01 Ocak 2016 00:52

2016: Kıyamete bir yıl daha yaklaşıldı devrimler yakındır

2016: Kıyamete bir yıl daha yaklaşıldı devrimler yakındır

Fotoğraf: Envato

Paylaş

2015 parlak bir yıl olmadı. Suruç’ta, Ankara’da seçilmiş hedefler, Fransa’nın göbeğinde seçilmiş seçilmemiş hedefler patlatıldı. Uygarlık patır patır patlıyor. Güneydoğu yanıyor. Ortadoğu yanıyor.
Derin NATO’nun sığ uşakları dünyayı yakıyor.

Baba Bush, oğul Bush’un salaklık ettiğini söylüyor.

Elçiler bile vuruldu. Gazeteciler aracılar vuruluyor. 

Savaş çok sertleşmiş durumda, artık vicdanlara yer yok meydan muharebelerinde. Putin arkamızdan vurulduk diyor.

Erdoğan “Ben vurdurdum, ben vurdurdum” diye havalara zıplıyor, Suudi yolculuğu öncesi baklayı ağzından çıkarıyor: Eylülde Rusya’nın Irak, İran, Suriye birlikte çalışalım teklifi geldi, reddettim. 
NATO’yu seçtim, Suudileri seçtim, para pulun şeytanlarını seçtim, IŞİD’i seçmedik bizzat oluşturduk. Yahudi IŞİD’ler var zaten. Hıristiyan IŞİD’ler yakındır, milliyetçi dalgalar, PEGİDA’lar yaygınlaşıyor. Brüksel’in merkezi, NATO merkezidir, AB’nin merkezidir. Belediye başkanı yeni yıl kutlamalarını iptal etti. Almanya festivallere sırt çantası olmadan gelin diye anonslar geçiyor. 

Batı orta sınıfları keyiflerine pek düşkünleşmişler, kamuoyunun keyfini kaçırmak, gelecek savaşa hazırlamak gerekiyor. 

Kıyamet uzak değil.

Afrika’nın hemen yarısı birbiriyle savaştırılıyor.

Ortadoğu’nun hepsi birbiriyle savaştırılıyor.

Türkiye ile Rusya savaşına ramak kaldı. NATO ile Avrasya öküzler gibi ayaklarını yere vuruyor, rakibini meydana davet ediyor.

Dişler, dişliler gıcırdıyor.

ABD emir, Suudiler bol para verecek. Batı emperyalizmi için Türkiye’nin en değerli ihraç malı “askeri”, Türk’ün yanına Kürt’ü de kattık mı, Ortadoğu kan revan.

Kıyamet yaklaşıyor.

Havalar ısınıyor.

İklim konferansı 2050’ye kadar 2 derece ısıda anlaşmış, Paris’te kutlama var. Dünya ısınıyor. Kutuplar eriyor. Moskova’ya bile kar düşmüyor. Önce sıcaklar sonra soğuk dalga. Yeni bir buzul çağının başlangıcı her tür işaretini vermişken hâlâ ısınma 2 derecenin altında tutulacak deniyor. Yeterince ısındık zaten.

Kıyamet gelmeyecek, çoktandır yaşanıyor zaten.

İnsana dair ne varsa, artık zaman ve mekandan kopmuş bulunuyor.

Dışkı çağı.

Dışkısını yiyen, birbirini yiyen türler türeyecek.

Çoktandır insan dışkısını da birbirini de yiyor zaten.

Devrimler çağı yaklaşıyor. 

Felaketlerden dolayı değil, salaklıklarından dolayı yaşanan felaketler yüzünden devrim çağı yaklaşıyor. 

İnsan türü bu kadar ağır bir salaklık yaşamadı dersek, aşırı bir genelleme olur. Salaklıklar arasında hiyerarşi kurmak istemiyorum. Bir kez daha kendini akıllı zanneden salaklar dünyanın sonunu getirdi. En büyük bizimkisi yarışmaları düzenleniyor. Yıkımın büyüklüğü büyük keyif veriyor salaklara.
Papaz efendi sağa sola tütsü yapıyor. Hoca efendi sağa sola üflüyor. İnsanlar büyük korku içinde yine dine sığınıyor, sığınacak başkaca yer kalmamış, belli ki büyük bir felaket yaşanıyor. Para dünyevi, din uhrevi kurtuluş oluyor. 

Felaketler travmatik bir hal alınca yeni peygamberler gelecek, Mehdi gelecek demektir. Büyük kötülükleri ancak büyük peygamberler temizleyebiliyor. 1500 yıldır pek peygamber uğramadı bu taraflara, Mehdi yok ortalıkta. Devrimler yaklaşıyor. 

İrade olmadan, taşıyıcı kurucu akıl olmadan devrimler mümkün değil.

Salaklar yakacak yıkacak, sayıları epeyce arttı bugünlerde. Ortadoğu yanıyorsa, medeniyetlerin beşiği yanıyorsa, uygarlıkların beşiği Akdeniz yanıyorsa, Dünya da yanıyor demektir.

İnsan ölür ama ruhlar ölmez, benden ölür ama düşünceler ölmez. Felaketler katlanılmaz olursa devrimler gelir. Bilançosu da biraz ağır olur.

Savaşların sonunda masa kurulur. Masadakiler birbirini oldukça yıprattığı için masaya oturur, artık antlaşma zamanıdır. Masada halka bir şey kalmamıştır, masanın ötesi insanlık artık büyük devrimler çağındadır.

2016 Ortadoğu paylaşım savaşının masada paylaşılarak bitirileceği bir yıl olacak gibi, halka da bir şey verilmeyecek. İklim konferansı sonrası da kutuplar erimeye devam ediyor. 

Kapitalizmin kurtuluşçuluğu bile yok. Dinlerin kurtuluşçuluğu da hayata dair değil. Kalıcı devrimler masadan sonra, hayattan, halktan gelecek. Bilinçle, iradeyle, cesaretle, vicdanla, gönülle gelecek. 
Yakındır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...