25 Şubat 2016 01:00

Emek düşmanı politikalar

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Kamil Tekin Sürek

Tüm yazıları

AKP Hükümeti’nin dış politikası iflas ettiği gibi, ekonomide de işler kötüye gidiyor. Attıkları adımlardan anlaşıldığı kadarıyla, ekonomide yükü işçi ve memurların sırtına yıkmaya hazırlanıyorlar.
Kıdem tazminatı fonu ile işsizlik fonundaki gibi delik kapamaya yarayacak başka bir kaynak yaratmaya çalışıyorlar. Hem de, bir yıl çalışma karşılığı kıdem tazminatının miktarını düşürerek patronlara yeni bir kıyak yapacaklar.
Asıl emekçi düşmanı planları ise devlet memurlarının iş güvencesini kaldırarak ya da esneterek, işten atma tehdidi ile bu alandaki sömürüyü daha da arttırmak. Devlet hizmetinde part-time çalışmayı getirerek işsizliğin bir kısmını ortadan kaldıracaklarını söylüyorlar ama buradaki amaç artı değer sömürüsünü arttırmak. Part-time çalıştırdıkları işten atma tehdidi ile memura daha az zamanda daha çok iş yaptıracaklar.
Özel sektörde ise, büyük fabrikalar dışında işyerleri birer tekstil atölyesi gibi iş oldukça çalışma sistemine dönecek. Büyük fabrikaların pek çok işlerini de taşeron firmalara yaptırdıklarından çalışmanın çoğu parça başı çalışma ya da iş oldukça çalışma yöntemine dönecek. Böylece işsizlik rakamları yüzde onlardan, onbeşlerden yüzde beşlere düşecek ama çalışıyor gibi görünenler aslında ayda on, on beş gün çalışıyor olacak. Tabii, aldıkları ücret de buna karşılık olacak.
Kamu ve özel sektörde performansa dayalı, esnek, part-tim çalışma zaten dibe vurmuş sendikal örgütlülüğü iyice küçültecek.
AKP’nin bu planları tutar mı göreceğiz. Daha önce uygulamaya koydukları kısa süreli, sözleşmeli taşeron çalışma ile kıdem tazminatından ve sendikal örgütlülükten kurtulmaya çalıştılar. İşe iade davalarının patronlara zararını da böylece önleriz diyorlardı. Kısmen başarılı oldular ama yargıda kıdem tazminatı planları tutmadı. Taşeron işçiler de işten atıldıklarında asıl işveren ilişkisi nedeniyle kıdem tazminatlarını aldılar, işe iade davalarını kazandılar. Şimdi eski amaçlarına yeni planları ile ulaşmak istiyorlar. Seçimlerde taşeron işçiliği kaldıracağız diye söz verip oy almalarına rağmen taşeron işçiliği aratacak part-time çalışma biçimini kamuda ve özel sektörde yaygınlaştırmayı hedefliyorlar.
Sendikaların, AKP planlarına karşı ciddi bir tepki göstermesi beklenir. Fakat, sendikaların büyük kesimi AKP’nin emekçi düşmanı politikalarına karşı harekete geçmekte samimi olmadığı görülüyor. Demek ki, son bir iki senedir olduğu gibi işçiler yine kendi inisiyatifleri ile canları yandıkça harekete geçecek. Kamu emekçileri KESK ile örgütlülüklerini genişleterek bu planları bozmaya çalışacak.
AKP, dış politikadaki hezimeti gibi ekonomi politikaları ve işçi düşmanı planları konusunda da hezimete uğrayacak.
Ekonomideki başarısızlık, seçimlerdeki başarısını da etkiler elbet. Tarihin çöp sepetine atılan bütün emekçi düşmanı partileri, ekonomik başarısızlıkları ve emekçi düşmanı politikaları sandığa gömdü. Emekçinin ekmeği küçülünce demagoji ve yalan da seçimleri almaya yetmiyor.
Hep söylenir. Gece en karanlık olduğu an, güneşin doğuşuna en yakın olan andır denir. AKP’den hepimizin usandığı bu günler, AKP’den kurtuluşumuzun da en yakın olduğu günler olacaktır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI