Cepteki dikdörtgen
Fotoğraf: Envato
'Geometri ve insan’ anatomi başlığında ele alınabilir elbet. Ama geometrik şekillerden dikdörtgen yüzeylere bağımlıyızdır oldum olası. Evden kabire, yataktan dolaba, gecekondudan gökdelene hep göz önünde ve bir o kadar da yaşamın içindedir o. Oysa doğada dikdörtgen nadir olup denebilir ki bir insan icadıdır kendisi. Aynen mutsuzluk gibi…
Geometrik şekillerden dikdörtgene insan aklının binyıllardan gelen aşinalığı son yüzyılda daha da yaşamsal hale geldi. Cebe sığan küçük dikdörtgenler de diyebiliriz onlara: Kağıt para, kredi kartı, sigara, nüfus cüzdanı, ehliyet ve cep telefonları… Aramızda bağımlılık ilişkisi olduğu reddedilebilir mi hiç? Ya da “başarı” bağlamında verdiği mesaj derdi azımsanabilir mi? Kredi kartlarının çokluğu, kağıt paranın tomarı, ilk fırsatta masa üstünde kullanıma ve gösterişe amade kılınmış en alasından cep telefonu ve sigara paketi ne anlama geliyor? “Başarı neredeyse biyolojik bir kavram haline, dolayısıyla en hasından bir başarılılık ırkçılığının temeli haline geldi” derken Alenka Zupancıc haksız mıydı?
Cebe sığan küçük dikdörtgenlerle insanın ilişkisi bağımlılık olduğu kadar bir rehin ilişkisidir aynı zamanda. Kapitalist sistem kredi kartı ile insanın geleceğini rehin alır. Grev kapıya dayandığında tereddüt ederiz; öyle ya kredi borçlarını ola ki işsiz kalırsak nasıl öderiz? Kredi kartları ile yakın geleceğimiz ipotek altındayken bunun anlamı daha fazla mesai ve ek iş yani yaşamdan izolasyon değil midir?
Cep telefonları da hem bağımlılık hem rehine ilişkisi üretiyor giderek. Biz bağlandıkça rehin alan sistemin ‘ar damarı’ daha bir çatlıyor. Daha geçen hafta yansıdı haberlere: “Gezi günlerinde polis bir genci darbedip işkence yapmak için cep telefonundan teknik takibe alarak ulaşmış.”
“Sigara sağlığa zararlıdır” diyor tıp. Şimdi sorma zamanı: Ya kredi kartı ve cep telefonları?
İnsan yarattığı mekanlardan dış yaşama en dikdörtgeninden pencere açtı, kapı araladı bin yıllardır. Ve şimdi kendi bedeni ve ruhunu cep telefonu dahil cebe sığan cümle dikdörtgenlerle mimari bir objeye indirgemekle meşgul.
Sağlıcakla kalın.
- Kelimesini arayan duygular 15 Nisan 2024 04:46
- Yakındaki uzak, uzaktaki yakın: Tıbbın girdabı 08 Nisan 2024 04:40
- Dil ya da dilsizlik 01 Nisan 2024 04:48
- Askeri vesayetten toplumcu hekimliğe 25 Mart 2024 04:45
- 14 Mart halkın da Tıp Bayramı 18 Mart 2024 04:25
- Mahcup eğilimler, insan hakları ve hekimlik 11 Mart 2024 04:40
- Penisilin kokan sokaklar 04 Mart 2024 04:20
- Üvey dilin panzehri çokdillilik 26 Şubat 2024 04:45
- “İnsan dünyadır” 19 Şubat 2024 04:35
- Tabip odalarını ‘güvercinin ruh tedirginliği’ ile sınamak 14 Şubat 2024 04:24
- Her şehir atığı ile malul 07 Şubat 2024 04:10
- Ne sağcılar ne solcu: Sağlık ideolojisi 31 Ocak 2024 04:40