Dokunulmazlıkları CHP kaldırdı!

TBMM Genel Kurulu, fezlekesi olan milletvekillerinin  dokunulmazlıklarının kaldırılması için AKP’li milletvekillerinin sunduğu anayasa değişikliği teklifini 367’nin üstünde oyla yasalaştırdı.

AKP, MHP ve CHP’nin yönetimlerinin “evet oyu” vereceklerini açıkladıkları teklifin ilk turu, “referandum aralığında” kalmıştı.
AKP ve MHP’nin oylarının toplamı 354’te kalıyordu ve teklifin 367’yi bulması için de mutlaka CHP’nin oylarına ihtiyaç vardı.
CHP, ihtiyaç duyulan oyu sağlayarak teklifin geçmesinde belirleyici bir rol oynadı.
CHP’li milletvekillerinin AKP’li vekillerin teklifine oy vermesinin gerekçesi olarak, “HDP ile aynı safta görünme eleştirisini karşılayamama”, “Referanduma gidilirse ülkede kaos çıkar”, “Referandum terörle mücadeleyi zafiyete uğratır”...gibi gerekçelere dayandığı belirtilmektedir.

Ender İmrek: Açık açık diktatörlük

KAMUOYUNDA TARTIŞMA VE SAFLAŞMA SÜRECEK

Evet Meclisteki “dokunulmazlıkları kaldırma “operasyonu”nda;

* Meclisteki partilerin uygulamalarının ve teklifin kendisinin Anayasa’ya aykırı olup olmadığı,
* Hangi partilerin ne kadar fire verdiği,
* Dokunulmazlıkların kaldırılması sonrasında yargı safhasında nelerin olabileceği,
* Meclisin aldığı bu kararın sonrasında HDP’ye oy veren 6 milyon kişinin nasıl tepkiler ortaya koyabileceği,
* AKP’nin oyununa gelerek onların “koltuk değneği” durumuna düşen bir CHP önderliğine özgürlüklerden, demokrasiden yana CHP seçmeninin nasıl bir tepki göstereceği,
* Bu oylamayı kotarmak için CHP, MHP ve AKP arasında nelerin alınıp verildiği,
* En önemlisi de Kürtlerin iradesini tanımayan bu Meclis kararı karşısında Kürt halkının nasıl bir tepki göstereceği elbette çok önemlidir ve bundan sonra bu sorular etrafındaki gelişmeler Türkiye’nin siyasi gündemini belirleyecektir.

Yani Mecliste oylama bitmiş, CHP’nin desteği ile sonuçta bir “Pirus Zaferi”ne dönüşme ihtimali kuvvetli olsa da AKP bir “kolay zafer” daha kazanmıştır. Ama kamuoyunda yukarıdaki gündem etrafında tartışmalar, daha da önemlisi yeni saflaşmalar, elbette ki özgürlük ve demokrasi mücadelesi de daha da genişleyen bir zeminde ve daha çok yönlü olarak sürecektir. Bundan şüphe duymak için hiçbir neden yok.

Fatih Polat: CHP desteğiyle temsil iradesine darbe

CHP’NİN KORKULARI ONU AKP’NİN KOLTUK DEĞNEĞİ DEREKESİNE DÜŞÜRDÜ!  

Tartışma ve mücadele çok yönlü olarak sürecektir ama bugün bu köşeden, belki tekrar etmiş olmayı da göze alarak CHP yönetimin tutumu ile ilgili şu saptamaları yaparak sorunun bir boyutuna dikkat çekeceğiz:

1- Erdoğan-AKP yönetiminin “dokunulmazlıkları kaldırma operasyonu” AKP’li vekillerin teklifi ile Meclise getirilmiştir. Bu teklife MHP büyük bir şevkle destek vermiştir. Ama dokunulmazlıkların kaldırılması CHP’nin desteği ile olmuştur. Eğer CHP’nin bu desteği olmasaydı dokunulmazlıkların kaldırılmasının Meclisten geçirilmesi mümkün olmayacaktı. Belki de referandum aralığı bile yakalanamayacak ve dokunulmazlıkların kaldırılması gündemden düşecekti!

2- CHP, Erdoğan-AKP yönetiminin “terörle mücadele konsepti”ne teslim olduğu için, “terörle mücadele” ile ilgili her konuda hükümetin yedeğine düşen bir kulvara sürüklenmiştir. Bu kulvarda kaldığı sürece de CHP’nin, siyasetin ciddi bir tutum almayı gerektirdiği her durumda, AKP’nin “koltuk değneği”, MHP’nin yol arkadaşı olmaktan kurtulma şansı yoktur.   

3- CHP yönetiminin dokunulmazlıkların kaldırılması amacıyla “referandum aralığının” aşılması için aldığı “sorumluluk”; CHP’nin devletçi, HDP ile Kürtlerle bir arada görünmektense AKP ve MHP ile kol kola, aynı safta olmayı tercih eden geleneksel (genlerindeki güdünün) tutumunu sürdürdüğünü göstermiştir.

CHP KENDİ AYAĞINA DA KURŞUN SIKTI!

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun her vesileyle; “Mecliste bir tek CHP’li vekil kalsa bile başkanlık sistemini getiremezsiniz” diye ifade ettiği iddiaya artık kim inanır?

Çünkü AKP’nin dokunulmazlıklar üstünde yaptığı operasyondaki amacını bile anlama basiretini gösteremeyen CHP yönetiminin artık “ana muhalefetliği”, hatta “muhalefetliği” de tartışılacaktır.

Böylece Erdoğan-AKP yönetimi, bir yandan HDP’yi Meclis dışına itmek için önemli bir mevzi kazanarak, öte yandan CHP’yi Mecliste ve kamuoyu indinde etkisizleştirerek ve MHP’yi de büyük ölçüde teslim almış olarak, bir taşla üç kuş vurmuştur. Yani CHP, izlediği çizgiyle kendi ayağına kurşun sıkmıştır. Bu da Erdoğan’ı ve AKP’yi amacına doğru yürümede cesaretlendirmiş, ortamı yeteri kadar gererlerse CHP’yi rahatça yedeklediklerini görmelerini sağlamıştır.