01 Mayıs 2015 01:00

1 Mayıs: Doğa, emek, bilgi, teknoloji karşıt mı?

1 Mayıs: Doğa, emek, bilgi, teknoloji karşıt mı?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

İnsan ile doğa, amaç ile araç, öz ile biçim, maddiyat ile maneviyat, çalışma ile serbest zaman, emek ile teknoloji… tüm bunlar karşıt şeyler mi yoksa içsel ilişkileri ve süreklilikleri mi var?
Örneğin ürün insanın nesnelleştiği, insan aklı ve uygarlığın somutlaştığı insana dair bir durum mu yoksa ona yabancılaşması mı? İnsanın tarihi aynı zamanda yarattığı bilgi ve teknolojinin mi tarihi?
Sanatı, teknolojiyi, malı sev; sermayeden dolayı değil faydasından ve yaratanından (üreteninden) dolayı denebilir mi?

MESAİ-SERBEST ZAMAN

1 Mayıs biçimsel olarak en çok da mesai süresi üzerinden somutlaşıyor. İşçiler başlangıçta 12-14 saatlik mesai yerine 5 gün çalışma ve 8 saat mesai talepleri ile sokağa çıkmışlardı. 8 saatlik mesai talebi 160 yıl sonra hâlâ karşılanabilmiş değil. Anadolu’nun, Afrika’nın, Asya’nın emekçileri, Adanalı “yerli” işçi 9-10 saat, Suriyeli sığınmacısı 11 saat mesai yapıyor.
Daha zor bir ilişki mesai-serbest zaman ikileminde bulunuyor.

İNSANCA YAŞAM-ÜCRET-GÖRELİ YOKSULLUK-SINIF

İkinci bir sorun insanca yaşam koşullarının, yaratılan değerden alınacak payın “ücrete” indirgenmesidir. “İnsanca yaşam” “ücret” biçiminde dışsallaşmaktadır ki, o zaman “para” yine ortak ölçüt haline gelmektedir.
Dahası kapitalizmde göreli yoksulluk zorunlu bir şart. Sınıflı toplum, farklı ücretler, farklı birikimler, yani göreli yoksulluk olmazsa kapitalizm olmaz.
Kapitalizm içinde sınıf değilse de en azından açlık giderilebilir mi? Mutlak yoksulluk da önlenemediği gibi giderek artıyor. Pek çok insan yetersiz beslenme, uygun olmayan çalışma, barınma ve sağlık koşullarından dolayı potansiyel ömründen çok dana erken bir yaşta hayata veda ediyor. Bugün 80-90 yaşlardan önce ölen herkes erken olmuş sayılır.

ULUS-ÖNYARGI-FAŞİZM-ENTERNASYONALİZM

Önyargıların aşılmasında, 1 Mayıs önemli bir gündür. İlk evresinde bu konuda liberalizmle paralel yol aldıkları bile söylenebilir. Emek piyasasının ucuzlaması için siyahların daha nitelikli kılınması, okur kılınması, beyazların da tümünün emek piyasasına sokulması burjuva için de önemli idi. 1886’da Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonunun eylemliliklerinde omuz omuza yürüyen siyah ve beyazlar ırkçı bazı önyargıları da yıkıyordu. Burjuvazi de buna pek ses çıkarmıyor, hatta biraz “demokrasicilik” oynuyordu.
Ancak kapitalizmin ikinci evresinde emekçilerin enternasyonalizmi tehlikeli bulunmaya başlandı, emek piyasasının kontrolü için yeniden etnik ayrışmalar devreye sokuldu. Ne yazık ki endüstrileşmiş Avrupa ülkelerinin işçileri de üçüncü dünyanın sömürüsünden pay aldıkları için sendikalar da giderek refahlarının kaybından “yabancıları” sorumlu tutar hale gelmeye başladı. Bugün Akdeniz göçmen bedenleri ile dolup taşıyor ve Batılı sendikalar bu konuda ciddi bir eylemlilik göstermiyor.
Bugün Türkiye’deki Suriyeli emekçilerle aynı dayanışma gösterilmiyor. “Yerli” “yabancı emek” rekabeti, emeğin kendi içinde rekabete sokulması ırkçı-milliyetçi akımları tetikliyor.

BAHAR-DOĞA- ÜRETİM-TÜKETİM-EL KOYMA

II.Enternasyonalde (1889) “Birlik, mücadele ve dayanışma günü” olarak ilan edilen 1 Mayıs Türkiye’de 6 yıl öncesine (22 Nisan 2009’a) kadar resmi makamlarca “Bahar Bayramı” olarak anıldı.
Mevzuat bir yana bırakılırsa “Bahar” göndermesi bende hep olumlu bir çağrışım yaptı, işçiyle ırgatla toprakla, mısır tarlaları ile insanı özdeşleştirdim. İki yaratıcı güç bulunuyor. Biri toprak (doğa) ikincisi emek. Gerisi el koyma sayılır. Zenginler, fazladan yiyenler ya toprağı ya emeği, çoğu kez ikisini birden yiyor.

EMEK-TEKNOLOJİ

Günümüzde en zorlu ilişkilerden birini emek-teknoloji ilişkisi, bu bağlamda bilim-sömürü-iktidar ilişkileri oluşturuyor.
Bugün Stieger’in deyimiyle farmakoloji ve askeri endüstri başta olmak üzere bilginin kapalı sisteme dönmesi, finans makinesinin tümden otomasyonu gibi bir evreye geçilmiş bulunuyor. Emeğin yarattığı teknoloji emeği üretim sürecinden giderek daha fazla söküp atıyor.
Bilgi ve teknoloji emeğin özgürleşmesinin, mesailerin kısalması ve hizmet akışının hızlanmasının da temel ayakları aynı zamanda.
Emekçilerin emekçilere, bilgi ve teknolojinin emeğe, erkeğin kadına, Türkün Kürde, insanın insanlığa yabancılaşmadığı bir dayanışma ve mücadele günü dileğiyle.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...