16 Nisan 2016 00:51

Metin Göktepe Ödülleri: Direniş ve dayanışmanın perçinlendiği bir ritüel

Metin Göktepe Ödülleri: Direniş ve dayanışmanın perçinlendiği bir ritüel

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Üzerinden bir hafta geçti... O bir haftada da medya gündemine bakınca konuşulacak, yazılacak pek çok konu var. Mesela daha o akşam vahim gerçekliğimize işaret eden ve esasen trajik olan Mevlüt Yüksel videosu sosyal medyada alay konusuydu. Haber derslerinde mantık çerçevesinde anlatmakta zorlandığımız manşetleriyle bilinen Takvim Gazetesinin Yöneticisi Mevlüt Yüksel, ZDF’nin önündeki görevlileri provoke olup kendisine yönelsinler diye her yolu deniyor, taşkın hareketlerini basın özgürlüğü olarak etiketliyor, o da olmayınca vücut dilinden misafirperverlik ölçümü yapıveriyordu. Yüksel A Haber’deki programında yayımladığı bu videoyla, Cumhurbaşkanına hakaret eden Alman kanalın ipliğini pazara çıkarmış ve haddini bildirmiş cengaver bir gazeteci olarak kendini ispatladığını düşünüyor olmalı. 

Gerçeklik algısının çarpıklığı ve bu çarpıklığı veba gibi yayma iradesi gazetecilik, halkla ilişkiler ya da siyaset çalışmaları açısından çokça konuşulabilir. Star TV’den Nazlı Çelik’in, Yüksekova görüntüleri ile ilgili soru önergesi veren milletvekiline cevabı da haftanın bir başka medya olayı olarak bu tartışmalara örnek olur. Öyle ya, bir haber türü olarak had bildirme gazeteciliği bu ara epey revaçta. Ya da çocuklara tecavüz eden Ensar Vakfı öğretmeninin Anadolu Ajansı tarafından “Solcu, çok kitap okuyan, namaz kılmayan, aynı zamanda eski MHP’li ve ateist köyden yetişme” biri olarak haberleştirilmesi nefret söylemi, haber etiği, siyasi sorumluluğun buharlaştırılması vb. başlıklarla analiz edilebilir. Ama biz üzerinden bir hafta geçse de bizde baki kalan hislerle, geçtiğimiz pazar günü verilen Metin Göktepe ödüllerine odaklanalım. Zira ne ZDF videosu ne de diğer performanslar ödül töreninde hissettiğimiz gazeteciliğe olan inanç ve umut duygularını zedeleyebilir. 

Metin Göktepe yaşasaydı geçtiğimiz pazar günü 48 yaşında olacaktı. Haber peşinde polislerce gözaltına alınıp işkenceyle öldürüldüğünde 27 yaşındaydı. Metin Göktepe’nin haber heyecanı, 19 yıldır adına verilen ödüllerle vücut buluyor. Her yıl ödül alan kişilerin temsil ettiği ortak habercilik anlayışı Metin Göktepe’nin doğum günüyle birlikte kutlanıyor. Tören her seferinde hem yüreklerin taş gibi ağırlaştığı hem de tüy gibi hafiflediği anlara sahne oluyor. Bu yıl da yerel haberden görüntülü habere ve jüri özel ödüllerine kadar gazeteciler ödüllerini aldıkça böyle hislerle kutladık Metin Göktepe’nin doğum gününü.  

Geçen yıl yurt dışında bir konferansta Suriye savaşına tanıklık etmek ve gazetecilik konulu bir sunum yapmıştım. Refik Tekin ve Saadet Yıldız’ın IŞİD’in Türkiye sınırından rahatça geçişini belgeleyen ve Metin Göktepe ödülü alan haberlerinden bahsedince panelin oturum başkanı ‘Sansürün bu kadar hakim olduğu bir habercilik ortamında böyle haberlere ödül veriliyor olması çok ilginç’ demişti. Metin Göktepe ödüllerinin Türkiye’de gazetecilik adına direnmenin ve dayanışmanın perçinlendiği bir ritüel olduğunu o zaman fark ettim. Türkiye’de yaygın olan meslek anlayışı bu değil belki ama, Göktepe’nin katillerinin yargılanması sırasında gazeteciler arasında oluşan dayanışma ve direniş ruhu her yıl bu ritüelle devam ediyor.

Haftanın medya gündemine buradan bakınca,Yüksekova’da askerin yamacından çekilmiş anonsları ya da ZDF’ye had bildirmeye gidenleri değil, haber notları gerekçe gösterilerek gözaltına alınan ve tutuklanan genç gazetecileri görüyoruz. 10 Ekim Katliamı’nın bürokrasi kodlarını tek tek ifşa eden, siyasi sorumluluğu kabak gibi ortaya çıkartan ve normal şartlarda çok ses getirmesi gereken haberlere imza atan dirayetli ve çalışkan gazetecileri görüyoruz. Kamuoyunun bölgedeki gözü kulağı olmaktan vazgeçmeyen gazetecileri ve onlarla dayanışmayı örgütleyen Haber Nöbeti’ni görüyoruz.

Perşembe akşamı Haber Nöbeti’nin düzenlediği Twitter söyleşisinde Yüksekova Haber’den gazeteci Erkan Çapraz sokağa çıkma yasağının devam ettiği ilçede neler olup bittiğine dair soruları yanıtladı. Biliyoruz ki, dışarıda kulakları sağır eden patlamalar devam ederken memleketlerinin yıkımının yarattığı acıyı kalplerinde taşıyan ve sitelerinin kapatılmasına, gözaltı ve kurşunlanma tehlikelerine rağmen işini yapmaya devam eden ve onlarla birlikte olan gazeteciler baki.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...