11 Mayıs 2015 00:28

Elde Kur'an, Diyanet

Elde Kur'an, Diyanet

Fotoğraf: Envato

Paylaş

“12 yılda 1340 okul yaptık, İzmir’e 30 bin tablet bilgisayar verdik. Ulaşımda İzmir’in çehresini değiştirdik. 9 milyar dolarlık İstanbul-İzmir otoyolu projesi devam ediyor. İzmir-İstanbul otoyolu bittiğinde iki şehir arası otomobil ile 3 buçuk saate inecek. Helikopterle üzerinden baktım köprünün inşaatı maşallah devam ediyor. Bizler yolumuza aynı kararlılıkla devam edeceğiz. Birileri yıllarca İzmir’i istismar ederken biz 12 yılda onlarca yatırım yaptık.”
Kim söylüyor bunları?
Toplu açılış töreni adı altında açıkça seçim çalışması yapmak üzere geldiği İzmir’de konuşan cumhurun başı pozisyonundaki Recep Tayyip Bey. Haydi başka zamanlar “gönlündeki parti” için çalışıyordu. Şimdi seçimlere 30 gün kaldığında da mı? Evet!
Ve söylediklerine bakın. 12 yıldır hükümet olmuş AKP adına yapılmış bir konuşma değil de ne? “Biz” diyor. “12 yılda 1340 okul yaptık” diyor! Kim yaptı? Öznenin AKP Hükümeti olduğu tartışmasız! “Birileri” yani “12 yıldır” İzmir’i hem yerel hem de genel seçimlerde kazanan CHP “yıllarca İzmir’i istismar ederken”, “biz”, “12 yılda onlarca yatırım yaptık.” Kim bu “biz”? AKP ve hükümeti! Üstelik, “Bizler yolumuza aynı kararlılıkla devam edeceğiz” diyor. Sonra, Recep Tayyip Bey AKP adına konuşmuyor, bu parti adına seçim çalışması yapmıyormuş! “Kenarda bekleyemem” diyor ya. Nasıl bekleyemezsin efendi, bekleyeceksin! “Beklemem” diyorsan, “ben Anayasayı ihlal ederim”, “ben suç işlerim” diyorsun demektir. Ama yaptırımı ağırlaştırılmış müebbettir!
“Bana sökmez, ben cumhurbaşkanıyım” diyorsan, şimdilik böyledir ki, YSK da öyle demekte, “Cumhurbaşkanını denetleyemeyeceğini” söylemektedir; ama suç suçtur. Bugün memlekette keyfe keder olmayan bir hukuk ve bir savcı var mı yok mu tartışmalıdır –kimse kamu adına soruşturma açamamaktadır. Ancak bugün böyle olanın yarın da böyle olacağını kim iddia edebilir?
Bakın yakın geçmişe. 28 Şubat’ın hukukuyla hakim ve savcıları kendine göreydi. “Cennetmekan Kenan Evren Han”ın 12 Eylül’ünün hukukuyla idamcı hakim ve savcıları bir başkaydı. Kanadoğlu nasıldı? Bugün Perinçek’in karanlık Aydınlık’ına göre “Cumhuriyet yargısı” geçerlidir! Ya yarın? Baştan ayağa siyasallaşmış hukuk siyasal değişikliklerden temelli etkilenmektedir; yarın başkasına göre olacağını bilmek için kahin olmak gerekmemektedir.
O nedenle Recep Tayyip Bey elinde Kur’anla alanlardadır. AKP’nin din istismarından başka tutunacak dalı pek kalmamış görünmektedir. Sadece “tarafsızlık” ihlali olsa neyse.. Daha 17-25 Aralık soruşturmaları vardır. TOKİ vardır. Nusra ve IŞİD’in TIR’larla silahlandırılmaları vardır. Vardır da vardır. “İktidar” kaybedilirse hiç de iyi olmayacağı bellidir!
Aynı nedenle Diyanet ve İmam Hatip tartışması yürütmektedir AKP. Recep Tayyip Bey, yine suç unsuru oluşturmak üzere “ana muhalefet” suçlaması yapıyor: “Ana muhalefet biz imam hatip okullarını kapatacağız diyor. Şu an da imam hatiplerde öğrenci sayısı 1 milyon. Bu onları rahatsız ediyor.” Demirtaş’a da Diyanet’i kapatma nedeniyle yükleniyor. Oysa Kılıçdaroğlu İmam Hatipleri kendilerinin açtıklarını ve kapatmayacaklarını söyledi, söylüyor.
Ve cami sayısı 100 binden az fazla ve tümünün imamı varken, 1 milyon yeni imam ne yapacaktır sorusu ve yanıtı bir yana, devletle din ve eğitim işleri birbirinden kesinlikle ayrılmalı ve devlet ne insanların inancına ne de din eğitimine karışmalıdır.
Bu AKP değil miydi hükümeti öncesi Diyanet’e söylemediğini bırakmayan? Şimdi kendi eline geçtiğinde mi kötü iyi oldu? Diyanet devletin din ve inançlara müdahale aracıdır ve mutlaka kaldırılarak din işleri bütünüyle inananların tasarrufuna bırakılmalıdır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...