Hayata dair: Sağlıkçılar
Fotoğraf: Envato
Biz bir parça acemi bir su yorumcusuyuz öteden beriden dayanıklılık taşırız durmadan “ demişti şairimiz Turgut Uyar ‘Su Yorumcularına’ şiirinde. Ve devam etmişti:
“ellerimiz bir türkü gibi öyle, kendiliğinden
uzun bir gündüzü fark edenlerin en sonuncuyuz”
Şairlere yaslandığımız günlerden geçiyoruz yine. Faili meçhuller ülkesinden toplu kıyım ve katliamlarla faili belli / bilinmezler ülkesine evrilmek üzereyiz.
Doksanlı yıllardan faili meçhul ölümlerde sağlıkçılar da çokça hedef kılınmıştı. Tam 18 yıldır İzmir’de sağlıkçılar 14 Mart Tıp Bayramı bağlamında yitirdikleri arkadaşları adına adalet ve hakikat için Turgut Uyar’ın Su Yorumcuları şiiri eşliğinde denize karanfil bırakıyor. Bu yıl SES İzmir Şubesi düzenledi anmayı. Ve dedikleri:
“Katledilen ve kaybettiğimiz sağlık emekçilerinin mücadelesi, mücadelemize ışık tutmaya devam ediyor. Bugün görevi başında katledilen ve kaybettiğimiz sağlık ve sosyal hizmet emekçisi arkadaşlarımızı anmak için buradayız.
14 Mart Tıp Haftası nedeniyle Doktor Mehmet Emin AYHAN nezdinde sendikal mücadele tarihimizde ve görevi sırasında katledilen ve kaybettiğimiz sağlık ve sosyal hizmet emekçisi arkadaşlarımızı her yıl olduğu gibi bu yıl da 18. kez denize karanfil bırakarak ve şiirlerle saygıyla anıyoruz. Faili meçhullerin, şiddetin ve katliamların son bulması için…
Halkın Vicdanında Ve Hafızasında Zaman Aşımına Yer Yoktur!
İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olamayacağını hatırlatmak istiyoruz. Çünkü toplumun vicdanında açılan yaralar zaman aşımı ile kapanamayacak, üzerinden asırlar da geçse unutulamayacak kadar derindir. Sivas’ta katledilen Dr. Behçet AYSAN’ı saygıyla anarken bu ülkenin onurlu insanları Sivas’ta yakılanları asla unutmayacaktır.
Necati AYDIN, Ayşenur ŞİMŞEK, Abdülaziz YURAL, Şehmuz DURSUN, Eyüp ERGEN nezdinde tüm kaybettiğimiz ve katledilen sağlık emekçilerini saygıyla anıyoruz.”
Turgut Uyar şiiri ile devam ettiler:
“sezgilerimiz ve ellerimiz sonsuz bir alışkanlık gibi.
ilerde aşkın ve tüberkülozun ve uranyumun bulucusuyuz
karalarımız ve aklarımız bir duvarı yıkmaktır, anlatılır
biz, çılgın bir yürüyüşün en tetik yolcusuyuz
eririz tükeniriz, toplanır yaratırız. bu bize aşktır
biz belki de en uzun yaşamalı bir su’yuz “
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası İzmir Şube Başkanı Rukiye arkadaşımızın Ankara Katliamı bağlamında bir çift sözü daha vardı elbet:
”Yaşamdan ve yaşatmaktan yana olan biz sağlık ve sosyal hizmet emekçileri bu ülkede daha fazla ölüm, daha fazla yaralanma, kan ve gözyaşı istemiyoruz. Bir kez daha bu sorunun önlenebilir bir sorun olduğunun altını çizerek bu soruna sessiz kalmadığımızı ve kalmayacağımızı ilan ediyor ve şiddetin son bulmasını istiyoruz.”
“Sağlık barışa açılan bir pencere.” Sağlıkçılara kulak vermek gerekiyor. Unutmayalım ki savaş ve çatışmalı süreçler önlenebilir halk sağlığı sorunlarıdır.
- Dil bilmezlik: Doktor yazıları 22 Nisan 2024 04:30
- Kelimesini arayan duygular 15 Nisan 2024 04:46
- Yakındaki uzak, uzaktaki yakın: Tıbbın girdabı 08 Nisan 2024 04:40
- Dil ya da dilsizlik 01 Nisan 2024 04:48
- Askeri vesayetten toplumcu hekimliğe 25 Mart 2024 04:45
- 14 Mart halkın da Tıp Bayramı 18 Mart 2024 04:25
- Mahcup eğilimler, insan hakları ve hekimlik 11 Mart 2024 04:40
- Penisilin kokan sokaklar 04 Mart 2024 04:20
- Üvey dilin panzehri çokdillilik 26 Şubat 2024 04:45
- “İnsan dünyadır” 19 Şubat 2024 04:35
- Tabip odalarını ‘güvercinin ruh tedirginliği’ ile sınamak 14 Şubat 2024 04:24
- Her şehir atığı ile malul 07 Şubat 2024 04:10