30 Mart 2016 23:29

Barış zamanı

Barış zamanı

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Dünya tarihi savaşlar tarihi de aynı zamanda. Bazen devletler, imparatorluklar birbirine saldırmış kralların, başkanların ihtirasları ile, bazen insanlar başkaldırmış kendi içinde baskıya, zulme. 
Dünyanın en uzun savaşı Sicilly Adası Savaşı. Kraliyet ve Parlamento yanlısı İngilizlerle, bir gruba dışarıdan destek veren Hollandalılar arasında İngiltere’nin güneyindeki küçük Sicilly adası için yapılmış bu savaş. Savaş ilanı ile barış anlaşması arasında tam 335 yıl geçmiş. En kısa savaş 38 dakika. İşin içinde yine İngilizler var.
Guatemala, tarihin en büyük iç savaşlarından birini yaşadı. İktidarı elinde tutanlara karşı verilen özgürlük mücadelesi otuz altı yıl sürdü ve 200 bin kişi hayatını kaybetti. Ülkenin yerli halkı Maya’lar neredeyse yok olma noktasına geldiler. İç savaş, 1954’te ABD desteğiyle kurulan cunta yönetiminin baskı altına aldığı sol hareketlerin, sendikaların ve yerli halkların diktatörlüğe başkaldırmasıyla başlamıştı. 1970’lerde şiddeti artan savaşta ordunun gerillalarla mücadelesi yerlilere yönelik bir katliama dönüştü. 1982’de farklı sol gruplar bir araya gelerek silahlı bir örgüt oluşturdular. Gerillalarla hükümet arasında 1987’deki İspanya’da gerçekleşen ilk temas 1990’da Oslo müzakerelerine dönüştü. 1996’da barışa ulaşıldı. Savaş boyunca 50 binden fazla kişi kaybedilmişti. Savaş boyunca yapılan insan hakları ihlallerinin yüzde 93’ünün devlete, yüzde 3’ünün gerillaya ait olduğu Birleşmiş Milletler tarafından tespit edildi. Kurbanların yüzde 83’ü yerli Maya halkındandı. Sorunu savaşla çözmeye kararlı cunta devletini barış görüşmelerine hem ulusal hem de uluslararası etkenler itti. Devlet, askeri olarak başarı kazanıyordu ama politik olarak kazanamıyordu. Hem ülke içinde hem de ülke dışında desteğini yitirmişti. Ayrıca askeri olarak yense de gerillaları bitiremiyordu. Gerillalar yıllarca savaşmaya hazırdı. Böyle bir durumda savaşın sonu olmadığını gördüler. Zaman zaman çatışmalar sürse de görüşmeler aksamadı. Gerilla liderleri ve iktidar bir masanın etrafına oturdular. Yerli halkın kimliğinin tanınması; sosyal adalet ve ekonomik iyileşmenin sağlanması, bu amaçla vergilerin artırılması; insan haklarının güvence altına alınması; savaş boyunca yaşanan insan hakları ihlallerinin ortaya çıkarılması; mültecilerin geri dönmesinin sağlanması gibi maddelerde anlaştılar ve savaş bitti. 
Olan çoğu yerli Maya halkı olmak üzere hayatını kaybeden çoğu yoksul, emekçi 200 bin kişiye, onların ailelerine, göz altılarda kaybedilen 50 binden fazla insana oldu. Şimdi ortada ne cunta, ne cunta lideri, ne devlet başkanı kaldı. Sadece acı anılar var insanların yaşamlarında. 
Üniversite Öğrencisi Sabri, Cizre’yi anlatırken aklıma geldi Guatemala. “Savaşlarda ölenler arasında hiç zengin bir isim gördünüz mü” diye soruyor, Sabri. “Savaşta yalnızca yoksullar ölür. Savaş dönemleri ise halkların söz söyleme haklarının elinden aldığı bir dönemdir. Tarihin en kanlı savaşlarına bakın, mutlaka masa başında yapılan anlaşmalarla son bulmuştur. Savaşlar sürer binlerce, milyonlarca insan ölür ve devletler kendi aralarında anlaşır. Her savaşın sonu barıştır o yüzden milyonlar ölmeden patronların savaşına karşı çıkmak gerekir.” diyerek zeki olduklarını sanan devletlilere barış dersi veriyor.
Barış’ı konuşmazsak Sabri gibi, Murat gibi, daha çok insanımızı kaybedeceğiz, çok anneyi ağlatacağız. Ve hiç bitmeyecek ölenler, öldürenler.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...