18 Şubat 2016 01:00

Erdoğan'ı eleştirmeye yasak

Erdoğan'ı eleştirmeye yasak

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Cumhurbaşkanı  Erdoğan’ı eleştirdikleri için haklarında dava açılan kişilerin sayısı artık binlerle anılıyor. TCK’nin  299. maddesini ihlal etmek suçlaması ile açılıyor davalar. 299. madde, eski TCK’deki 158. maddenin benzeri. Faşist İtalya’nın Ceza Kanunu’ndan aktarılmış TCK’ye. Mussolini’yi eleştiriyi yasaklayan bir yasa.  
Herhangi bir yurttaşa hakaret edildiğinde TCK’nin 125. maddesi zaten bu fiili cezalandırıyorken, cumhurbaşkanını özel olarak koruyan bir yasaya gerek var mı? Örneğin başbakana hakaret etme suçu yok ya da bir bakana hakaret ettiğinizde herhangi bir yurttaşa hakaret etmiş gibi yargılanıyorsunuz.
Bu yasayı savunanlar, cumhurbaşkanının devleti temsil ettiğini, cumhurbaşkanının siyasal bir işlevinin olmadığını, saygın bir makam olduğunu bunun için bu konumun saygınlığının korunması için böyle bir yasanın gerekli olduğunu söylüyor.
Demokrasi iddiasındaki bir siyasal sistemde devleti yönetenler eleştirilir. Hatta, sıradan bir yurttaştan daha sert eleştirilebilir. Çünkü, onların elinde büyük bir güç vardır ve bu gücü yanlış kullandıklarında sonuçları çok vahim olacaktır. Üstelik yetkiyi yurttaştan aldıkları iddia edilmektedir. Yine böyle bir sistemde yürütme başbakana bağlı ise, cumhurbaşkanının sembolik bir temsil görevi varsa, cumhurbaşkanının yetkileri sıfıra yakın olarak sınırlanır.
Türkiye’de cumhurbaşkanlığı hiçbir zaman sembolik olmamıştır. Siyasal yetkileri olan bir kurumdur. Üstelik sorumluluğu da yoktur. Yani, siyasi eylemlerinden ötürü yargılanamaz, hesap sorulamaz. Buna bir de eleştirilemez kuralı getirilmiştir.
Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı ise kendinin de söz ettiği gibi fiili başkanlık biçimini almıştır. Halkın yaşamını, çıkarlarını etkileyen, belirleyen kararların hemen hemen hepsi Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından alınmaktadır. Bu nedenle de, başbakandan daha çok eleştiri almaktadır.
TCK’nin 229. maddesi şöyle: “(1) Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Verilecek ceza, suçun alenen işlenmesi halinde, altıda biri; basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde, üçte biri oranında artırılır.
(3) Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır.”
Anlaşılan Cumhurbaşkanı kendini eleştirenleri şikayet etmek için bir hukuk bürosu oluşturmuş. Bu büronun görevlileri medyayı ve sosyal medyayı tarıyor ve Erdoğan’ı eleştirenleri tespit edip savcılığa şikayet ediyor. Yasa hükmüne göre savcıların dava açması için Adalet Bakanından izin almak gerekiyor. Adalet Bakanlığı üç bine yakın dava için izin verdiğine göre Bakanlıkta da bu davalar için oluşturulmuş bir büro var. Yoksa bu kadar kısa sürede başvuruların incelenip kovuşturma izni verilmesi Bakanlığın rutin çalışması ile mümkün değil. Üstelik, Ender İmrek davasında öğrendik ki; Bakanlık her duruşmadan sonra davalar hakkında kendilerine bilgi verilmesi için mahkemelere yazı gönderiyormuş. Yani, Bakanlık mahkemelere “Gözüm üzerinizde” demek istiyor.
Cumhurbaşkanı ve Adalet Bakanlığının hakim ve savcılara baskısı öyle bir durum yaratmış ki; Erdoğan’ın başbakan iken icraatlarını eleştirenlere dahi cumhurbaşkanına hakaret suçlaması ile dava açılıyor. Bu mantığa göre, Erdoğan’ın “Akbil davası” hakkında yazsanız dahi cumhurbaşkanına hakaret ettiniz diye yargılanacaksınız.
TCK 299. madde, cumhurbaşkanına hakaret fiilini değil, Tayyip Erdoğan eleştirilemez maddesine dönüştürülmüş. Böyle yasa hükümleri ve uygulama ancak diktatörlüklerde görülür. Bin Ali Tunusu, Saddam Irakı, Esad Suriyesi, Mübarek Mısırı, Mussolini İtalyası’nda görülür.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...