21 Mayıs 2016 01:00

Açık açık diktatörlük

Açık açık diktatörlük

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Dün TBMM’de yapılan oylama nasıl bir sürecin içinde olduğumuzu ayan beyan ortaya koydu. Bilinmez ve beklenmez değildi ama AKP’li vekillerin açık oy açık sayımla gündemdeki maddeleri bir bir geçireceklerini göstermeleri az buz bir şey olmasa gerek.
Göstere göstere...
Oylamanın ilk turunda kabul 373, ret 138’di. İkinci oylamada ise 374 kabul, 136 ret oyu çıktı. Üçüncü oylamnada ise 376 kabul oyu çıktı. Bu durumda referanduma gerek kalmadan HDP’li vekillerin dokunulmazlıkları kaldırılacak.
Açık oy açık seçim usulüyle tarihe geçen bir oylama yapıldı. Erdoğan’ın “Eğer 367 aşılmazsa 330-367 arasında bir netice çıkarsa o zaman bu işin asıl sahibi olan millete gidilecek” tehdidinin HDP dışındaki partileri nasıl dize getirdiği görüldü. CHP mücadele yolunu seçmek yerine AKP’ye ve Saraya teslim oldu.
Böylece dokunulmazlıkların kaldırılması süreci hızla ilerliyor. Dokunulmazlıkların kaldırılması dediysek hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet gibi suçlardan dolayı hakkında fezleke bulunanlar için bir yargılama süreci başlatılacağı anlaşılmasın.
Onlar iktidarın çelik zırhıyla korunmaya devam ediyorlar. Dört bakan hakkında nasıl bir sürecin işletildiğini, ucu ta nerelere dayanan yolsuzluk, rüşvet, hırsızlık dosyalarının nasıl toz duman içinde kaybolduğunu yaşayarak gördük.
Hırsızlara, yolsuzluk yapanlara, rüşvet alanlara, rant peşinde koşanlara, ihalelere fesat karıştıranlara, evrakta sahtekarlık, zimmet...
Dokunulmazlıklar deyince akla ilk gelen HDP’li milletvekillerinin yargılanması sürecinin başlatılmasıdır. Kürt halkının temsilcileri bir kez daha hedefe konuluyor. Bir kez daha Orhan Doğan, Leyla Zana, Hatip Dicle, Selim Sadak’ın TBMM’den alınarak hapse atılmaları süreci yaşatılmak isteniyor. Onca deneyime, onca bedele, onca acıya rağmen Kürt halkının diz çökmediğini bilmiyorlarmış gibi, hâlâ Kürtler “Ya diz çökeceksiniz ya kan kusturacağız” demeye getiriyorlar.
Sadece Kürt halkının da değil, demokratik bir Türkiye özlemi çeken, barış, eşitlik, özgürlük, kardeşlik diyerek bir araya gelen ve 7 haziran seçimlerinde ortaya çıkan halk iradesine karşı topyekun bir saldırı var. Bu saldırı tüm halklara yapılmış bir saldırıdır. 7 Hazirandan bu yana işletilen ve Kürtleri hedefe koyarak hemen tüm ırkçı çevreleri etrafında toplayarak, ulusalcıları da yedekleyerek ilerletilen bir süreç...
İki taraflı bir plan; bir yandan çatışma, savaş, kan şiddet, ölüm, göz yaşı... Bir yandan tüm bu olup bitenin sorumlusu olarak HDP’yi göstererek onun defterini dürme süreci...
MHP zaten buna dünden razıydı. AKP sürdürdüğü politikayla CHP’yi de yedekleyerek/baskılayarak etkisi altına aldı ve geldik bu güne...
HDP milletvekilleri yaptıkları konuşmalardan dolayı, tutum ve duruşlarından, Kürt halkının hak ve hukukunu savunduklarından, demokratik bir Türkiye için mücadele ettiklerinden, hırsızlığa, yolsuzluğa, rüşvetçiliğe karşı durduklarından, tek kişi diktatörlüğüne hayır diyerek meydana çıktıklarından, “Seni Başkan yaptırmayacağız” diye halkları ayağa kaldırmış olduklarından dolayı hedefe konuldular.
AKP iktidarı HDP’lileri hedefe dikerek Kürt halkıyla birlikte tüm demokratik harekete karşı saldırıya başladı. MHP kanlı hançerleriyle, CHP oklarıyla Kürt halkına ve demokratik kazanımlara karşı atışa katıldı... Artık daha da zorlu bir süreçteyiz. Zaten hiç bir zaman demokratik olmayan, halkların, işçi ve emekçilerin iradesini temsil etmeyen, ancak büyük mücadeleler verilerek ve bedeller ödenerek dönem dönem demokratik seslerin yankılandığı TBMM artık hepten tek kişi diktatörlüğünün arenası haline gelecektir.
Bu aşama, sadece Kürtleri dışlamak, meclisten atmak, demokratik bazı kazanımları yok edip Kürt halkının hepten koğuşunu hızlandıracak bir süreç olarak kalmayacak; aynı zamanda Türkiye’yi az çok demokratik, laik kırıntılarından da arındıracak bir sürecin içindeyiz artık.
Türkiye hızla başka bir yere doğru sürükleniyor. Ancak, Fransız direnişçilerinin iktidarın saldırıları karşısında “Gaz eken kaldırım taşı biçer” dedikleri gibi bir sürecin yaşanacağı da göz ardı edilmesin...

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...