12 Haziran 2015 00:51

Hayal pazarlama mevsimi!..

Hayal pazarlama mevsimi!..

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Futbolun ana gündem maddesi, transfer. Bu dönem medya içinse, “palavralarla tiraj ve reyting kovalama zamanı” anlamına geliyor. Her gün onlarca uydurma transfer haberiyle taraftarlarda umut ve beklenti yaratıp düpedüz hayal pazarlıyorlar. Bazı taraftarların yalan olduğunu bilseler ya da tahmin etseler de- gerçekleşmesi mümkün olmayan transfer haberleriyle gurur duydukları ve bir tür manevi tatmin yaşadıkları da bir gerçek. Söz gelimi İbrahimovic ile tuttukları takımın adının yan yana gelmesi bile bu taraftarları heyecanlandırıp mutlu etmeye yetiyor. Tabii medya sadece kuru kuru haberi vermekle yetinmiyor. İnandırıcılık sağlama adına haberi “İşte Zlatan için kaynak” şeklinde “akıl verici” ekonomik analizler içeren unsurlarla desteklemeyi de ihmal etmiyorlar. Kendilerini o denli sorumlu hissediyorlar ki, transferin gerçekleşebilmesi adına “yol gösterici” misyon üstlenmekten dahi kaçınmıyorlar yani!..

Transfer işinden nemalanan sadece medya değil. 

Endüstrinin bir zorunluluğu olarak ortaya çıkan menajer etiketli komisyoncular da, oyunculara yönelik sahte ya da abartılmış talepler aracılığıyla transfer piyasasını kızıştırarak bu işten en yüksek miktarda para kazanmanın peşindeler. Burada, futbolculara çok sayıda kulübün talip olduğu söylentisini yayma görevi de yine medyaya düşüyor!.. En çok parayı veren futbolcuyu alır, o arada öncesiyle, sonrasıyla bu transfer haberini “göz alıcı” şekilde yapan medya satışlarını artırır ve elbette menajerin de cebi dolar!.. Görünüşte herkesin kazandığı bir durum söz konusu. Kısıtlı parasını tuttuğu takım ve takip ettiği medya üzerinden endüstri uğruna harcayanlar dışında tabii...

Yöneticilerin, “yıldız oyuncu(lar) alacağız” şeklinde açıklama yapmayı alışkanlık haline getirmesi, uydurma haber konusunda medyaya uygun zemin hazırlamakla kalmıyor, cesaret de veriyor. Bu tür yönetici açıklamalarına dayanarak hiç çekinmeden, hiç sakınmadan ve de hiç utanmadan üfürdükçe üfürüyorlar!.. Kimleri getirmediler ki Türkiye’ye?.. Hala da zerrece eksilmeyen bir heves ve azimle getirmeyi sürdürüyorlar!.. 

Galatasaray’ın yeni başkanı Dursun Özbek de bu anlamda medyaya sağlam malzeme veren yöneticilerden. Ünal Aysal’ın “pastanın üzerindeki çilek” mecazını yıllardır diline dolamaktan ve kullanmaktan bıkmayan medya için Özbek iyi bir cevher olacağa benziyor.  

Geçtiğimiz günlerde 5, 6, 7 yıldız oyuncu transferi yapabileceklerini söyleyen Özbek, ardından bunun Galatasaray’ın tabiatında bulunduğunu eklemeyi de unutmadı. Özbek sayesinde Galatasaray’ın “yıldız oyuncu transferi” yapmadan duramayan bir tabiata sahip olduğunu da öğrenmiş olduk!.. Altyapıyı, oyuncu yetiştirme ve ekol yaratma konusunu ağzına bile almayan bir başkandan daha farklı bir açıklama beklenemezdi zaten... 

Bu kafayla, hedefledikleri Avrupa başarılarına ulaşmanın mümkün olamayacağını bir türlü öğrenemediler, öğrenemiyorlar...

Transfer konusunda yöneticilerin ve medyanın bol keseden atıp tutması bir yana pek çok kulübün, yabancı futbolcu ve teknik adamlarla, sözleşmelerden doğan hakların talep edildiği dava süreçleri yaşadığını ve sicillerinin lekelendiğini de unutmamak lazım... 

Neyse böyle ayrıntılara(!) takılıp canımızı sıkmayalım. Şimdi, ister gerçekleşsin, ister gerçekleşmesin transfer haberleriyle mutlu olma zamanı... Artık yabancı oyuncu sayısı da serbest nasıl olsa. Yalanı bir tarz haline getiren medyayı ve hali vakti yerinde olan kulüpleri tutabilene aşkolsun!..

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...