20 Mayıs 2016 01:00

Hayır'lı Cumalar

Hayır'lı Cumalar

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bugün cuma, Mecliste dokunulmazlık oylaması yapılacak. Salı günü yapılan ilk tur oylamasında evet cephesi yeterli sayıyı yani 367’yi bulamadı. 155 Hayır oyu ile birlikte 25 boş oy ve 8 çekimser oy, EVET cephesinin istediği sonuca engel oldu.
Oylamanın ardından kim ne kadar fire verdi tartışmaları ile birlikte tümden EVET oyu vermeyen CHP’ye yönelik linç kampanyaları başlatıldı. Özellikle sosyal medyada Ak troller tarafından zaten hassas olan ve sosyal medyadan da etkilenen CHP’lilere yönelik saldırıların bugün de süreceği görünmektedir.
Ak troller HAYIR oyu vermeyi, terörist olmakla eş değer sayıyorlar, tıpkı “barış” diyenin vatan haini ilan edildiği gibi. Zaten yürüttükleri tüm kampanyaları kamplaştırma-kutuplaştırma üzerine kurgulayan bu zihniyet, CHP tabanını “vatan, millet, Sakarya” edebiyatıyla maniple edip vekiller üzerinde baskı oluşturmaya çalışıyor.
CHP’lilerin HAYIR oyu vermek için çok sayıda gerekçesi vardır. Tabii ki bunun başında “sosyal demokrat” olduğunu iddia etmek ve bunun gereği olarak da demokratik siyaset yapma hakkını savunmak olmalıdır. HDP çok net bir şey söylüyor; “yolsuzluk, hırsızlık, adam kayırmak” gibi suçlarımız varsa, ya da bu tür suçlardan fezlekesi olanlar varsa  getirin Meclise biz de “evet” oyu verelim, ancak  siyaseten söylenmiş sözler, edilmiş laflar, yapılmış işlerden dolayı dokunamazsınız. Bu siyaset yapmanın gereğidir.
Diğer taraftan yargıyı elinde tutan AKP’nin kindar tutumu karşısında CHP’lilerin de kendini güvende hissetmediği açıktır. CHP’li vekillerin AKP’nin emir eri olan yargıçların elinde oyuncak olmayacaklarını kimse garanti edemez. AKP’lilerin yargı için açık açık “Oğlan bizim kız bizim” dedikleri bir ortamda hele de gak diyene soruşturma, guk diyene gözaltıların yapıldığı bir ortamda neredeyse nüfusun yarısının cumhurbaşkanına hakaretten yargılandığı bir ortamda CHP’lilerin, seçilmiş vekilleri yargının oyuncağı yapmayacak HAYIR oyunu vermesinden daha doğal bir durum yoktur.
Unutmayalım ki HDP’lilerin dokunulmazlıkları kaldırılıp, usulen yargılanmaları ve siyasi bir lince tabi tutulup tutuklanmaları, Meclisin dışına itilmeleri demokratik siyaseti savunanların yaşamak isteyecekleri bir sonuç değildir. Böyle bir sonuca hizmet edenler tarihin sayfalarında kara bir şekilde yerlerini alacaklardır.
Mecliste, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan’ın idamlarına ilişkin oylama tutanakları TBMM’nin tutanak arşivinde internet ortamında yer almaktadır. O gün Mecliste bulunanların çocukları, torunları, yeğenleri, hısım akrabaları ya verilen idamlara HAYIR oyuyla övünmekte ya da idamları onaylayan EVET oyuyla utanıp sıkılmaktadırlar.
Ahmet Kaya’ya çatal-kaşık fırlatanlar daha şimdiden itler gibi pişman olduklarını söylemektedirler. O gün Ahmet Kaya’ya sahip çıkanlar takındıkları demokratik tutumun onurunu yaşarken “Vatan, millet, Sakarya” edebiyatıyla gaza gelenler o gün yaptıklarından dolayı boyunlarını eğip kuyruklarını bacaklarının arasına kıstırarak bulundukları ortamlardan uzaklaşmaktadırlar.
Meclisteki Milletvekillerinin tüm konuşmaları, attıkları laflar, söyledikleri sözler, verilen oylar tutanaklara geçirilip gelecek kuşaklara aktarılmaktadır. Herkes tarihin bu tür kritik durumlarda dönüp geriye bakmaktadır, ben o gün ne yapmıştım diye. Yaptıklarınızdan utanıp utanmamak, rezil olmakta vezir olmakta sizin elinizdedir.
Bugün Mecliste bulunan vekillerin HAYIR’lı bir iş yapmalarını bekliyoruz, demokrasi adına, ülkemiz adına, en başta da kendileri adına…
Aşk ile...

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa