29 Mart 2016 01:00

Haklarınız için dava açabilirsiniz

Haklarınız için dava açabilirsiniz

Fotoğraf: Envato

Paylaş

SORU: Devrim Hanım, İyi günler. Ulusal bir şirkette 6 yıl çalıştım. İş akdim haksız bir şekilde 2013 yılının son günlerinde feshedildi. Eşimin hamilelik süreci ve doğum sonrası depresyon dönemi nedeniyle mahkemeye başvurumu ne yazık ki erteledim. Yaşanan süreç benim de psikolojimi bozduğundan dava açamadım! Bilmiyorum belki, “Kardeşim aklın şimdi mi başına geldi” diyebilirsiniz ve fakat ne yazık ki bugüne kadar dava açamadım. Firmadaki haklarım (tazminat vs.) için dava açmanın yasal bir süresi var mıdır? Yoksa bu süreç sona ermiş midir? Saygılarımla.

CEVAP: Genellikle iş sözleşmesinin sona erme durumlarında işçiler davalarını bir an önce açma telaşına kapılmaktadır. Bu açıdan da son derece haklıdırlar. Davanızı ne kadar erken açarsanız o kadar çabuk netice alırsınız. Ancak, sizin durumunuzda olduğu gibi bazı kişisel olaylar ve özellikle de işten çıkarılmış bir işçinin dava masraflarını karşılamakta zorlanması gibi maddi engeller sebebiyle dava açmayı ertelemek zorunda da kalabilmektedirler. Bu açıdan da bir sıkıntı yoktur. Ancak hak düşürücü ve zaman aşımı süresini geçirmedikleri sürece.
Zaman aşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması nedeniyle dava edebilme niteliğinden yoksun kılınması ve doğmuş ve var olan bir hakkın kullanılmasını ortadan kaldıran bir husus olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla zaman aşımı ve hak düşürücü süreler geçmeden, hakkınızı süresinde talep etmek önemlidir.
İş hukukunda da hak düşürücü ve zaman aşımı süreleri belirlenmiştir. Bu süreler, alacağınızın niteliğine göre farklılık göstermektedir.
Hak düşürücü süre işe iade davaları açısından söz konusudur. İş sözleşmenizin fesih tarihinden itibaren 30 günlük süre içinde işe iade davasını açmak zorundasınız. Bu sürenin geçirilmesi durumunda hak düşürücü süre olduğu için davanızı hakim reddedecektir.
İşçi alacakları açısından zaman aşımı süresi ücret alacakları ve tazminat alacakları açısından farklılık göstermektedirler.
Buna göre, ücret alacağı, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı, ikramiye, yakacak yardımı, prim alacağı gibi alacaklar ücret niteliğinde olarak kabul edilmektedir. Bu alacaklar açısından 5 yıllık zaman aşımı süresine tabidir. Zaman aşımı süresi iş sözleşmesinin fesih tarihinden itibaren işlemeye başlamaktadır. Bu husus İş Kanunu’nun 32/ 8. maddesinde de açıkça belirtilmektedir.
Yıllık ücretli izin alacağı açısından ise 10 yıllık zaman aşımı söz konusudur.
Kıdem ve ihbar tazminatına ilişkin alacak davalarında özel zaman aşımı süresi belirtilmemiş olduğundan, Borçlar Kanunu uyarınca genel zaman aşımı olan 10 yıllık zaman aşımı süresine tabidir. Zaman aşımı süresinin başlangıcı ise işçinin iş sözleşmesinin feshedildiği tarihtir.
Tazminat niteliğinde olmaları nedeniyle sendikal tazminat, kötü niyet tazminatı, işe başlatmama tazminatı, eşit işlem borcuna aykırılık tazminatı, maddi ve manevi tazminat davaları da 10 yıllık zaman aşımına tabidir.
Dolayısıyla 2013 yılının son günlerinde sona eren iş sözleşmeniz nedeni ile doğan işçilik alacaklarınızdan kıdem, ihbar varsa ücret alacaklarınız için dava açma hakkınız halen bulunmaktadır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...