04 Aralık 2015 01:00

Fotoğraf, mizanpaj ve algı

Fotoğraf, mizanpaj ve algı

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Fotoğraf;
(…)
Haber niteliği taşıyan ilk resim/çizgi 1842’de “Resimli Londra Haberleri” adlı gazetede yayınlanmıştır. Kraliçe Viktorya’ya düzenlenen suikast girişimine ilişkin karakalem temsili bir resim yapılarak yansıtılmıştır. Kolombiya Üniversitesi kurucusu Joseph Pulitzer, 1890’lı yıllarda okurları gazete resimlerine alıştıran kişi olarak basın tarihine geçmiştir. Gazetelerde çizgi kopyaların yerine fotoğrafların yer alması 19.yy sonlarına doğru Almanların klişe tekniğini geliştirmesinden sonra başlamıştır.
(A.Rıdvan Bülbül, haberin anatomisi ve temel yaklaşımlar, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, 2001, s.104-105)
(…)
Fotoğraf artık günlük yaşamın her alanına hizmet eden bir araç haline gelmiştir. Politikada, sanatta, bilimde ve gelişmelerin yaşandığı her ortamda yeni anlayışların ve alanların gelişmesine neden olmuştur.
Bu gelişim, tarihsel süreç içinde belirlenmiş olan haber anlayışına da yeni bir bakış açısı getirmiştir. O zamandan beri haber olan her olayın mutlaka inandırıcı bir güçte olması gerekmekteydi. Bu noktadan sonra gerçeğin fotoğrafla desteklenmesi ve kamuoyunu bilgilendirme yeni bir gereklilik olarak ortaya çıkmıştır. 19. yy’ın son dönemlerindeki teknolojik gelişmeler özellikle foto muhabirliğini destekleyen atılımlar olmuştur. Klişe tekniği fotoğrafta kullanılabilir şekle erişince, çizim yöntemi yerini derhal fotoğrafa bırakmıştır. Böylece fotoğraf halk kitleleri için desen gerçekliğinden çok daha gerçek duruma gelmiştir.
 (Tülay Karahan, Basın Fotoğrafçılığının Tarihsel Gelişimine Bir Bakış, Atatürk Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi dergisi, Sayı 1, 1999,s. 65-66)

Mizanpaj; kelime anlamı olarak gazete dergi gibi yayınlarda sayfa düzenidir. Gazetecilikte ve dergi sayfalarında haber kadar önemli bir unsur da okuyucuya hangi mesajın en iyi şekilde nasıl aktarılacağını tayin etmektir. Mizanpaj veya sayfa düzeni denilen bu çalışma. Yayın organlarının önemini artırır veya azaltır… (http://www.grafikerler.net/mizanpaj-nedir-t6308.html)

Algı; Felsefi bakımdan, dış dünyanın duyumlarla gelen imgesinin bilinçte gerçekleşen tasarımıdır. Nesneler duyu örgenlerini etkiler. Bu etki bilince aktarılır. Ne var ki algı, arı duyumlardan, ansal bir işlevi gerektirmesiyle ayrılır. Özellikle görme, işitme ve dokunma duyuları insanın bilincine kavram ve düşünce yapımı için algısal gereçler taşırlar. Algı işlemini tarihsel süreçte duyumcular aşırı bir savla sadece duyuların, usçular da aynı aşırılıkta başka bir savla sadece usun ürünü saymışlardır. Oysa algı duyusal-ansal bir işlevdir. Alman düşünürü Leibniz’e göre de algı, bilinç dışı bir işlevdir. Algı, gerçek anlamında, öznenin, kendisinin dışında olanı alması demektir.
(http://www.felsefe.gen.tr/algi_nedir_ne_demektir.asp
Şimdi yukarıdaki tanımlamaların eşliğinde 11 Ekim tarihli gazetelerin manşetine baktığımızda bir kısım havuz/büyük/yaygın medyada tek manşet gibi detay ve aynı fotoğraf kullanılarak duygulara yönelik ve olayı bağlamından kopararak haberleştirildiklerini görüyoruz. Yani sanki bir “Trafik kazası olmuş, zavallı adam kadına sarılmış hepsi bu” gibi katliam ortadan yok edilmiş.
Muhalif medyada ve yabancı basında ise olay bağlamında ve gerçekliğinde katliamın haberleştirildiğini görüyoruz. Fotoğraf kullanılan mecranın ideolojisine göre kamuoyunu etkileyecek biçimde kullanılıyor. Fotoğrafçının niyetinin dışında da kullanıldığını görebiliriz.
Bu durum gazetelerin dışında TV-internet-Bilboardlar gibi alanlarda da aynı yöntemle uygulanmaktadır. Algı,nesnel gerçekliğin yok edilerek istenilen sahte gerçekliğin yaratılmasında, toplumun yönlendirilmesinde kullanılarak hakim olanın, muktedirlerin toplum mühendisliği olarak karşımıza çıkar.
Buna karşı alternatif medya ve mecraların ortaya çıkması, hakikatin gösterilmesi kamunun gerçeğe ulaşması önem taşır. Hükümetin baskı şiddet ve sansürü devlet gücü olarak siyasi rant için kullanıldığında adına ne dersek diyelim antidemokratik uygulamalar olarak nitelendirilir. Bu halklara karşı suçların işlenmesi, katliamların gerçekleştirilmesi anlamına gelir. Bunun siyasal karşılığı da faşizmdir. O halde faşizme karşı çıkmanın bir yolu da alternatif/muhalif güçlerin desteklenmesi ve sahip çıkılmasından geçmektedir…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...