20 Nisan 2015 00:55

CHP’den ‘yardım istikrarı’ sürecek mesajı

CHP’den ‘yardım istikrarı’ sürecek mesajı

Fotoğraf: Envato

Paylaş

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu partisinin seçim programını açıkladı. Ekonomik vaatler ve başkanlık sistemine karşı parlamenter demokrasi ön planda. 

CHP açısından bu seçimde öne çıkarılacak dinamiğin ekonomi olacağının sinyali aylar öncesinden verilmişti. Ve dün açıklanan projeler de uygulanmak istenen taktikle son derece uyumlu.
Projeler  kendini tartıştıracak, ses getirecek içerikte ve genişlikte. Hatta iktidar partisinin görmezden  gelemeyeceği cinsten.

Vaatlerin içeriğine geçmenden önce... “Ekonomiyi öne çıkaran taktik’ nereden çıktı?” sorusuna yanıt verelim, 

Şimdi içinizden şöyle diyorsunuzdur: İşsizliğin kangren olduğu... Özellikle gençlerin ve kadınların işsizlik girdabında yutulduğu...  Dünyanın en yüksek enflasyon oranlarından biri altında emekçilerin ezildiği... Yoksulluğun ciddi biçimde yaygınlaştığı... Doların yükseldiği, vatandaşın gelirinin eridiği... Ve daha pek çok ekonomik sıkıntının yaşandığı bir ülkede elbet de öncelik ekonomi olacak. 

Haklısınız ama daha önce de ekonomik sorunlar vardı? Hatta Kılıçdaroğlu önceki genel seçimde de; “yoksul ailelere nakdi yardım”, “üniversitede harçları kaldırma” gibi ekonomik vaatler ileri sürüyordu.  
Lakin CHP’nin seçim taktiğinin ana eksinini, birçok nedenden dolayı ekonomi oluşturmuyordu. 
Şimdi ne oldu da ekonomi öne çıktı?

İDEOLOJİK-POLİTİK KAVGADAN KAÇIŞ

CHP’nin taktiğinin sebeplerini şöyle sıralayabiliriz.

Bir. Bugüne kadarki seçim sonuçları gösterdi ki seçmenler ‘ekonomik istikrarı’ ve ‘ekonomik tercihleri’ önemsiyor. 

‘İstikrarın’ bozulduğu,  anketlerde seçmenlerin en önemli ülke sorunu olarak ekonomiyi başa koyduğu bir ortamda seçime gidiliyor. İşte böylesi bir ortamda CHP seçmene şu mesajı vermek istiyor: AKP’nin sağladığı ‘yardım istikrarı’ sürecek. Hatta onunla yetinilmeyecek ondan daha nitelikli yardım hizmeti sunulacak.  

İki. CHP bugüne kadar iktidar partisi ile girdiği ideolojik-politik kavgaları kaybetti. Şimdi bu konuları olabildiğince geri plana itip ekonomik konuları öne çıkarmayı düşünüyor. 
Üç. Seçim kampanyasını teslim ettiği ABD’li şirketin etkisi. 

CHP’nin çalıştığı, Barack Obama’nın da seçim kampanyalarını yürüten BSG’nin stratejisi şöyle özetlenebilir: Sandığı belirleyen şey ekonomik tercihlerdir. Öyleyse seçmenin ekonomik beklentilerini iyi tespit edip o konularda vaatlerde bulunmak şarttır.

CAN EVİNDEN VURMA TAKTİĞİ

Resmi rakamlara göre bile 16 milyon yoksul var. İktidarı boyunca yoksulluğu çoğaltan AKP, yarattığı bu sorunu yardımlar yoluyla yönetebilme yeteneğini gösterdi.

Engellilerden askere, yakacağa erzağa muhtaç ailelerden doğum yapan kadına, yaşlılardan eğitim desteğine ihtiyacı olana kadar... 3 milyon aileye AKP eli değiyor.  

Şimdi CHP’de, işsizlere, esnafa, emeklilere, toplumun yoksul ve yoksun kesimlerine, kadınlara, gençlere özel olarak sesleniyor. Elinin değeceğini vaat ediyor.

Örneğin, emeklilere Ramazan ve Kurban bayramlarında iki maaş ikramiye. 

Emeklilerinin ağır şartlarda yaşadığı, kurbanların bile borç ve taksitle kesildiği bu muhafazakar ülkede son derece ince düşünülmüş bir vaat. 

