15 Nisan 2016 01:00

Nefes almak, güç toplamak

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Ahmet Yaşaroğlu

Tüm yazıları

Egemen sınıfların baskı ve terörünün yoğunlaştığı bir zaman diliminden geçiliyor. Başını Erdoğan’ın çektiği, Davutoğlu’nun başbakanlığında AKP Hükümetinin de uygulama sorumluluğu üstlendiği gerici saldırılar, halk kitlelerine nefes alma olanağı bile tanımıyor. Kürt illeri tank ve top atışları ile yakılıp yıkılırken, Kürt milletvekilleri meclisten atılmak isteniyor, politik baskılar ve ekonomik saldırılar tüm ülke çapında sürdürülüyor. Demokratik muhalefet ve işçi emekçi sınıfların mücadelesi ise çeşitli yörelerinden ve değişik vesilelerle gelen mücadele haberlerinin gösterdiği gibi devam etmekle birlikte bu saldırıları püskürtmek için yeterince güçlü değil. Güçlü bir nefes alıp güç toplamak gerekiyor.

İşte bu koşullarda 1 Mayıs’a yaklaşılıyor. Ülkenin içinde yaşadığı politik koşullar nedeniyle bu 1 Mayıs’ın önemi daha da artmış durumda. Çünkü tüm ülkeye yayılan güçlü kitle gösterileriyle bir mücadele gününe dönüşebilecek olan 1 Mayıs işçi ve emekçi hareketini, Kürt halkının mücadelesini bir günlüğüne de olsa birleştirerek, ilerideki birleşik ve yaygın mücadelenin yolunu açabilecek bir özellik ve önem kazanmış durumda. Ama bu sadece bir olanak ve bu olanağın gerçekliğe dönüştürülmesi bütünüyle mücadele eden güçlerin tutumuna bağlı.

Bu nedenle 1 Mayıs öncesi yapılan tartışmalar, bu günde alınacak tutum açısından büyük önem taşıyor. Gazetemize yansıyan ve çeşitli işçi çevrelerinden gelen haberler, işçi ve emekçi kitlelerinin bu günün yaygın ve kitlesel bir mücadele gününe çevrilmesi eğilimini açıkça gösteriyor. İşçilerin ileri kesimleri öncesinde de çeşitli eylem biçimleri ile 1 Mayıs’a hazırlık yapılması, bu sürecin işçilerin bilincinde ve tutumunda ileriye doğru bir değişimin olması yönünde değerlendirilmesi eğiliminde.

Ayrıca bu 1 Mayıs, işçi ve emekçilerin her biri son derece önemli ortak talepler etrafında birleşebilmesi açısından da dikkat çekici bir özelliğe sahip. Kıdem tazminatının kaldırılmasına, kiralık işçiliğe, esnek çalışmaya karşı, ek zam talebinin karşılanması için, 657’deki iş güvencesinin kaldırılması saldırısına karşı vb. emekçi kitlelerin milyonlarcasının alanları ve sokakları doldurması sermayenin ve hükümetin saldırılarının püskürtülmesi açısından tayin edici bir öneme sahip.
Elbette bu kadar değil. Türk ve Kürt halk kitlelerinin barış ve demokrasi talebi karşılanmamış olarak ortada durmaktadır. Operasyonların durdurulması, birliklerin çekilmesi, Kürt halk yığınlarının eşitlik ve demokrasi taleplerinin karşılanması için alanlara çıkılması, işçi ve emekçilerin mücadele birliğinin gerçekleşmesi bakımından da büyük önem taşımaktadır. Bugün Kürt halkı için ülkenin batısında yükselecek, baskı ve zorbalığı lanetleyen, devleti ve hükümeti geri adım atmaya zorlayan güçlü bir sesin anlamı büyük olacaktır.

Özetle ifade edilecek olursa 2016 1 Mayısı işçi ve emekçi halkın güçlü bir nefes alarak güçlerini yeniden toplaması, daha ileri mücadelelere yönelebilmesi için geniş bir olanak sunmaktadır. İşçi ve emekçi hareketinin, geniş halk yığınlarının hareketinin aşırı baskı altına alındığı dönemlerde böylesi nefeslenme ve güç toplamalara ihtiyacı bulunmaktadır. Bu açıdan bakıldığında güçlü ve yaygın bir 1 Mayıs’ın halk kitlelerinin, mücadeleci kesimlerinin yeni bir moral kazanması, daha ileri mücadelelere yönelmesi için taşıdığı önem tartışılamaz. Hareketin sorumluluğunu taşıyanların bunun bilincinde olarak davranacağını umuyor ve bekliyoruz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI