06 Haziran 2015 00:55

Ya büyük insanlık ya diktatörlük

Ya büyük insanlık ya diktatörlük

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Büyük İnsanlık HDP’nin temel sloganı.

Ne demiş, bu günlerde ölüm yıl dönümü dolayısıyla bir kez daha sevgiyle andığımız büyük ozan Nâzım Hikmet,

Büyük insanlığın toprağında gölge yok 
                                        sokağında fener 
                                        penceresinde cam 
ama umudu var büyük insanlığın 
                                        umutsuz yaşanmıyor.
Ve umut büyüdü, doldu taştı! 

“Büyük İnsanlık” 7 Haziran’a, yani yarına kilitlendi.

Şimdi, diktatörlerin, kan emicilerin, çocuk katillerinin, halk düşmanlarının askeri darbeyle kurduğu düzenin üzerine oturan, yüzde 10 seçim barajıyla yeni diktatörler listesinin başına geçmeye pek hevesli olanların bu hevesini kursağında bırakmak için yapılacak seçime kilitlenmiş bulunuyoruz.
Artık yeni bir eşikteyiz. Barış, eşitlik, özgürlük ve kardeşlik diyen Türkiye halkları barajı yıkıp, yeni bir yol açacak.

Baskı, şiddet ve sömürüyle beslenenlerin çırpınışları boşuna!

“Büyük İnsanlık” kazanacak. Kazanmalı!

Bir yanda “Büyük İnsanlık” bir yanda diktatörlük...

Ortası yok. Ya baraj yıkılacak, ya da tüm partiler barajın altında kalacak!

Erdoğan’ın HDP’yi barajın altında bırakma hesabı, aslında tüm rakiplerini barajda boğma hesabıdır. 
Bunu görmeyen, görmek istemeyenler, HDP’nin barajın altında kalmasında şu veya bu nedenle menfaat elde edeceğini düşünenler, aslında kendi ayaklarına baltayı vurmuş olacaklar.

Ayrıca HDP’nin barajın altında kalması AKP dışında hiçbir partiye milletvekili bazında bir fayda sağlamıyor.
HDP’nin barajın altında kalması, bırakın “Büyük İnsanlık” karşısındaki düşkünlüklerini, o partilerin günü kurtarmalarına bile yardımcı olacak bir durum değil. 

Velev ki, birkaç puan ve birkaç milletvekili fazla alsınlar. Bundan ne çıkar!
Bundan çıkacak olan tek şey Erdoğan’ın başkanlığıdır.

Zira CHP’nin, öbürünün berikisinin birkaç puan ya da beş on milletvekili fazla çıkarmasının hiçbir önem arz etmediği bir seçimin içindeyiz.

CHP’nin 10 milletvekili daha fazla çıkardığını düşünün. Yüzde 24 değil de yüzde 28, yüzde 30 oy aldığını varsayın... Ne olacak? Ne değişecek?

CHP’nin ya da başka bir partinin AKP’nin çoğunluğu elde ederek diktatörlüğü tahkim etme gidişatını durdurma şansları yok.

HDP’nin yani “Büyük İnsanlık”ın barajı aşması ise sadece diktatörlüğün tekerine çomak sokmakla kalmayacak, demokratikleşmede yeni bir yol açacaktır. Türkiye’nin alnındaki ayıplarından birini, bir yüz karasını silecek.

Yani “Büyük İnsanlık” Türkiye’nin askeri faşist diktatörlüğün yasasıyla tahkim edilmiş düzeninde bir gedik açacak. Bu önemli gedik halkın gücüyle, dişe diş, direnerek, mücadeleyle kazanılmış olacak. Halkın mücadelesiyle kazanılmış bir zaferi tadacağız.

Ve barajın yıkılması, demokratikleşmenin, halkların kardeşliğinin, eşitliğin, özgürlüğün önünü açacaktır.
AKP’nin tek başına hükümet olduğu ve Erdoğan’ın da başkanlığı kaptığı bir düzende ne Meclisin, ne CHP’nin ya da şu veya bu partinin fazladan çıkaracağı üç, beş, on milletvekilinin hiçbir kıymeti harbiyesi olmayacaktır.

Türk usulü daha doğrusu Erdoğan tarzı başkanlık sistemiyle onların partileri de milletvekilleri de doğduklarına, vekil olduklarına pişman olacaklar!

Aslında HDP’nin barajı yıkması, diğer partileri de kurtaracak!

Yani “Büyük İnsanlık”ın galebe çalması ayrımsız bir insanlık başarısı olacaktır. Ve tüm burjuva düzen partilerinin rahat politika yapmalarına olanak yaratacak.

Barajın aşılmaması halinde yine bir yolunu bulup, mücadele edecek olan bizleriz. Sosyalistlerin, devrimci demokratik güçlerin Kürt Özgürlük Hareketinin geçmişi bunun kanıtlarıyla dolu. Ancak HDP’nin barajı aşmaması, sistem partileri için kendi sonlarını kendi elleriyle hazırlamak olacaktır. 

Ama “Büyük İnsanlık” barajı yıkıp, yeni bir dönem açmaya aday. Türkiye halkları bunu başaracaktır.
Tüm halklar, bölge ve dünya “Büyük İnsanlık”a kilitlendi.

Baraj yıkılıp yeni bir dönemin açılması halk güçlerinin Türkiye tarihinde elde ettiği en önemli kazanım olarak tarihe geçecek.

Ya “Büyük İnsanlık” kazanacak, ya da diktatörlük tahkim edilecek.

Kobanê’de olduğu gibi 7 Haziran’da da “Büyük İnsanlık” kazanacak.

Kobanê düşmedi. Gidip Suriye sınırında Kilis’te miting yapıp, müstehzi bir edayla “Kobanê düştü düşecek” diyen Tayyip Erdoğan ve onun desteklediği güçler Kobanê’de “Büyük İnsanlık”tan büyük bir tokat yediler.
Kobanê’de “Büyük İnsanlık” galebe çaldı. 

Kobanê’nin IŞİD’den temizlenmesi aynı zamanda Türkiye’nin kapısına dayanmış olan bir illeti de def etmek anlamına geliyor. Yani “Büyük İnsanlık” aslında Tayyip Erdoğan ve onun zihniyetini de büyük bir beladan kurtarmış oldu. “Büyük İnsanlık” hava gibi, su gibi, ateş gibi...

Şimdi sıra “Büyük İnsanlık”ın seçimlerde göstereceği başarıda...

Bu defa da “Büyük İnsanlık” kazanmalı!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...