25 Şubat 2016 01:00

Barışın izlenmesi ve çevre

Barışın izlenmesi ve çevre

Fotoğraf: Envato

Paylaş

İnsan haklarının evrensel, bölünmez, birbirine bağlı ve birbiri ile ilişkili oluşu, pek çok ulusalüstü insan hakları belgesinde vurgulanır. (Tahran Bildirisi 1968, madde 13, Viyana Belgesi m. 5 gibi).
Demokrasi için de Viyana Belgesi 8. maddesi, “Demokrasi, halkın, kendi siyasal, ekonomik, toplumsal ve kültürel sistemlerini belirlemek için, istencinin özgürce ifade edilmesine ve kendi yaşamlarının tüm yönlerine tam katılımına dayanır.” şeklinde bir hüküm taşır.Tanımda yer alan, “Kendi yaşamlarının tüm yönlerine tam katılımına dayanır” ifadesine lütfen dikkat!
İnsan hakları bilindiği gibi, medeni, siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel ve dayanışma haklarını kapsar.
Geçen hafta, Çocuklar İçin Barış Girişimi, İzmir’de etkinlikler düzenlemişti. Basın açıklaması yapmak, bisikletler ile barış turu atmak ve panel düzenlemek gibi.
İzmir polisi valiliğe müracaatla, paneli “kamu düzeninin bozulmasını, suç işleneceğine dair ciddi emarelerin ortaya çıkmasını engelleme, toplumsal reaksiyon ve endişeleri giderecek şekilde açık olmasını teminen” ses ve görüntü kaydı ile tespit için izin istemiş. Valilik de hemen vermiş izni. Toplantı böylece polis kuşatması altına alınmış. Emniyet yasal dayanak olarak 2012/64 ve 2012/99 sayılı birleştirilmiş genelgelerin 5. maddesini göstermiş. Biz, bu konuyu, bu köşede, 6 şubat 2913 tarihinde yayımlanan “Genelge ve özgürlükler” başlıklı yazımızda değerlendirmiştik. Konu toplanma özgürlüğü ve ifade özgürlüğü haklarıyla ilgiliydi. Haziran 2004 tarihinde zamanın İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu imzasıyla son derece önemli ve hak ve özgürlüklerin kullanımında kolaylıklar sağlayan bir genelge yayımlanmıştı. Bu genelgeyi yukarıda sayısı verilen genelge ile zamanın İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin yürürlükten kaldırmıştı. İşte İdris Naim Şahin zamanında çıkarılan o genelgeye dayanarak izlediler İzmir’deki Barış Paneli’ni. Barışı izlediler.
Barış istemeyi kriminal bir olay olarak görüyor savaşçı zihniyet. Barış için yapılan bir etkinlik polis izlemesine alınıyor.
Katılımcıların fotoğrafları yansıdı basına. Ellerinde beyaz kağıtlar, kağıtlarda yazıyor: “Barış İzleniyor.”
Peki barışla ve demokrasiyle Artvin çevre eylemleri arasında nasıl bir bağ var?
Bağ, Gezi’nin de, Artvin Cerattepe’nin de ve Hasankeyf’in ve Sur’un korunması için yapılan eylemlerin de insan haklarının korunması ve gelişmesi için yapılan eylemler olmasında. Korunan değerin insan hakları değerleri olmasında. Tarihsel ve doğal çevrenin korunması ile ifade, örgütlenme, toplanma özgürlüğü arasındaki bağdadır. Barış ve demokrasi bu hak ve özgürlüklere dayanır. Barış, bu hak ve özgürlüklerin yaşam bulmasının zeminini oluşturur.
Cerattepe olağanüstü zengin bitki örtüsüne sahip bir yer. Kuşların göç güzergahında. Her yer orman. Yer yüzü ladin, sarıçam, göknar, kayın ağaçlarıyla örtülü. TMMOB raporuna göre, madencilik faaliyeti için elli bin ağaç kesilecek.
Barışı savunanların karşısına da çevreyi savunanların karşısına da asker polis çıkıyor. Her yerde böyle oluyor. Taraflarına bakın bu olayların. Bir yanda hak, hukuk, barış, özgürlük, çevre, gelişme hakkı için çırpınanlar diğer yanda insan hak ve özgürlükleri ile gelişme ve çevre hakkına saygıdan nasibini almamış yalnızca en fazla kâr amaçlı olarak faaliyette bulunan holdingler.
Devletin zor aygıtları da onların çıkarlarını korumak için mevzileniyorlar. Siyasi irade belirtilen hak ve özgürlüklerden yana tavır almıyor.
Bütün bir Karadeniz ağlıyor. Karadeniz’in gözyaşları, Fırat oluyor, Dicle oluyor akıyor. Çoruh, Kızılırmak, Yeşilırmak ve Sakarya kardeştir. Her yerde, Ceyhan, Seyhan, Menderes, Göksu özgür akmalı. Denizlere kavuşmalı. Kuşlar konmalı dallarına ağaçların. Herkes,  şarkısını türküsünü söylemeli, özgürce, kendi dilinde…
Cerattepe ile Sur ve elbette Hasankeyf kardeştir.
Barış ve demokrasi ile yaşarlar…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...