04 Şubat 2016 01:00

Yargı bağımsızlığı

Yargı bağımsızlığı

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Birkaç gündür Can Dündar ve Erdem Gül hakkında düzenlenmiş iddianame tartışılıyor. Bazı hukuk hocaları iddianameyi hazırlayan savcıyı şiddetli bir şekilde eleştiriyor. Bazıları hukuk eğitiminin yetersizliğine değiniyor. Yazılanların hepsi doğru elbette. Ama, esas mesele eğitim meselesi ve kişisel cesaret, mesleğe ve hukuka saygı bilinci vs. değil. Esas mesele yargının bağımsız olmaması.
Bizde, her dönem yargı yürütmeye bağlı oldu. Dönem dönem bu bağlılık hükümete değil de askere ya da darbecilere bağlılık şeklinde tezahür etti. O zaman, yürütme yerine iktidara bağlı oldu demek belki daha doğru olacak.
Oysa, demokrasi tarif edilirken yürütme, yasama, yargı diye adlandırılan üç kurumdan söz edilir ve bu kurumların birbirini denetlemesi varsayılır. Yani, yargı yürütmeyi ve yasamayı denetleyecektir. Bu nasıl olacak? Yargı yasama organı ve yürütme organının yasalara uygun hareket edip etmediğini denetleyecektir. Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve idare mahkemeleri ve Yargıtay bu denetimi yapacaktır.
Yargının bu işlevini yerine getirebilmesi için yürütmeden bağımsız olması gerekir. Yani, atama, yer değiştirme, terfi, işten çıkarma, disiplin işleri vb.lerinin yürütmenin dışında yürütülmesi gerekir.
Hakim ve savcılar devlet memuru gibi çalışırsa, atama, yer değiştirme, terfi, işten çıkarma, disiplin işleri vb.leri yürütmenin direktifleri ve yönlendirmesi ile HSYK gibi bir kurum tarafından yürütülürse o yargı bağımsız olmaz. Ne yürekli savcı ve hakimler, ne de meslek haysiyetine sahip çıkan yargı mensupları yargının bağımsız olmasını sağlayamayacaktır.
Meslekten atılan hakim ve savcılar, “paralelci” diye hakkında dava açılan hakim ve savcılar, ilden ile sürülen hakim ve savcılar bütün hakimlerin gözünü korkutacaktır. Hele bir de hükümetin çizgisine uygun davrananların terfi ve taltif edildiği de görülürse, dün askerler için çalışanlar, bugün hükümet için çalışacaktır. Dün, AKP’yi kapatmak için iddianame hazırlayanlar, bugün Dündar ve Gül’e üç kere müebbet isteyen iddianameler hazırlayacaktır. Dün, Ergenekoncu diye tutuklananlar birden beraat edecektir.
O halde çare, hakim ve savcıların yürütmeye karşı güvencede olmasıdır. Hakimler ve savcıların yüksek kurulu ayrı ayrı olacak. Bu kurula seçilen üyeler meslektaşları tarafından seçilecek. Ayrı bütçesi, binası ve personeli olacak. Mesleğe alım da meslektaşları tarafından yapılacak. O zaman, bağımsız yargıya bir nebze olsun yaklaşılabilir.
Buna bir de hakimlerin halk tarafından denetlenmesi, jüri sistemi vs. ilave edersek o zaman iş daha da rayına oturur.
Sözün kısası, bağımsız yargı da demokrasi mücadelesinin neticesiyle elde edilebilecek. O halde, birleşmek ve demokrasi mücadelesini yükseltmekten başka çare yok.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...