He canım inşallah!
Fotoğraf: Envato
Karda yürürken kart-kurt sesleri çıkardıkları için kendilerine Kürt diyen dağ Türkleri efsanesi, bir iktidar fantezisi olarak geri dönüyor. Malum, 1 Kasım’da kar yağacağı kehaneti yüzünden bazı yerlere sandık kurulamayacağı söylendi. On binlerce insan o sesleri çıkararak “en yakın” sandık mahalline yürüyecek. Hindistanlıların tuz yürüyüşü, Çinliler’in uzun yürüyüşünden sonra seçmenin uzun sandık yürüyüşü tarihe geçebilir; ezilenler yürümekten yüksünmezler.
Ama o kar Cizre’nin bazı mahallelerine yağacak, bazılarına yağmayacak. Batman’ın 9 mahallesine yağacak ama komşu mahallelere yağmayacak. Silvan’ın 70 kadar köyünde yağacak. Ya bundadır ya şundadır olacak! “Şöyle buyurdu Zerdüşt”; yerli ve milli seçmen oy kullanabilecek ama yerli ve milli olmayan o kadar kolay kullanamayacak. La ilahe illallah!
6 milyon kadar oy almış bir partinin oylarını düşürmek için bu hükümetin kazmadığı hendek kalmadı. Hal böyleyken üç beş hendek kazıldı diye Kürt kentlerine bomba yağdırıp asayiş sorunu ilan eden de onlar; sandık taşımaktan fazla oy pusulası basmaya, seçmen listelerinde oynamaktan Fuat Avni’nin duyurduğu SEÇSİS hilelerine kadar ellerinden geleni artlarına koymayanlar da. 1 Kasım seçimlerine karda bata çıka, olmadı hendek-bayır aşa aşa gidiyor Kürtler. Haydi inşallah!
Bu seçimi apaçık bir Kürt seçimi olarak görüyor Hükümet ve Cumhurbaşkanı. Balık baştan kokunca HDP’yi, şubelerini basmak ve seçim propagandası yapamaz hale getirmek suretiyle Batı’dan sürmek, onu bölgeye hapsetmek, orada da önüne engeller çıkarmak seçim taktiğinin birbirini tamamlayan unsurları olarak beliriyor. İşe yarıyor mu peki? Verilere bakılırsa hayır. AKP’nin potansiyel “iyi Kürtler”i “yanlışlıkla” bir kere oy attıkları HDP’den kopup AKP’ye eklemlenmediler. Dahası HDP hâlâ hükümet ütopyasının en güçlü engeli. Partinin oyları yine baraj üstünde ve dört ay önce aldığı oy düzeyini koruyor.
Seçimlere bir ay kala onca cebri tedbire rağmen siyasi tabloda hiçbir değişikliğin olmaması, bu seçimden en büyük faydayı sağlamaya çalışan AKP’nin bütün hevesini kursağında bırakıyor şimdilik.
Ancak ‘Bismillah’lı seçim şarkısı YSK tarafından yasaklanınca bile, sanki mutfakta bütün hukuk süreçlerini idare eden kendisinden başka bir güç varmış da ona kafa tutuyormuş gibi kafa tutan ve “Yasak tanımayız” diyen bir AKP’nin meşruiyetle meşkinin kendi çıkarlarına uygun olduğu sürece sürdüğünü biliyoruz. Mısır’da Müslüman Kardeşler’in Başbakanı Mursi, askeri darbe ile devrildiğinde onu sandık aşkına savunan dönemin başbakanının, bu ülkede askeri bir darbe olmadığı halde yine de beğenmediği seçim sonuçlarını bugünkü makamından pek de meşru görmeyeceği açık. O milli ve yerli seçmenin getireceği milli ve yerli 550 vekil istiyor. Bunun için seçmenle kavga ediyor. İyi de 550 vekil bölünmemiş bir ülkenin temsilcileri demek. HDP’de temsil edilen kesimlerin vekilleri, CHP’nin Roman vekili vb. dışlanıp, milliyi geçelim ama yerli kategorisinin dışına atıldığında, en yerlisinden ve millisinden değil 550, değil 400, 200 bile bulmak mümkün olmayacak.
“Haydi Bismillah” nam seçim şarkısına “Aşk ile çıktık yola/ Yenilendik tazelendik/ Sevdalıyız bu vatana” sözlerini seçen AKP’ye, kimsenin Kayahan’ın “Sana sevdanın yolları, bana kurşunlar” şarkısını göndermeyeceği de o kadar açık ki. Kürtler başta olmak üzere halk o sandıklara HDP’nin seçim videolarında da görüldüğü gibi kart kurt sesleri çıkararak değil, halaylar çekerek, hendek aşarak gidiyorlar. AKP’nin “Hic rhodus hic salta” (İşte hendek işte deve) dediği yerde “Taklit mi, hakikat mi?” oyununda hakikati seçen bir halk var burada; beğenirsen.
Velev ki 1 Kasım seçimleri iç edildi. Bu ülkenin halayperest insanları halaya devam eder; karda, çamurda, boranda iki sandık arasındaki sokağa çıkma yasağını aşar, güvenli bölgeyi dolanır. O sandık eninde sonunda buraya gelir!
“Aşkla… Sevdayla… Yenilendik /Tazelendik” Ha… Tabii canım öyle. Hadi maşallah!
- Yol boyu Kürtler 29 Mart 2024 05:00
- Hatay’da geliyorum diyen deprem! 22 Mart 2024 04:58
- Yoksullaştır ve yardıma muhtaç et! 17 Mart 2024 05:07
- Ama şu ama bu… 15 Mart 2024 04:46
- Ölümle yaşam tertibi arasında kadın 08 Mart 2024 05:10
- Kalkınma planları ve programlarında kadın: Bir beşeri sermaye 03 Mart 2024 05:20
- TOKİ’zedeler ve istismar 01 Mart 2024 04:58
- Şeriat mı? 23 Şubat 2024 05:08
- Altında kan, aslında yağma var 16 Şubat 2024 05:10
- Halk bu işin neresinde? 10 Şubat 2024 04:51
- Türk Solu mu? 03 Şubat 2024 04:56
- Ufukta savaş var 27 Ocak 2024 04:48