Kredi kartları üzerindeki temerrüt faizi kıskacının kaldıracak olması da ülkenin AKP’nin tabanına da değen başka bir sorununa dokunmak... 

Askeri olan aileye, 65 yaş üstündekilere, engelliye nakdi yardım... Tümü AKP ile güreşme taktiği.
720 liranın altında gelire sahip ailelere ‘aile sigortası’ yapılacak olması, aile sigortasının kadının hesabına yatırılması kriteri... Tıpkı AKP gibi, ev ekonomisinin idarecisi olan kadınları  kazanma taktiği...

Eğitim araç gereçleri desteği sürecek bu alanda mevcut hükümete bir de çalım atılacak: Çocuk yemeğini okulda yiyecek.  

AKP, 3 milyon 100 bin aileye (belediyeler hariç) yardım yapıyor. CHP bunu 3 milyon 750 bin aliye çıkararak kapsamını biraz genişletecek. 

Önemsiz mi? Elbet de değil! Aksine önemli ve gerekli.

Fakat yoksulluğu yönetmek kadar nasıl yok edeceğimizi de tartışmak gerekmiyor mu? CHP’nin vaatlerini bir de bu gözle değerlendirmeyi de... Yardım odaklı çözümün aslında çözümsüzlük olduğu gerçeğinin teşhirini de... Başka bir yazıya bırakarak şu tespitle bitirelim: CHP’nin taktiği seçim meydanlarında karşılık bulur. AKP sözcüleri de bir şekilde bu tartışmaya dahil olur! 


AKP’NİN AYARLARIYLA OYNAMAK

Kılıçdaroğlu’nun tüm emeklilere bayramlarda ikramiye vaat etmesi sonrası Başbakan Davutoğlu’ndan gelen tepki CHP’nin taktiğinin karşılık bulacağının sinyaliydi aslında. Başbakan, “Türkiye’nin rezervinde biriken paraları o biriktirmedi. Kendisi şimdiden miras yemeye hazır, bir mirasyedi” deyivermişti. 

İçi rahat etmemiş olacak! CHP’yi eleştirip, mirasyedi diye suçlamasının ardından emekliye zam yaptı.  
Şunu belirtelim ki “Biz biriktirdik onlar tüketecek” iddiası gerçekçi değil. 

Ekonomik politikaları değiştirmeden de mevcut bütçe içerisinden kaynak bulunabilir. ‘Kanal İstanbul’ gibi maliyeti ve çevreye olumsuz etkisi açık olan gereksiz bazı yatırımlarından vazgeçebilirsiniz. Saray’ın inşaatı hariç lüksüne harcanan, elektriğine ödenen milyarlarca lirayı yoksulluğa ayırabilirsiniz. 

Örneğin faiz dışı fazlayı harcayabilirsiniz. Çünkü vergi gelirlerinin bir kısmı harcanmayarak faiz dışı fazla olarak ayrılıyor. 2015 yılı merkezî bütçesindeki faiz dışı fazla tutarı tam 33 milyar lira. Bu fazlayı harcayabilirsiniz.

Merkezi bütçede zorunlu harcamalar dışında kalan 150 milyar liralık kaynağı yönetme biçimi her parti kendi önceliklerine göre harcayabilir.  
İşte iktidarın sıkıntısı tam da bu noktada başlıyor. Birilerinin, karşısına dikilip “ben bu kaynağı daha iyi yönetirim” demesi AKP’nin ayarlarını bozuyor.  

 


BİRİKTİREN KİM Kİ?

İktidar değil emekçiler biriktirir. Biriken emekçilerin yarattığı artı değerdir. Madenlerde, inşaatlarda, fabrikalarda can vere vere... Günde 12 saat acımasızca çalışarak birikti. Ne yazık ki o birikim modelinin temeli de Kemal Derviş tarafından bir önceki koalisyon hükümetince atıldı. AKP tarafından acımasızca sürdürüldü. 

Birikim çok eşitsiz dağıtıldı. Dünyanın gelir dağılımı en adaletsiz üç ülkesi arasında Türkiye’nin bulunması bunun bir kanıtı. 

Büyüyen yoksulluğumuza paralel milyarderlerimiz çoğaldı. Çocuklarınız, yedi sülaleniz servetlere kavuştu. Sıvasız hanelerin çocukların alın teri ve kanı üzerinden. 

Bu birikim modelini konuşmayacak mıyız? CHP’nin, eski Hazine Müsteşarı Faik Öztrak’lı, Kemal Derviş’li ekonomik aklı bu modele dokunur mu ki?

Tartışacağız!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...