21 Nisan 2016 01:00

Bankocracy mi tekelci finans-kapital mi?

Bankocracy mi tekelci finans-kapital mi?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Daha üzerinden yirmi gün geçmeden, Panama Belgeleri gündemde ilk sıralarda bulunan yerini kaybetti. Kaybetmeyi bırakın, neredeyse unutuldu bile! Bu unutma “çabası” içinde Fransız hükümetinin söz konusu şeffaflık hareketine(?) karşı başlattığı soruşturmanın da etkisi olmadı değil.
İkna yöntemi olarak güç, halen geçer akçe… Finansallaşmayı kapitalist ülke devletlerinden bağımsız “Kendine ait kuralları olan” bir alan olarak gören/gösteren yaklaşımlar için de şu kısa sürede yaşananlar ders niteliğindedir.
***
Fransa’nın bağımsız(?) hukukuna devrettiği mesele konusunda uluslararası kapitalist düzenlemeci alandaki en önemli gelişme OECD, Birleşmiş Milletler, IMF ve Dünya Bankası (IBRD) tarafından oluşturulan platformun mevcut Off-Shore işlemlerinin vergilendirilmesi konusunda düzenlemeler yapma iradesini açıklamaları oldu.
Tekelci finans-kapitalin kaderi nihayetinde Panama gibi ülkelere bırakılacak kadar basit değil! Belli bir vergi(!) karşılığında bu iş daha iş bilen ülkelere devredilebilir!
***
Birkaç Marksist, ama ağırlıklı olarak Post-Keynesyen iktisatçılardan oluşan, finans konusunda uzmanlaşmış bir grup akademisyen geçen hafta bir bildiri yayımlayarak Panama Belgeleri ile ortaya saçılan “pislikler” konusunda uluslararası kamuoyuna çağrıda bulundular.
Başını Eric Toussant’ın çektiği grup, çağrısında finans alanında uluslararası alanda yaşanan tekelleşme eğilimi ve büyük altüst oluş için acil bazı önlemlerin alınması gerektiğine vurgu yapıyorlar.
Çağrıcı grubun altı başlıkta topladığı önlem önerileri; Bankacılık sektörünün yeniden yapılandırılması, spekülasyonun sonlandırılması, bankacılık sırlarının ortadan kaldırılması, bankacılık sektörüne yönelik düzenlemelerin hayata geçirilmesi, kamu harcamalarının finansmanı için alternatif (uluslararası finans kapital dışında) kaynakların bulunması ve güçlü devlet bankalarının oluşturulması başlıklarından oluşuyor.  
Metnin imzacıları arasında dünyaca tanınmış iktisatçı ve sosyal bilimciler var: David Harvey, John Weeks, Alfredo Saad Filho, Alan Freeman , Gilbert Achar , Costas Lapavitsas ilk göze çarpan isimler. Türkiye’den de SoS Economics Kurucusu Sabri Öncü bulunuyor imzacılar arasında. “Bankalarla ne yapmalı?” başlıklı metnin tamamına şu adresten ulaşabilirsiniz: http://cadtm.org/What-is-to-be-Done-with-the-Banks,13315#haut
Metnin “Biraz düzenlemeyle bu işi hallederiz” havasının ardında, grubun önemli çoğunluğunun post-Keynesyen eğilimi yanında metnin ilk çağrıcısı olan Eric Toussant’ın Bankocracy isimli henüz Türkçeye çevrilmemiş eserindeki uluslararası finans-kapital betimlemesinin de izlerini görüyoruz.
Toussant, “bankocracy” kavramsallaştırmasında -ağırlıklı olarak ABD kökenli- uluslararası bankacılık kurumlarının dünyadaki para-sermaye ve dolayısıyla üretken-sermaye üzerindeki etkilerinden bahsediyor.
Biraz mübalağa edersek; “Bankacılık sisteminin şahları genel sistemi yönetiyor, onları kontrol ederek sorunu çözeriz” demiş oluyor Toussant, bir post-Keynesyenden beklenecek şekilde.
***
Şimdilerde kapitalist finans alanında yaşanan bu yeniden-dönüşüm sürecini anlamak için Lenin’in betimlediği finans yapısına dönersek, şunları söylüyor Lenin: “Bankacılık geliştiği ve az sayıda kuruluşta yoğunlaştığı ölçüde bankalar, alçak gönüllü aracılar olmaktan çıkıp, tüm kapitalistlerin ve küçük işletmecilerin para sermayelerinin hemen hemen bütününü olduğu gibi, söz konusu ülkedeki ya da bir dizi ülkedeki üretim araçlarıyla hammadde kaynaklarının büyük bölümünü de elinde bulunduran çok güçlü tekeller haline gelirler. Çok sayıda alçak gönüllü aracının bir avuç tekelciye dönüşmesi, kapitalizmin gelişerek emperyalizme dönüşmesinin temel süreçlerinden birini oluşturmaktadır”.
Nihayetinde, bankacılık alanında baş veren tekelleşme eğilimi esasen kapitalizmin emperyalist dönüşümünün dışa vurumudur. Panzehiri ise uluslararası düzeydeki antiemperyalist mücadeledir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...