27 Kasım 2015 01:00

Dersler

Dersler

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Deplasmanda Atletico Madrid’e 2-0 yenilen Galatasaray, bu seneki Şampiyonlar Ligi defterini kapattı. Sarı-kırmızılı ekip, 8 Aralık’ta İstanbul’da oynayacağı son maçında Astana’ya yenilmezse yoluna Avrupa Ligi’nde devam edecek.
Galatasaray’ın hiçbir varlık gösteremediği karşılaşmanın ardından sarı kırmızılı futbolcuların ağırlıklı olarak öz eleştiri içeren açıklamalarda bulunmaları dikkat çekti. Tabii böyle bir maçın ardından yapılan öz eleştiriler, aslında teknik direktörlük görevinden yeni uzaklaştırılan Hamza Hamzaoğlu’ya yönelik eleştiriler anlamına geliyor.
Wesley Sneijder’in, “İyi çalışmıyoruz. Bir taktiğimiz yok. Taktiksiz oynuyoruz. İyi oyuncularımız var ama takım olmak zorundayız. Daha fazlasını yapabilirdik. Çünkü bu takımın kapasitesi var” şeklindeki sözleri, Galatasaray adına oldukça vahim. Demek ki Avrupalı bir oyuncunun taktik ve çalışma anlayışıyla Türkiyeli bir teknik adamın taktik ve çalışma anlayışı bambaşka.
Galatasaray gibi, futbolun en üst düzey organizasyonu olan Şampiyonlar Ligi’nde mücadele eden, ülkenin en önde gelen takımlarından birisi için böyle eleştiriler yapılıyorsa, gerisini düşünün artık!.. Buradan ülke futbolunun yeri hakkında fikir edinmek de pekala mümkün. Futbola yön verenler Sneijder’in sözlerini ciddiye almalı, eleştirilerinden ders çıkarmalı...
Sneijder’ın dışında, Muslera ve Yasin de maçtan sonra yaptıkları açıklamalarda, takımın değişime ihtiyaç duyduğundan söz edip Yeni Teknik Direktör Mustafa Denizli’nin göreve başlamasıyla birlikte bu değişimin gerçekleşeceğine dair umutlarını, inançlarını dile getirdiler. Umutlu, inançlı olmak geleceğe iyimser bakmak önemli tabii, lakin Denizli’nin elinde sihirli bir güç bulunmadığını, sorunlar ortadan kalkmadığı sürece değişimin gerçekleşmesinin de mümkün olamayacağını unutmamak lazım.
Hamzaoğlu elbette takımını çalıştırıyor ve taktiksiz oynatmıyordu ancak işte Sneijder’e göre bunlar, hiçe sayılacak kadar eksik ve yetersizdi. Teknik direktör ile futbolcu görüşü, görgüsü arasında bu denli büyük fark varken işlerin sağlıklı yürümesi zaten beklenemezdi....
Sneijder’ın sözlerinden Galatasaray’da futbolcular ile teknik direktör arasında ciddi boyutta iletişim kopukluğu sorunu bulunduğu anlaşılıyor. Oysa dışarıdan bakıldığında Hamzaoğlu, bazı teknik direktörler gibi her türlü aykırı sesi bastırma ve hiyerarşi heveslisi otoriter birisi gibi görünmüyordu hiç. Demek ki futbolcuların görüşlerini dile getirebilecekleri kanallar ya eksik ya da kapalıydı.
Şu da var ki, teknik direktörü ile oyuncuları arasında iletişim sorunu bulunduğu anlaşılan bu takım geçtiğimiz sezon büyük başarılar elde etti. Türkiye’de başarıya giden yolun ne kadar hassas dengelerle örülü olduğunun ve kulüplerin bu anlamda birbirlerinden pek de farklı olmadığının göstergesi sayılabilir bu durum.
Futbolcuların da görüşlerini, düşüncelerini özgürce dile getirebilecekleri demokratik çalışma ortamı oluşturmak kulüpler için önemli. Hatta verimliliğin ve başarının (performansın) yükselmesi için şart.
Fikir alışverişinin, tartışmanın, eleştirinin, öz eleştirinin yıpratıcı, tekere çomak sokucu değil geliştirici olgular olduğunu anlayabildiğimizde ve bütün bunların gereğinin yapılabildiği demokratik çalışma ortamları oluşturabildiğimizde, değişim yolunda en büyük adımı atmış olacağız...

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...