15 Ocak 2016 01:00

McCarthyizm'e rahmet okutmak!

McCarthyizm'e rahmet okutmak!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Uçan kuşa dava açılıyor. Davaların açılması için Saray’ın bir işareti, havuz medyasının bir kampanyası, “vatansever vatandaşların” bir ihbarı yetiyor. Bugünlerde bu davaların açılmasının, muhaliflerin linç edilmesinin nedeni Kürt sorunu konusunda uygulanan faşist politikaları mahkum etmeleri. İyice dengesizleşen gericilik Ayşe Öğretmenlere, Beyazlara, akademisyenlere, biraz sağduyu isteyen köşe yazarlarına saldırıyor. Davalar, işten atmalar, tehditler peş peşe geliyor.
Estirilen gerici, faşist kampanyalar, yıldırmak için açılan davalar, soruşturmalar faşist Senatör Mccarthy’in 1950’lerde ABD’de devletin istihbarat örgütünü, bürokrasisini, destekçi basını arkasına alarak “Komünizme karşı, devleti koruma” adına açtığı gerici kampanyaya rahmet okutacak boyutlara ulaştı. Mafya bozuntuları bile işin içine karıştı ve “Kanlarınızla duş alacağız” açıklamaları ile tehditler savuruyor. Peki bu faşistçe uygulamaların, tehditlerin, açılan davaların namuslu aydınları, sendikacıları, doğru bir tutum alan partileri sindirme ve caydırma şansı var mı? En küçük bir şansı bile yok.
Bu ülkenin namuslu aydınları sokaklardaki faşist terör dönemlerini de, faşist generaller çetesinin ve iş birlikçi büyük sermayenin Evren cuntasını da, Özal, Demirel, Çiller dönemini de gördü ve yaşadı. Bu aydınlar teslim olmadılar, demokrasi mücadelesini, hak ve özgürlüklerin elde edilmesini sürekli savundular ve bunun karşılığında da ağır bedeller ödediler. Ama asla teslimiyet ve yılgınlık göstermediler. Eğer bugün Kürt illeri yakılıp yıkılıyorsa, bebekler, çocuklar öldürülüyor, halk göçe zorlanıyorsa bütün bunlara karşı durmak da namuslu bir aydın tutumu ve bu aydınlar, akademisyenler kendi tutumlarını bir kez daha ülkeye ve tüm dünyaya ilan ediyorlar.
Hürriyet’te Taha Akyol imzacılar arasındaki yabancı aydınlar için yazıyor ki “Chomsky, Wallerstein ülkede yaşananlar konusunda yeterli bilgiye sahip değillermiş.” Bu ülkede ezilen bir Kürt halkının varlığını bilmek, bu halkın inkara ve ezilmeye karşı yürüteceği, kör terör dışında her mücadelenin meşru olduğunu bilmek için yeterli değil mi? Sorumluluktan kaçmak için PKK’nin şu ya da bu taktiği uyguladığı bahanesinin ardına saklanmak mı gerekiyor? Bir aydın, bir sosyalist eğer PKK’nin tutumuna göre bir politika belirleyecekse bu takdirde kaçınılmaz olarak üstü örtülü, ya da açık sosyal şovenizme yuvarlanması, uygulanan devlet politikalarına  mazeret üretmesi kaçınılmaz değil mi?
Tabii bunu yapanlar da var. Onlar Kürt siyasi hareketi şöyle ya da böyle davranmasaydı gelişmeler farklı olabilirdi diyorlar. Ama bu meselenin özünü, yani ezilen bir ulusun, halkın varlığını görmezden gelen bir tutumdur. Ülke Kürt illerinde yaprağın kımıldamadığı dönemleri de yaşadı. Bu dönemde devlet bu sorunu çözmek için hangi adımı attı, hangi politikaları uyguladı? Eğer bu soruya doğru ve namusluca bir yanıt verilecekse, verilecek o yanıt şudur: Devlet bu sessizliği Kürtlerin varolan durumdan memnun olduğunu kanıtlamak için kullandı, inkar ve asimilasyon politikalarını derinleştirdi, yaygınlaştırdı.
İki temel nedenden ötürü artık bu inkarcı, asimilasyoncu politikalar sürdürülemez, Kürtlerin talepleri göz ardı edilemez. İlk neden Kürtlerin uyanmış olması, en temel hak ve özgürlükleri için gerekirse ölümüne bir mücadele sürdürmekte kararlı oluşlarıdır. Ülkedeki ilerici, vicdanlı kesimler, enternasyonalist bir tutum alabilen sol ve sosyalist parti ve çevreler, namuslu aydınlar da bu mücadeleyi desteklemektedir. İkinci temel neden de bölgedeki gelişmelerdir. Irak Kürdistanı varlığını sürdürüyor ve geliştiriyor. Suriye’de bir Rojava gerçeği var. Türkiye Kürdistanı’ndaki mücadele ise tüm bölgeleri etkileyen ve etkilenen bir konuma sahip. Emperyalist ülkelerin politikaları ne yönde değişirse değişsin artık Kürtlerin tarihsel ilerleyişleri engellenemez. Eğer gerici çevreler eskiye dönüş hayalleri kuruyorlarsa bunların artık geride kaldığını hatırlatmakta yarar var.     

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...