eşelenen küçük burjuva, sosyal reformist akımların sözcü ve ideologları da bu koroya katılmış, artık “işçilerin eski işçiler” olmadığını “kanıtlamaya” soyunmuşlardı.

Ama bugün Fransız işçileri ayakta. Belçika da ciddi işçi eylemleri ile sarsılıyor. Yunanistan’da işçi sınıfının mücadelesi sürüyor. Fransa’da tutuşan mücadele alevinin kıvılcımlarının diğer Avrupa ülkelerine sıçramasından emperyalist burjuvazi büyük bir korku duyuyor. Türkiye’de metal işçilerinin büyük mücadelesi henüz unutulmadı. İşçilerin tek tek işyerleri ve iş kollarındaki mücadelesi halen sürüyor. Kısacası işçi sınıfı mücadelesini sürdürüyor ve dimdik ayakta olduğunu herkese gösteriyor. İşçiler mücadele ediyor çünkü sermaye ile emek arasındaki temel sömürü ilişkisi değişmeden varlığını sürdürüyor, işçilerin ücretli köleliği devam ediyor.

Tek tek ülkelerde sermayenin ve hükümetlerin saldırıları işçilere yönelik doğrudan ideolojik, ekonomik, siyasi, sosyal saldırılarla sınırlı kalmıyor. Sermayenin uşağı gerici hükümetler işçilerin sesini, sözünü engellemek için kapsamlı bir saldırı yürütüyorlar. Ülkemizde işçi sınıfının sesi, sözü olan gazetemiz Evrensel ve emekçilerin televizyonu Hayatın Sesi’nin üzerindeki baskılar yoğunlaşıyor. İşçilerin ve emekçilerin bu iki organı cezalar ve ağır para cezaları ile boğulmak, sesleri solukları kesilmek isteniyor. İşçi ve emekçiler bu iki organı kendi alın terlerinin katkılarıyla oluşturdular. Elbette şimdi bunları savunmak ve korumak da işçi ve emekçilere, gençlere ve onların uyanmış, mücadeleye atılmış kesimlerine düşüyor. Tıpkı bugün ayağa kalkmış olan Fransız işçilerinin Humanite’yi yaratıp, yaşatmaları 

-Özgürlük Dünyası dergisinin haziran sayısında Humanite ile ilgili yazıya bakılabilir- gibi.

Nerede bir işçi ve emekçi mücadelesi varsa, halk nerede ayağa kalkmışsa, gelecekleri ellerinden alınmak istenen, onlara karanlık bir gelecek sunan hükümet politikalarına karşı nerede eyleme geçen genç varsa, Evrensel gazetesi ve Hayatın Sesi onların sesini, taleplerini, mücadelesini duyurdu, yaygınlaştırılmasına hizmet etti, bu mücadeleleri savundu. Bu iki organ aynı zamanda ülkede demokrasi ve özgürlüğün sonuna kadar en tutarlı savunucusu oldular. İşçi, emekçi, genç için bu organların sahiplenilmesi ve savunulması, aynı zamanda kendi mücadelelerini savunmak ve sahiplenmek anlamına geliyor.

Tek adamlığa giden açık bir diktatörlüğün yolu tüm muhalif kesimleri bastırmaktan, onların sesini kesmekten geçiyor. Deniyor ki, “Diktatörlük olsa bunları yazamazlar, konuşamazlar.” Ama gerçek şu; yazmak ve konuşmak için ağır bedeller ödemek, bir mücadele yürütmek gerekiyor. Diktatörlük peşinde koşanlar dikensiz gül bahçesi hayal ediyorlar. Bu gerici, faşist hayalleri bozmanın yolu işçi ve emekçi halkın birleşik mücadelesinden geçiyor.


 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...