Otomobil uçar gider ya insan?
Fotoğraf: Envato
Otomobil uçar gider”. Ya insan? İnsan otomobil kılındığında parçalanır gider, ötesi boş...
İnsan bir kez ‘tamir edilmesi gereken’ mekanik bir aygıta indirgendiğinde, modern tüketim toplumlarında her bir insanın ulaşmak arzusunda bırakıldığı otomobillerdir artık. İtalya’da,Türkiye’de, İsrail’de ve dünyanın her bir yerinde kayıp mülteci çocuklar... Hangi ülkelerde değerli, pahalı araçlar tercihen daha fazla çalınıp merdiven altlarında yedek parçaya dönüştürülüyorsa aynı ülkelerde mülteci çocuklar için de görece daha fazla kaybedilme süreci başlar. Öyle ya yaşı genç bir erişkin veya bir çocuğun organları mı daha az hasarlıdır yani ‘piyasa değeri fazladır’ yoksa yaşlı bir insanın mı? Aynen arabalarda olduğu gibi, hiç düşündünüz mü? Boşuna değil gazete haberlerinde ‘araba mafyası’ kadar ‘organ mafyasının’ da yer bulabilmesi.
Tıp sanat mı yoksa zanaat mı? Zanaat diyenlerdenseniz insanın tamirhane kılınmasında mahsur görmeyenler arasına katılmış olursunuz. Boşuna değil araba tamirhaneleri ile özel hastanelerin reklam spotlarının giderek aynılaşması: “Check-up”.
Oto tamircilerinin dünyasındaki “arabanızın doktoru” tanımı ile insanın tamirhane kılınmak istendiği özel sağlık sektörü arasında piyasacı akıl kol koladır ne yazık ki!
Otomobil dünyası ile tamirci kılınmış sağlıkçıların ‘maharet alanı’ insan bedeni ve ruhu için özel sigorta şirketleri de aynı dili kullanıyor son yıllarda. Misal son dönemlerde ‘Özel Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’ reklamları giderek artıyor. Deniyorki mevcut sigortanızın yani SSK, Bağkur, Emekli Sandığı ve eski Yeşil Kart’ın hasılı SGK kapsamında GSS’nin yetmediği durumlarda devreye biz girelim. Yeterki bize ekstradan, fazladan, adeta vergi gibi her ay düzenli para ödeyin. Misal özel hastane farklarını biz ödeyelim. Etkilendiyseniz acele etmemenizi öneririm.
Arabaların sigortalanmasında uygulanan zorunlu trafik sigortası ile kasko sigortası uygulaması şimdi insanlar için de devreye sokulmak isteniyor. Sağlığın metalaştırılma sürecinde SGK sigortası giderek kapsamı daraltılarak ‘zorunlu trafik sigortası’ ile benzeştirilmek istenmekte. Tam da burada ‘kasko’ muadili ‘özel tamamlayıcı sağlık sigortası’ kitlelere ‘kara gün dostu’ olarak pazarlanmak isteniyor. Bu reklamdan etkilenenler için önerim otomobil dünyasının kasko sigortasına göz atmaları. Zaman ayırıp iki ayrı kişi için özellikleri ve trafik yaşı birebir aynı araçlar adına araba sigortası fiyatı almaya ne dersiniz? Örneklerimizden birisi 30 yaşlarında ve daha önce hiç trafik kazası yapmamış olsun. Diğeri ise 65 yaşında son yıllarda birkaç irili ufaklı trafik kazası sicili olsun. Araba aynı ama sürücüler farklı özelliklerde. Göreceksinizki daha yaşlı ve kaza öyküsü olanlara söylenen fiyat diğerinden oldukça yüksek olacaktır. Buradan piyasacı aklın / akılsızlığın tamirhane kılmak istediği insana dönecek olursak, arabalarda kaza yapmış olma öyküsü ile özel sağlık sigortalarında bireyin yaşlı ve / veya bir hastalık tanısı almış olmasına aynı anlam yüklenmekte olduğu görülecektir. Yani riski yüksek olandan daha çok ücret alınmaktadır. Ola ki özel sağlık sigortası yaptırtınız bir yılın sonunda eğer o sürede bir hastalık tanısı almış istemiz bitiminde ya sigortanızı yenilemiyeceklerini söyleyeceklerdir ya da size astronomik fiyatlar sunacaklardır. Burada bankacılık sektörünün ihtiyacı olan yoksullara değil de zaten parası olanlara para satma organizasyonu olduğunu hatırlamakta yarar var. Bu veriyi özel sağlık sigortacılığına uyarlayacak olursak sektörün bu alanında hastalık riski yüksek olanları değil de zaten sağlıklı olanları sigortalamak peşinde koştuğunu yani bir kâr amaçlı organizasyon olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
İşte burada çözüm olarak ortak sorularımızı örgütlememiz gerekiyor. Misal biz halklar olarak buralara neden savrulduk? Sağlığın hak olduğunu unutup neden ödev kılınmasına göz yumduk? GSS Yasası’nda neden ‘prim temelli’ olmasına, sürekliliği olan itirazı örgütleyemedik?
Şimdi Anayasa tartışmaları yeniden gündemde. GSS yasasındaki o tek kelimeyi çöpe atıp ‘vergi temelli GSS’ ibaresini Anayasaya yerleştiremedikçe sağlık ve sosyal güvenlik alanında gidişat umutlu değil.
Sağlıcakla kalın.
- Kelimesini arayan duygular 15 Nisan 2024 04:46
- Yakındaki uzak, uzaktaki yakın: Tıbbın girdabı 08 Nisan 2024 04:40
- Dil ya da dilsizlik 01 Nisan 2024 04:48
- Askeri vesayetten toplumcu hekimliğe 25 Mart 2024 04:45
- 14 Mart halkın da Tıp Bayramı 18 Mart 2024 04:25
- Mahcup eğilimler, insan hakları ve hekimlik 11 Mart 2024 04:40
- Penisilin kokan sokaklar 04 Mart 2024 04:20
- Üvey dilin panzehri çokdillilik 26 Şubat 2024 04:45
- “İnsan dünyadır” 19 Şubat 2024 04:35
- Tabip odalarını ‘güvercinin ruh tedirginliği’ ile sınamak 14 Şubat 2024 04:24
- Her şehir atığı ile malul 07 Şubat 2024 04:10
- Ne sağcılar ne solcu: Sağlık ideolojisi 31 Ocak 2024 04:40