21 Nisan 2016 01:00

İfade özgürlüğü ve kelepçe

İfade özgürlüğü ve kelepçe

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Avrupa Birliği,  7-9 Aralık 2000 tarihlerinde yapılan Nice zirvesinde Temel Haklar Şartı’nı onaylamıştı. Şart’ın girişinde “Birlik, bölünmez ve evrensel değerler olan insan onuru, özgürlük, eşitlik ve dayanışma değerleri üzerine inşa edilmiştir. Demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanmaktadır” denmektedir.
İnsan haklarının evrenselliği, bölünmezliği, birbiriyle ilişkili ve bağlı oluşları ve birinin diğerine tercih edilemezliği ulusal üstü insan hakları belgelerinde vurgulanır. 1968 Tahran Bildirisi, Haziran 1993 Dünya İnsan Hakları Konferansı Viyana Bildirisi buna örnektir.
İfade özgürlüğü bir insan hakkı olarak, BM İnsan Hakları Evrensel Bildirisi ve Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin 19.maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesinde yer alır.
Türkiye Anayasası’nın 26. ve 28. maddelerinde de tanınır bu özgürlük.
Özgürlük, o arada ifade özgürlüğü temel bir değerdir. Bilgiye, hakikate ulaşmayı, bunu açıklamayı, yaymayı, değerlendirmeyi içerir.
Sözle, yazıyla, sinemayla, tiyatroyla, fotoğrafla, resimle, heykelle; bazen de susarak (Bir protesto eylemi olarak); şarkıyla, türküyle, dansla, bazen tek başına, bazen başkalarıyla birlikte; karada, havada, denizde; Türkiye’de, İngiltere’de, Kore’de, Çin’de, Rusya’da, Amerika’da, Arjantin’de dile getirmeyi; ister çocuk ol, ister kadın, erkek, LGBTİ, genç yaşlı fark etmez; ister beyaz ol, ister siyah, sarı; inancın da ne olursa olsun; ister vatandaş ol, ister vatansız, ister mülteci, insana tanınan bir haktır ifade özgürlüğü.
Yani yalnızca vatandaşlara tanınan bir hak değil, herkese tanınan bir hak.
Ama başka hak ve özgürlükleri etkileyen bir hak. O nedenle “ana özgürlük” deniyor ifade özgürlüğüne. Demokrasiyle direkt bağı var.
Türkiye’de bu özgürlük, şöyle genel olarak anayasa dahil en az 19 ayrı yasada düzenlenmiş  durumda.
Fakat daha spesifik bir çalışmada 30’dan fazla yasada söz gelimi sır, devlet sırrı gibi kavramlarla ifade edilen ve hakikate ulaşmayı engelleyen yasalar var. Başka bir kavram açısından ise, örneğin gizlilik, gizli, yasak, açıklanamaz, yayımlanamaz gibi kavramlarla ifade edilen sınırlandırıcı yasaların sayısı en az 60’tır.
Türkiye’de ifade özgürlüğü ile bağlantılı mevzuatın içerdiği alanları, konu başlıklarını şöyle tasnif edebiliriz:
1) Basın, yayın, radyo, televizyon, internet alanları,
2) Sendikalar, dernekler, siyasi partiler, toplanma özgürlüğü,
3) Eğitim, öğretim,
4) Sinema, tiyatro, gösteriler ve benzeri görsel sanat alanları,
5) Kitap, dergi, broşür, afiş,
6) İl idaresi ile ilgili ve olağanüstü hal, sıkıyönetim mevzuatı gibi olağanüstü
yönetim usullerini düzenleyen mevzuat.
Çok ilginç, medya sahipliği ve medyanın sermaye yapısı konusunda özel bir normatif düzenleme yok.
Türk Ceza Kanunu’nda ifade özgürlüğü bakımından sorunlu olan en az 41 madde bulunmaktadır.
Bunlar 125, 126, 132, 214, 215, 216, 217, 218, 219, 220, 225, 226, 237, 239, 260, 286, 288,
299, 300, 301, 302, 304, 305, 306, 313, 314, 318, 319, 323, 326, 327, 328, 329, 330, 331, 333,
334, 335, 336, 337 ve 339. maddelerdir.
Kelepçe takıyor her devirde sistem, benimsenmeyen düşüncenin sahiplerine. Yani Türkiye’de benimsenen düşünce, benimsenmeyen düşünce ayrımı var. Şimdi gökyüzünde Prof. Dr. Çetin Özek hoca yıllar önce böyle bir nitelemede bulunmaktaydı. Pek çok bilim insanına taktı kelepçeyi sistem. Sistem bugünlerde akademisyenlere, gazetecilere, insan hakları savunucularına, itiraz eden herkese şöyle diyor:
-Benim gibi düşün, beni eleştirme, ya sus ya da beni öv. Vurmalarımı, kırmalarımı, ihlallerimi görme!
İtiraz etme!
İnsan haklarından, özgürlüklerden ve devlet olarak benim sorumluluklarımdan ve yükümlülüklerimden söz etme!
Hele barıştan hiç söz etme. Ne barışı? Barış isteyen teröristtir!
Çok şakacı bir devletimiz var.  
Akademisyenler ve toplum ise çok ciddi.
Barış istiyoruz!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...