09 Mayıs 2016 00:52

Bitmedi daha sürüyor o kavga!

Bitmedi daha sürüyor o kavga!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Süleyman Demirel’in ölüm tarihini hatırlıyor musunuz? Amerikan emperyalizminin Morrison Süleyman’ının… Hani bu ülkede altı defa başbakanlık ve ardından cumhurbaşkanlığı yapan, bir dönemlerin en kudretli siyasetçisinin…

Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in idamları mecliste oylanırken iki kolunu birden havaya kaldırmıştı Demirel. Ama emperyalizm işbirlikçisi burjuva sömürü ve baskı düzeninin bütün önceki temsilcileri gibi yok olup gitti işte. Oysa Denizler bu ülkede 44 yıldır demokrasi barış ve sosyalizm mücadelesinin sürdüğü her yerde yanı başımızda olmaya devam ettiler, ediyorlar…

Denizleri itibarsızlaştırmak için birçok girişim de yapıldı. Son dönemlerde en çok gürültü koparan girişimlerden biri de Rasim Ozan Kütahyalı isminde AKP-Erdoğan iktidarının bir çanak yalayıcısı idi. AKP-Erdoğan’ın Ergenekoncuları tasfiye etmeye çalıştığı dönemlerde “Denizler yaşasaydı Ergenekoncu olurlardı” diyordu bu zat.

 Sonra ne mi oldu? Erdoğan, “kandırıldık” dedi, AKP’liler “milli ordumuza kumpas kuruldu” dediler. Ve bugün Erdoğan iktidarı ve Ergenekoncular el birliğiyle Kürt kentlerinde savaş ve yıkım politikasını sürdürüyorlar.

Peki, bugün AKP-Erdoğan iktidarının önde gelen kadroları Denizler döneminde neredeydi?

Denizlerin mücadelesi, gençlik mücadelesi olmaktan çıkıp işçi ve köylülerle birleşme yönelimine girdiğinde karşılarına mukaddesatçı ve milliyetçi gençler çıkartılmıştı. Komünizmle Mücadele Dernekleri ve Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) içinde örgütlenen bu gençler içinde kimler yoktu ki? Komünizmle Mücadele Derneği’nin Erzurum şubesinin başkanı Fetullah Gülen ve Diyarbakır şube başkanı da AKP’nin öncülü Refah Partisi’nin başkanlarından Recai Kutan’dı. MTTB içinde ise bugün laikliğin anayasadan çıkartılması gerektiğini söyleyen TBMM Başkanı İsmail Kahraman başkanlık yapmış, Abdullah Gül, Erdoğan, Arınç, Hüseyin Çelik, Mehmet Ali Şahin, Beşir Atalay, Ömer Dinçer gibi birçok isim yer almıştı. Dönemin önce gelen İslamcılarından Mehmet Şevki Eygi, bu mukaddesatçı ve milliyetçi gençlerin görevlerini “Kızıl kâfirlerle savaşta devlet kuvvetlerine yardımcı olmak” olarak tarif ediyordu. Tabii bu sürecin evveliyatında ABD emperyalizminin ‘Yeşil Kuşak’ projesi kapsamında Sovyetlere komşu ülkelerde dinci örgütlenmeleri teşvik etmesi yer alıyordu. 

O dönemlerde “devlete yardımcı olan” bu gençler, Sovyetlerin yıkılmasından sonra ABD’nin Ortadoğu’yu “ılımlı İslam” (kendisiyle işbirliği yapan İslamcılar) üzerinden yeniden şekillendirmesi gündeme geldiğinde bu ülkede iktidar oldular. Yıl, 2002’ idi. AKP-Erdoğan Türkiye’sine biçilen rol de ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) “model ülkesi” olmaktı. Erdoğan, sonradan inkâr etse de 2004’te kendini BOP’un eş başkanı ilan etmişti zaten.

Denizlerle başlamıştık. Bu yıl da ülkenin dört bir tarafında ve kuşatma altındaki Kürt kentlerinde Denizlerle ilgili birçok etkinlik yapıldı. Ve elbette onları anmak, o gün karşılarına çıkartılan ve bugün ülkeyi bir felaketin eşiğine getiren ülke gericiliğine karşı mücadele etmekten geçiyor. O günün mukaddesatçı ve milliyetçi gençleri, bugün ülkede yeni bir rejim inşa ediyorlar. Erdoğan’ın “milli başkan” olduğu bir dikta rejimi! Bu rejimin yeni anayasasında laikliğin biçimsel kalıntıları bile ortadan kaldırılmak isteniyor. Bu rejim Bölge’de yeni Osmanlıcı yayılma ve müdahale siyaseti güdüyor, ülke içinde ise ezilen Kürt halkına karşı topyekûn bir yok etme savaşı sürdürüyor.  

Filistin halkı şahsında Bölge’nin ezilen halklarıyla dayanışma içine giren, darağacında Kürt ve Türk halklarının, işçi ve köylülerin mücadelesini haykıran Denizlerin mücadelesinin devamcılarına düşen, elbette bu sömürü ve savaş üzerinde yükselen dikta rejimine karşı demokrasi, barış ve insanca yaşam mücadelesini büyütmekten başka bir şey değildir. 

Ve bugün Erdoğan’ın kudreti yenilmez, iktidarı devrilmez sananlar olabilir. Ama Denizlerin kavgası bitmedi daha, sürüyor… Hani bir de Demirel vardı, daha ölümünün üzerinden bir yıl bile geçmeden tarihin karanlık sayfalarında kayboldu giden…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...