06 Aralık 2015 01:00

Şeftalinin kökeni

Şeftalinin kökeni

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Minik şeftalinin şeftali ağacına dönüşümünün görkemli ve bir o kadar da hüzünlü öyküsünü, büyürken karşılaştığı zorlukları ve onun büyüme sürecine emek veren iki yoksul çocuğu, Pulad ve Sahibali’yi bilir misiniz (Bazı çevirilerde Ali ile Mehmet olarak geçmekteler)? Öykü İranlı Usta Yazar Samed Behrengi’nin kaleminden süzülmüştür1. Minik şeftali, köyün ağasının bahçesinde yetişen bir şeftali ağacının minik yavrusudur. Pulad ve Sahibali, bahçıvanın yaşadığı bir kaza sonucu yere düşen bu meyveyi bulurlar ve hayatlarında ilk defa bu meyvenin tadına varırlar. Yere gömülen şeftali çekirdeği iki çocuğun emekleri ve sevgisiyle ağanın bahçesinin ücra bir köşesinde, bahçıvana yakalanmadan boy verip filizlenir. Minik şeftali ağacı büyürken ona gübre olsun diye yılan aramaya giden çocuklardan Pulad, yılan tarafından sokularak yaşamını kaybeder. Sahibali ise arkadaşının ölümüne dayanamaz ve köyü terk eder. Bahçıvan şeftali ağacını bulur ve sevinir. Minik şeftali kendisine emek veren yoksul çocuklara meyve vermek yerine, meyvelerinin ağanın sofrasına konulacağını farkettiğinde bahçıvanın tüm tehditlerine rağmen meyve vermeyi keser ve ona boyun eğmez.
Şeftalinin, bilimsel adıyla Prunus persica’nın Roma İmparatorluğu tarafından 1. yüzyılda İran’dan getirildiği bilinmekte. Bu türün bilimsel isminde de İran’ın İngilizce ismine atıfla “persica“  kullanılmıştır. Şeftalinin aslında Çin’den dünyaya yayıldığı bilinmekte. Hem arkeolojik, hem de tarihi kanıtlar bunu desteklemekte. Ancak şeftalinin kökenine dair bugüne kadar elimizde yeterli bilgiler yoktu. 26 Kasım 2015 tarihinde Nature Scientific Reports dergisinde yayımlanan makale şeftalinin kökenine  ışık tutmakta2.  Araştırmacılar, Çin’in Yunnan bölgesinde Kunming’de, bir yol kazısı esnasında açığa çıkan kaya katmanları arasında sekiz tane fosilleşmiş  şeftali çekirdeği buldu. Laboratuvarda CT taraması ve elektron mikroskobu ile şekilleri incelenen ve Karbon 14 yöntemi ile yaş belirlemesi yapılan  bu fosillerin radyokarbon tarihlendirme yönteminin tespit sınırlarının ötesinde bir yaşa sahip oldukları, yaşlarının kırk üç bin yıldan fazla olduğu ortaya çıkarıldı. Fosillerin bulunduğu kayaların Pliosen döneminden olduğu ve bu dönemin yaklaşık  2.6 milyon yıl öncesine denk düştüğü  bilinmekte. Bu araştırmaya göre, şeftali çekirdeklerinin tarihi insan öncesi dönemlere dayanmakta. Bu tarihlendirme dik yürüyen ilk insan türü olan Homo erectus  ve modern insanın (Homo sapiens) bölgeye gelişinden çok daha önceki bir döneme denk düşmekte.  Üstüne üstlük bu çekirdekler modern şeftalilerin bazı türlerinin çekirdekleri ile çok benzer özellikler göstermekte (Soldaki fotoğraf, bulunan fosillerden birine ait, diğer fotoğrafta ise modern şeftali türlerinden birine ait çekirdek görülüyor). Şeftali büyük ihtimalle hem doğal, hem de yapay seçilim yoluyla bugünkü çeşitliliğine sahip oldu.  
Görünen o ki, Behrengi’nin küçük şeftalisi haksız değildir. O bir kesime ya da zümreye ait değildir.  İnsan öncesi dönemlerden bu yana varlığını sürdürmektedir.

(1) Bir Şeftali Bin Şeftali. Samed Behrengi (1968)
(2) Su T., Wilf P., Huang Y., Zhang S. and Zhou Z. (2015) Peaches Preceded Humans: Fossil Evidence from SW China. Scientific Reports, 5, 16794. First published on, doi: 10.1038/srep16794http://www.nature.com/articles/srep16794#supplementary-information.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...