25 Nisan 2016 00:53

Kilis’te ‘Oscar’lık oyun!

Kilis’te ‘Oscar’lık oyun!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Kilis’e üç gün önce atılan roket mermileri yine 3 can aldı. Ocak ayından bu yana IŞİD kontrolündeki bölgelerden atıldığı belirtilen 50’yi aşkın roket mermisi ile Kilis’te ölenlerin sayısı 15 ve yaralananların sayısı da 40’ı buldu. Dün nüfusundan çok mülteci barındırdığı için-ki nüfusu 90 bin olan Kilis’te kurulan kamplarda 110 bin mültecinin barındığı belirtiliyor- Kilis’i Nobel Barış Ödülü’ne aday gösteren iktidar, Kilis’teki bu katliam karşısında hiç bir sorumluluğu yokmuş gibi davranıyor. “IŞİD mevzilerine misliyle karşılık” açıklamaları ile bu sorumluğun üstü örtülmeye çalışılıyor.

“Kilis’te neler olup bittiği ve Kilis’in neden hedef yapıldığı” sorularına yanıt vermek için olup biteni birkaç noktadan değerlendirmek gerekiyor.

Her şeyden önce AKP-Erdoğan iktidarının en başından sınırdaki mülteci kamplarını Suriye’ye müdahalenin birer ‘saldırı üssü’ olarak kullandığının altını çizmek gerekiyor. O yüzden iktidarın sevdiği sözcüklerle ifade edersek; Kilisliler Suriyeli ‘muhacir’lere ‘ensar’lık yaptıklarını sanırken, iktidar Suriye sınırına 10 km mesafedeki Kilis’i uzun bir süredir Azez’i elinde bulunduran radikal İslamcı çetelerin toplanma merkezlerinden biri yapmıştır. Hatay’da Suriye sınırına 6 km mesafedeki Apaydın Kampını hatırlayalım. Daha 2012’de içinde askeri eğitim verildiği iddiaları ile gündeme gelen Reyhanlı’daki bu kampa, söz konusu iddiaları araştırmak isteyen CHP milletvekilleri bile sokulmamıştı. 

Başka bir tartışmanın konusu olmakla birlikte, burada meselenin mülteciler değil; onların iktidarın gerici politikalarının bir dayanağı olarak kullanılmak istenmesi olduğunun altını çizip Kilis’te olup bitene geçelim…

Kilis’e roketatar mermileri Ocak ayından sonra düşmeye başladı. Rastlantıya bakın ki (!) aynı günlerde YPG’nin içinde yer aldığı Demokratik Suriye Güçleri, Azez bölgesinde muhaliflere (ÖSO ve Fetih Ordusu) yönelik bir operasyon başlatmış ve yine Azez’in doğusunda bu çeteler ile IŞİD arasında çatışmalar yaşanmaya başlamıştı. Azez önemli, çünkü Azez’i ele geçirmek; Halep’in Türkiye ile en önemli bağlantı noktasını ele geçirmek demektir. Halep’in kimin eline geçeceğinin Suriye’deki güç dengeleri için belirleyici bir önem taşıdığı bugünlerde Azez’i kaybetmek, Türkiye ve desteklediği çeteler için Suriye’de oyunun sonunu getirebilir. 

İşte böylesi bir süreçte Kilis’e bombalar düşmeye başladı. Her ne kadar IŞİD bombaları dense de bu saldırıları yapanların IŞİD mi, yoksa diğer muhalif çeteler mi olduğu hâlâ belirsiz. Bu arada Yakındoğu Haber’den Hasan Sivri’nin Arabi21’e konuşan bir “muhalif komutan”a dayandırdığı haberinde, geçtiğimiz günlerde olup biteni anlamak bakımından önemli bir gelişme yaşandığını söyleyelim. Haberde yine Kilis’te muhalif güçler ile Türk yetkililer arasında iki gün süren görüşmeler yapıldığı ve yapılan bu görüşmelerde muhaliflerin Türkiye’nin Azez bölgesine acilen bir kara harekâtı yapma talebini gündeme getirdiği belirtiliyor.

Demek ki, IŞİD ya da diğer muhalif gruplar, kim tarafından yapılıyor olursa olsun, kesin olan şudur: Kilis’e bomba atanlar Türkiye’ye saldırmak için değil, Türkiye’nin Suriye’ye müdahale edip kara operasyonu yapması için bu saldırılarını gerçekleştiriyor. Suriye’de son dönemlerde Demokratik Suriye Güçleri ve rejim güçlerinin giderek güç kazandığı ve egemenlik alanlarını arttırdığı düşünüldüğünde IŞİD de, diğer muhalif güçler de bu saldırıların olağan şüphelileridir. Ve ancak bu failin arkasındaki azmettirici de Kilis’e Nobel verilmesini isteyen güçten başkası değildir. Çünkü AKP-Erdoğan iktidarının Suriye’de kendilerini ‘oyun dışı’ yapacak gelişmelerin önüne geçebilmek amacıyla Suriye’ye müdahale için uzun bir zamandır fırsat kolladığını sağır sultan bile bilmektedir.

Belki Kilis’e Nobel verilmeyecek ama Kilis’te katliam görüntüleri eşliğinde ‘Oscar’lık bir oyun oynanıyor. Ve maalesef bu oyunun kaybedenleri yine Arap’ı, Kürt’ü ve Türk’ü ile halklar oluyor. 

Bir kez daha söylemeden geçmeyelim. Kilis’te olup bitenler AKP-Erdoğan iktidarının Suriye’deki emellerinden vazgeçmediğini bir kez daha gösteriyor. Ve tabii bu oyunu bozmak için Suriye’ye müdahale politikalarına karşı mücadelenin güncelliğini koruduğunu bize hatırlatıyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...