10 Aralık 2015 01:00

Performans oyunu -1

Performans oyunu -1

Fotoğraf: Envato

Paylaş

AKP, ilk kez tek başına iktidara geldiği 2002’den bu yana çalışma yaşamında, özel ya da kamu fark etmeksizin, özellikle istihdam rejiminde yaşanan ve tamamına yakını işçi ve emekçilerin aleyhine yaptığı düzenlemelerle ‘güvencesiz çalışma’ hedefine doğru adım adım ilerliyor.
İstihdam yapısı ve çalışma biçimlerinin düzenlenmesinde sihirli bir kavram olarak kullanılan ‘performans’ ifadesi anahtar bir rol oynuyor. Dünyada ve Türkiye’de emek sürecinde (Emekçilerin birbiriyle, üretim araçlarıyla ve üretim araçları sahipleriyle kurduğu ilişkiler) diğer yöntemlerle birlikte kullanılan ‘performans’ uygulamaları geçmişe göre belirgin bir şekilde artmış durumda. Başta fabrikalar olmak üzere, bütün çalışma mekanlarında emek sömürüsünü mutlak olarak artıran ve sömürünün yoğunlaşmasını sağlayan yöntem ve tekniklerin hayata geçirilmesinde performans değerlendirme uygulamalarının belirleyici bir etkisi var.
Kamuda performans değerlendirme uygulamalarının sağlık alanında uygulanmaya başlanması ile birlikte sağlığın adım adım ticarileştirilmesi ve sağlık emekçilerinin iş yoğunluğunun belirgin bir şekilde artmasına ilişkin sonuçlar herkesin malumu. Performansın sağlık sisteminde yarattığı tahribatlara rağmen diğer kamu hizmetleri alanlarında gündeme getirilmesini, tüm kamu hizmetlerinin ticarileştirilmesi ve adım adım piyasa ilişkilerine çekilmeye başlaması sürecini birlikte değerlendirmek gerekiyor.
Hükümet, yıllardır kamu emekçilerine yönelik olarak ‘iş güvencesi’ sopasını kullanarak, onları esnek çalışma, angarya ve bireysel performans değerlendirmesine dayalı yeni istihdam rejimine razı eder hale getirmeye çalışıyor. ‘Çalışan ile çalışmayan belli olacak’, ‘Çok çalışan çok kazanacak, az çalışan az kazanacak’ gibi tuzaklarla dolu ifadeler üzerinden sorunu sadece emekçilerin iş güvencesine indirgiyormuş gibi görünerek, asıl amacının kamu hizmetlerini tasfiye etmek olduğu gerçeği gizlenmeye çalışılıyor.
Dünyanın her yerinde bireysel performans değerlendirme uygulamaları ile çalışan sayısının azaltılması, dolayısıyla iş gücü maliyetlerinin aşağıya çekilmesinin hedeflendiği bilinen bir gerçek. Bu nedenle uygulamanın emekçiler tarafından kabul edilmesi için ‘Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez’ sözüne uygun olarak, başlangıçta ücretlerde görece bir yükselme yaşanması sağlanır. Ancak sistem oturduktan ve performans oyunu kurallarına göre oynanmaya başlandıktan sonra, artan çalışma temposu ve iş yoğunluğu sonrasında daha önce ‘performans ödemesi’ olarak verilenlerin çok daha fazlası geri alınır.
Performans oyununda uygulanan en etkili yöntem ‘Aynı işyerinde çalışan kişi ya da gruplar arasında rekabeti arttırmak’, dolayısıyla dayanışmayı tamamen ortadan kaldırmaktır. Bu şekilde emekçilerin kendiliğinden daha fazla sorumluluk üstlenmeleri, dışarıdan talimatla değil, çalışma kuralları ve koşullar öyle gerektirdiği için daha çok çalışması ve iş yükünün kendiliğinden artması sağlanır. Performans değerlendirme sisteminde amaç, çalışanlara eğer daha çok çalışırlarsa emeklerinin karşılığını alacaklarını hissettirmek ve böylece hiçbir uyarıya gerek kalmadan daha fazla çalışmalarını sağlamaktır.
Ücret başta olmak üzere hemen her şeyin gösterilecek performansa göre belirlenmesi durumunda, iş yoğunlaşmasının artması ve kişinin olması gerekenden daha fazla çalışmaya başlaması kaçınılmazdır. Üstelik performans değerlendirme uygulaması kaçınılmaz olarak aynı değerde iş yapanların, farklı ücretlendirilmesi, çalışma ve yaşam koşullarının farklılaşması vb. gibi tehlikeli bir durumu da beraberinde getirir. Oyunu kurallarına göre oynasanız bile, en küçük bir hatada ‘performans düşüklüğü’ nedeniyle oyun dışında kalmanız mümkündür.
Haftaya devam edeceğiz...

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...