Kaşıkla verir, kepçeyle alırlar
Fotoğraf: Envato
AKP’nin 1 Kasım seçimleri sonrasında 4. kez tek başına iktidara gelmesinin ardından, özellikle ekonomik vaatlerinin ne kadarını, nasıl hayata geçireceği üzerinden tartışmalar yapılmaya başlandı. Özellikle asgari ücretin 1300 TL’ye yükseltilmesine ilişkin tartışmalar, başta asgari ücretle geçinen işçiler olmak üzere, hükümet ve patronlar cephesinde bir haftayı aşkın süredir çeşitli yönleri ile tartışılıyor.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, asgari ücrette yaşanacak artış sadece asgari ücretle geçinenleri değil, ücretli çalışan herkesi etkiliyor. Asgari ücretin 1300 TL’ye çıkarılması ücret ve maaşlar dahil, pek çok alanda temel göstergelerin değişmesi demek. Örneğin toplusözleşme yapılan işyerlerinde asgari ücretin taban ücret olarak kabul edilmesi nedeniyle özel sektörde yapılacak olan toplusözleşme sürecinde asgari ücrete yapılan zam önemli ölçüde belirleyici olacak.
AKP cephesinden yapılan açıklamalara bakıldığında asgari ücretin 1300 TL olmaması için hiçbir neden yok. Ancak AKP’nin geçmiş 13 yıllık pratiğine bakıldığında asgari ücreti 1300 TL yapmanın hiç de kolay olmadığını ve bedelini yine işçilerin ödeyeceğini, patronlar cephesinden gelen itirazlara bakarak görmek mümkün.
Seçimden hemen sonra, AKP’nin oy artışında belirgin bir etkisi olan ekonomik vaatlere ilişkin tartışmalarda patronlar cephesi asgari ücretin 1300 TL olması halinde maliyetlerin ciddi anlamda artacağını ve böyle bir artışın altından kalkmalarının mümkün olmadığını sesle dillendirmeye başladılar. Asgari ücretteki artışın maliyetleri arttırması nedeniyle çok sayıda işyerinde işten çıkarmaların yaşanmasının kaçınılmaz olduğu ve kayıt dışına yönelmenin artacağını belirterek, patronların SGK yükünün indirilmesi, vergi indirimleri ve teşviklerin arttırması yönündeki taleplerini sıraladılar. Başka bir ifade ile “Asgari ücrete 300 TL zam vaadini siz verdiniz, oluşacak farkı da siz ödeyin” diyorlar.
13 yıldır tek başına iktidar olan AKP’nin bugüne kadar patronların bir dediğini iki etmediğini biliyoruz. Öyle ki, 2002’den bugüne 2003, 2006, 2009, 2012 ve 2015 yıllarında “istihdam teşvik paketleri” açıklayarak patronların istihdam maliyetlerinin önemli bir bölümünü toplumun sırtına yıkarak, aslında kimlerin çıkarlarını savunduklarını, kamu kaynaklarını kimlerin hizmetine nasıl sunduklarını gösterdiler. Öyle ki, bugüne kadar “patrona teşvik” adı altında sadece patronlara aktarılan kaynak miktarı 30 milyar TL’yi aşmış durumda.
Bugüne kadar AKP hükümetleri tarafından açıklanan ve tamamı patronların çıkarları, istek ve beklentileri doğrultusunda açıklanan teşvik paketlerinin Türkiye’yi hem üretim yapısı hem de istihdam biçimi bakımından Çin’e benzetmek hedefiyle hazırlandığı bir ortamda, sorunu sadece asgari ücretin 1300 TL’ye çıkarılmasına indirgemek büyük bir hata olur. Çünkü geçmişte yaşanan deneyimler, asgari ücrette yaşanacak artışın bedelini patronların değil, tüm işçilerin sırtına yıkılmasının kaçınılmaz olduğunu gösteriyor.
Asgari ücret tartışmaları sürecinde bölgesel asgari ücret tartışmalarının ve kıdem tazminatı fonu girişimlerinin yeniden gündeme getirilmesi, işsizlerden çok patronların çıkarları için kullanılan İşsizlik Sigortası Fonu’nun, SGK, işveren primlerini karşılamak için daha fazla yağmalanması gibi adımlar, önümüzdeki dönemde asgari ücret artışının bedeli olarak çıkarılacak.
Bütün bunlar uzunca bir süredir uygulanan esnek, kuralsız ve güvencesiz istihdam politikaları ve taşeronlaştırma uygulamaları ile birlikte değerlendirildiğinde, önümüzdeki dönemde işçilerin Çin’den bile beter koşullarda çalışmak zorunda kalmaları kuvvetle muhtemel.
Yıllardır ekonomik hedefler konusunda Çin’i kendisine örnek almış, işçilerin çalışma ve yaşam koşullarını Çin’e benzetmeyi hedefleyenlerin asgari ücret artışında “Kaşıkla verdiklerini, kepçe ile almaları” kaçınılmazdır.
- 1 Mayıs’ın tarihi ve 2024 1 Mayıs’ının önemi 18 Nisan 2024 04:34
- Seçim sonuçları ve gösterdikleri 04 Nisan 2024 05:00
- Görünen köy 28 Mart 2024 04:20
- Emekçilerin tutumu 21 Mart 2024 04:25
- İşsizlik krizine doğru 14 Mart 2024 04:35
- Patronlara kaynak aktarma sistemi: MESEM 29 Şubat 2024 05:06
- Esnek çalışma yeniden gündemde 22 Şubat 2024 04:49
- Bıçak kemiğe dayandı 15 Şubat 2024 04:41
- Bölüşüm uçurumu 01 Şubat 2024 04:29
- 24 Ocak kararları güncelliğini koruyor 25 Ocak 2024 04:45
- Ekonomik enkaz 18 Ocak 2024 04:32
- Gerçek sorunlar, farklı gündemler 11 Ocak 2024 04:50