09 Haziran 2016 00:54

Bombalar

Bombalar

Fotoğraf: Envato

Paylaş

İstanbul’da, Vezneciler’de patlatıldı bombalar. Ölenler ve yaralananlar oldu. Kimisi kamu görevlisiydi, kimisi sivil insan. Acı düştü ocaklara, çığlıklar yankılandı.Yayın yasağı da geldi peşinden.

Hatırlayınız, Şırnak ve Yüksekova’nın bilançosunu açıklamıştı daha birkaç gün önce Genelkurmay. Bir-iki ayda 1000 ölü, sadece askeri kesimden 500’den fazla yaralı. Kaç sivil, kaç çocuk, kaç hasta insan vuruldu da biz bilmiyoruz. Bilançolara yansıyan bilgilerin, hem teyidi hem de anlamaya elverişli olması gerekiyor.

Fakat bu eleştiri, savaşın-çatışmanın gayriinsaniliğini perdelememeli.

Savaş/çatışma neden çıkar, çatışma olmaksızın sorunlar çözülemez mi? Acaba bu savaşçı/çatışmacı zihniyette ve kültürde değişme mümkün müdür?

Bu temel soruları daimi olarak sormak gerek. Kendimize, iç ve uluslararası kamuoyuna ve de devletlerin ve hükümetlerin temsilcilerine.

Ben yeryüzünde sorulduğunu düşünüyorum. Mesafeler de alınmış durumda. Lakin bu sorular ve alınan mesafeler daha çok savaşın sınırlandırılması ve savaş suçu işleyenlerin cezalandırılması konusunda.

Biliyorsunuz, bu köşede pek çok kez değindik insancıl hukuk konusuna.

Türkiye üniversitelerinde en az çalışılan bir konu bu.

Hatırlıyorum, ’90’lı yıllarda hemen hepsi 3-4 makale vardı insancıl hukuk üzerine yazılmış.

Şimdi  araştırmalar yapılıyor ve makale sayısında da artış var. Çatışma çözümleri konusu da öyle.

Biz ’90’lı yıllarda İHD’de, insancıl hukuk konusunda  sınırlı bilgimizle yol almaya çalışıyorduk. Hatırlıyorum, Cenevre Sözleşmelerinden, insancıl hukuktan söz ettiğimizde bazı çevreler üstümüze yürürlerdi. Hoş resmi tavır aynı. “Ne savaşı, ne insancıl hukuku , çatışma yok, terör var” diyorlar.

Kimi kez de gerçekten “terör” diye nitelenecek eylemleri yapıyor, “taraflar.”

Bakın, “taraflar” dedim diye  kızacak yine birileri. Evet devlet güçleri de PKK güçleri de insancıl hukuka aykırı eylemlerde bulunuyorlar. İnsan hakları savunucuları da onları eleştiriyor ve “İnsancıl hukuk kurallarına uyunuz!” diyorlar.

Peki neymiş bu kurallar?

Bu kuralların yer aldığı en önemli kaynak 12 Ağustos 1949 tarihli 4 adet Cenevre Sözleşmeleri’dir. Bu Sözleşmelerin dördünün de 3. maddesinde yasak eylemler sayılmıştır. İşkence, rehin alma, keyfi öldürme gibi… Türkiye bu sözleşmelerin dördünün de tarafıdır. Ayrıca 1977 tarihli 1 ve 2 No’lu protokoller var ve fakat Türkiye bunlara taraf değil.

Sevgili okuyucular, henüz bir yıl bile dolmadı. Temmuz 2015’ten bu yana ilan edilen sokağa çıkma yasakları, ablukalar ve şehir savaşlarında 6-7 bin insan yaşamını yitirdi.

Şu üç kaynak, bu yaşananların insancıl hukuk karşısındaki konumunu ortaya koymaktadır. İlki, “Meskun Mahalde Muharebe ve İnsancıl Hukuk”, ikincisi de” Uluslararası İnsancıl Teamül(Örf ve Adet) Hukuku” üçüncüsü “Uluslararası İnsancıl Hukukta Çatışma Kategorileri ve Minimum Silahlı Şiddet Eşiği” adlarını taşıyor: 

1)(www.turkhukukkurumu.org.tr/.../20-meskun-mahalde-muharebe-ve-insancil-hukuk.h...)

2)(https://www.icrc.org/.../uluslararasi-insancil-teamul-orfadet-hukuku-customary-ihl-vol... )

3) http://www.ihd.org.tr/uluslararasi-insancil-hukukta-catisma-kategorileri-ve-minimum-silahli-siddet-esigi/)

Bombalar konusu, hatırlayalım, Albert Camus’nun “Doğrular” adlı oyununda işlenir.

Oyunun temel sorusu şudur: Yüksek amaçlar için her tür araca başvurmak mübah mıdır? Çar suikastında faytonda iki çocuğun bulunduğunu gören eylemci bombayı atmaktan vazgeçer. Yoldaşları sorgular onu. Rusya’da milyonlarca çocuk açlık ve sefalet içindeyken, faytondaki çarın yeğeni iki çocuğun öldürülmesi önemsiz bir şeydir, sorguculara göre.

Acaba öyle midir?Amaç için her şey yapılabilir mi?

Okuyucularımız biliyorlar: Biz Sur, Cizre ve benzeri yerlerdeki devletin yaptığı zorla yerinden etmelere, bombalamalara, yargısız infazlara, kuşatmalara, sivillere yönelik eylemlere, ölçüsüz yaptırımlara hep karşı çıktık.

Vezneciler bombalamasına da karşı çıkıyor ve elbette kınıyoruz. 

Yerleşim alanlarında bomba patlatmak ve ayırımsız herkesi katletmek hangi hukuka sığar?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...