24 Mart 2016 00:46

Johny

Johny

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bir şarkı yazmışsın. Yetmezmiş gibi bir de söylemişsin. İngilizce olduğu için ben anlamadan gözlerimi kapatıp öyle ninni gibi dinliyordum. Dil bilen bizimki, “Aman, sen ne yapıyorsun? Bu John’un ne dediğini biliyor musun? Bir duyulursa, maazallah. Duyulmaz inşallah.” diye uyarınca tercüme ettirdim.   
     “Hayal et bütün insanların 
     bu gün için yaşadığını... 
     Hiç ülke olmadığını hayal et 
     Bunu yapmak zor değil” 

Sadece bize değil, sınırlarımıza, özellikle yolgeçen hanına dönen güney sınırlarımıza göz dikmiş limon mu, Lennon mu, her kimse. Burada sussa iyi.

“Hayal et bütün insanların 
      hayatı barış içinde yaşadığını 
      Mülkiyetin olmadığını hayal et 
     Yapabilir misin merak ediyorum”

Sana ne benim hayalimden. Yapıp yapamayacağımdan. Ben yüksek tavanlar, parıltılı avizeler, mermer salonlar, altın musluklar hayal ediyorum. Hele mülkiyetime karışma bak fena olur. Kutulara, kasalara, yatak içlerine, yastık kılıflarına dolduruyorum dünyalıkları. Hanlar, hamamlar, evler, villalar, yollar, hava, su, uzay hepsi benim olmalı. Çulsuz mu ölelim yani Johny.  

     “Hırsa ve açgözlülüğe gerek yok 
     İnsanların kardeşliği 
     Hayat et bütün insanların 
     Tüm dünyayı paylaştığını” 

Ne paylaşması lan. Ben ne kadar verirsem o kadar alır bu John. Çalışmasın.  Gitarı alıp yan gelip yatsın. Şarkı söylesin. Ünlü olsun. Biz sabahtan akşama kadar avazımız çıktığı kadar bağıralım. Okumuşa, yazmışa, düşünene, muhalife nefes tüketelim, dünyayı dar edelim.  Sonra çulsuz kalalım. Tamam şimdi anlaşıldı. Bu John kesin akademisyen. Hem de barış isteyen aydın galiba. Kılık ve isim değiştirmiş. Beni, yandaşlarımı, paydaşlarımı ve bilumum gardaşlarımı gözüne almış. Ocağımıza incir ağacı dikmek istiyor. Yeter. Kes şu şarkıyı!.. 
 
     Benim bir hayalci olduğumu söyleyebilirsin 
     ama tek ben değilim 
     Umarım bir gün sen de bize katılırsın 
     Ve dünya tek vücut olarak yaşar

Katılmam Johny, katılmam. İstihbarat, polis, hemşire, getirin lan şu Joni’yi. Tarafsız mahkemelerimizde yargılayalım. Betona çizdiğimiz çizginin altından geçirelim. Ne demekmiş barış, kardeşlik, eşitlik, bölüşmek gösterelim. 3 bin yıl yatsın içeride. 
Durun bağlamayın. Bağlamayın lan. Hemşire, doktor… doktor!     

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa