15 Nisan 2016 01:00

Toz Bezi: Temiz bir işçi filmi

Toz Bezi: Temiz bir işçi filmi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Festival törenlerinde patronlara sık sık mikrofon tutulur, şirketleri destekçi ya da doğrudan düzenleyici olduğundan. Filmler ise daha seyrek olarak en zenginlerin hayatıyla ilgilidir, televizyon dizilerinin aksine. Şehirli orta sınıflar birçok filmde konu edilir, eleştirel bir mesafeyle. Köylüler ve şehirden köye gelenler de pek eksik olmaz. Kahramanların işçiler olduğu filmler ise, epeydir “tek tük” denebilecek miktardaydı ama giderek daha fazlasına rastlamak mümkün oluyor. Bir filmin işçileri ilgilendirmesi için ille de işçi kahramanları olması gerekmez elbette ama doğrudan işçilerin hayatından hikayelerin yeri ayrı. Bu yılki festivalde belki her bölümde işçi karakterlerin olduğu filmler var, ulusal yarışmanın çırak çocukları gibi. Toz Bezi ise, yine yarışmadan bir film, evlere temizliğe giden iki işçi kadının yaşadıklarına odaklanıyor.
Nesrin ile Hatun, komşular, yakın arkadaşlar ve meslektaşlar. Kardeş ya da akraba olup olmadıkları kuşkusu arada seyircinin aklına düşüyorsa, o sınıf kardeşliğidir, kız kardeşliktir. Nesrin’in kocası Cefo onu küçük kızlarıyla bırakıp gittiğinde, yanında Hatun vardır. İkisi de yoksul semtlerinden çıkıp metroya binerek zengin evlerine çalışmaya gider. Hatun, temizliğe gittiği semtte ev almak için para biriktirir. Nesrin, Cefo’nun döneceğinden umudunu kaybetmeye başladığında sigortalı, düzenli bir iş aramaya başlar. Bundan daha ayrıksı bir şey olmaz zaten hayatlarında, olağan durumlar karşısında gerçek insanlardır onlar.
Çeşitli bakımlardan ezilen karakterler, bir yandan bir inkarla yaşamlarını sürdürür. Filmin adı, karakterlerin işlerine ve dolayısıyla sınıflarına işaret eder. Ama onlar “gündelikçi”dir, pek işçiden sayılmazlar, zaten Nesrin bulsa, sigortalı bir işte çalışacaktır. Filmin iki ana kahramanı, iki kadındır: baştan sona olanları kadınların gözünden izleriz. Ama Hatun’un sık sık başkalarını eleştirirken kullandığı “kadın değil” ifadesi, Nesrin’i de düşündürür: Kocası bırakıp gittiğine göre, o da mı kadın değildir? Aynı zamanda Kürt’türler, sona doğru o vurgu biraz daha artar. Ama patronunun arkadaşının onu Çerkes sanmasıyla Hatun Kürt olduğunu söylemekten vazgeçer, “Çerkes’im” demeye başlar. Kullandığı dua ve dilek sözlerinden en azından Nesrin’in Alevi olduğunu da çıkarmak mümkün, ama film bunu konu etmediği için, o dışarıda durabilir.
Ezilmişliğin binbir çeşidi olduğu malum. Bizde bunların ifadesi ve temsili de hep eksik kalır. Özellikle ilk filmlerde, “Şuna da değinelim” kabilinden - sosyal medya tabiriyle - “duyar kasmak” örneğine sıkça rastlanan bir durum. Böyle müdahaleler genelde filmin akışına ayak uyduramayıp eğreti durur. Toz Bezi’nin büyük başarısı şurada: Karakterler nasıl doğalsa, anlatım ne kadar sahiciyse, “mesaj kaygılı” her şey o kadar yerinde, dolayısıyla seyirciye geçmesi, onu ikna etmesi, aklına takılması, daha olası.
Hatun’un “Ben kendime akıl küpüyüm” deyişinden kocasıyla dalga geçişine öz güvenli bir işçi kadındır, aynı anda hem çok sahici, hem de sinema perdesi için taze olması nedeniyle önemli bir karakterdir. (“Ben mi çalışmayayım? Sen daha lavaboyu tamir edemedin!” diye çıkışır kocasına.) Nesrin’in hikayesine odaklanan seyirci, belki özellikle sonunda bir boşluk hissedebilir, ama asıl kahramanın Hatun olduğu en sonda net olarak ortaya çıkar.
Ahu Öztürk güçlü senaryosu ve titiz yönetmenliğiyle, çok emek verilmiş, tertemiz bir filme imza atmış. Nazan Kesal ile Asiye Dinçsoy aldıkları ödülleri hak eden başarılı oyunculuklar sergiliyor. Toz Bezi tutan eller dert görmesin. Hem sahiciliğiyle işçi ve kadın seyircilerle özel bir bağ yakalayacak bir film Toz Bezi, hem de çalışmanın sorunlarından ailevi meselelere, Kürt sorunundan yoksulluğa birçok konuda konuşma, tartışma imkanı sağlayacak. Film, ödülleri bu akşam verilecek 35. İstanbul Film Festivali’nin yarışma bölümünde. Aynı zamanda Başka Sinema’nın İlkler seçkisinde bugün vizyona girdi.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...